Yabancı Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) kategorisinde açılmış olan Taras Grigoroviç Şevçenko Biyografisi konusu , ...
Taras Grigoroviç Şevçenko
(9 Mart 1814 – 10 Mart 1861)
Ukraynalı hümanist şair ve ressam.
Geride bıraktığı eserleri ile modern Ukrayna dili ve edebiyatının temeli olarak gösterilir. Şeviçenko Rusça eserler de vermiş ve başyapıt olarak nitelendirilebilen resimler yapmıştır.
Çocukluğu ve sanatla buluşması
Şeviçenko Kiev Bölgesinin Morintsi Köyü’nde bir köle ailesinin çoçuğu olarak dünyaya geldi. 11 yaşında yetim kaldı. Köydeki diğer okuma bilenlerden okumayı öğrendi ve zaman buldukça resim yapmaya başladı. Şeviçenko P.Engelhardt’ın kölesi olarak kendisine Vilnius’da (1828-31) sonra da Petersburg’da hizmet etti.
Engelhardt onun sanatsal yeteneklerini farketti ve onu Petersburg’da ressam V. Şiriaev’in yanına 4 yıl boyunca çırak olarak gönderdi. Orada kendisini Yevhen Grebinka ve Vasil Grihoroviç ve Rus ressam Aleksey Venetsianov gibi bir çok kişi ile tanıştıran Ukrayna’lı sanatçı İvan Soşenko ile tanıştı. Bu insanlar vasıtasıyla, ayrıca kendisine Rus şairi Vasili Zhukovski’nin portresini hediye eden ünlü ressam ve profosör Karl Briullov ile de tanıştı. Karl Briullow 5 Mayıs 1838’de Şeviçenko’nun özgürlüğünü satın aldı ve onu özgürlüğüne kavuşturdu.
İlk başarıları
Aynı yıllarda Şevçenko Karl Biriullov’un sanat Akademisi’ne kabul edilir. Bir sene sonra Sanatçıları Destekleme Derneği’de öğrenci olur. İmparotorluk Sanat akedemisinde yılda bir yapılan sınavda peyzaj dalında gümüş madalya kazanır. 1840 yılında yaptığı “Köpeğe ekmek veren dilenci çocuk.” adlı yağlı boya tablosu ile yine gümüş madalya kazanır.
Henüz bir köle iken yazmaya başladığı şiirler ilk olarak 1840 yılında Kobza adı altında yayınlandı. Şeviçenko’dan sonraki nesilden en çok bilinen Ukraynalı şair İvan Franko Kobzar onun anlaşılır taze, temiz, su gibi akıcı anlatımını ortaya çıkarmıştır. Onun sanatsal anlatımındaki berraklık, derinlik ve zariflik daha önce Ukrayna yazarlarında görülmemişdir.” der.
1841 yılında destansı şiiri Haydamakiy yayınlanır. Aynı yılın Eylül ayında Şeviçenko Çingene Falcı adlı eseri ile 3. kez gümüş madalya ile ödüllendirilir. Oyunlar da yazan Şeviçenko 1842’de Nikita Hayday adlı oyununu 1843’te de Nazar Stodolya adlı dramasını bitirir.
Saint Petersburg’da yaşarken Ukrayna’ya 1843, 1845 ve 1846 da olmak üzere 3 kere gelir. Orada kendi vatandaşlarının yaşadığı zor şartlar üzerinde derin bir iz bırakır.
Şevçenko orada yeni özgürlüğüne kavuşan kardeşlerini ve akrabalarını ziyaret eder. Hrebinka, Panteleymon Kuliş ve Mikailo Maksumaviç gibi Ukraynalı yazar ve entellektüellerle buluşur ve orada görkemli Repnin ailesi ile özellikle de Varvara Repnina ile arkadaş olur.
1844 yılı Çarın baskısı ve Ukrayna’nın yıkımı yüzünden acı içinde geçer. Şevçenko Anavatanının bu tarihsel ve kültürel yıkımını resimler ve bunları Ukrayna resimleri adını verdiği bir albüm içinde toplamaya karar verir.
1845 yılının 22 Mart’ında Sanat Akedemisi Konseyi, Şeviçenko’ya sanatçı ünvanı vermeye karar verir. Tekrar Ukrayna’ya gider ve tarihçi Mikola Kostomarov ve diğer Saint Kirıl ve Methodius Kardeşler üyeleri ile buluşur. Bu topluluk Rusya Çarlığı'nda politik reformları savunmak oluşturulan gizli bir topluluktur.
Bu faliyetlerinden dolayı Şeviçenko diğer dernek üyeleri ile beraber 5 Nisan 1847’de tutuklanır. Aslında o Bu derneğin kayıtlı üyesi değildir ancak aramalarda Düş adlı şiiri bulunur. Bu şiir İmparatorluğu eleştirmektedir ve bu yüzden sakıncalı bulunur.
Şeviçenko St. Petersburg’a hapishaneye gönderilir. Ordan da Rusya'nın uzak bir köşesi olan Orenburg’a tek başına sürgüne gönderilir.
Sürgünde sürekli baskı altındadır, yazması ve resim yazması yasaktır. 1857’de çıkan af ile sürgünden dönse de St. Petersburg’a girmesine izin yoktur. Nizhniy Novgorod’a gönderilir. Mayıs 1859’da Ukrayna’ya gitmek için izin alır. Pekariv Köyü’ne yakın bir yerden arsa alıp oraya yerleşmeye niyetlenir. Haziran ayında bazı sözleri yüzünden tekrar tutuklanır ancak tekrar salınır ama St. Petersburg’a geri gönderilir.
Ölümü
Şevçenko son yıllarını şiir yazarak, resim yaparak, gravür sanatı ile uğraşarak ve eski çalışmalarını düzenleyerek geçirmiştir. Sürgündeki zor yıllarından sonra hastalanarak St. Petersburg’da 10 Mart 1861’de ölür. İlk olarak bedeni St. Petersburg’da Smolensk Mezarlığı'nda defnedilir. Ama Şeviçenko’nun Vasiyetim (Zapovit ) şiirindeki isteği üzere cesedi arkadaşları tarafından trenle Moskova’ya oradan da at vagonunda anavatanına getirilir ve 8 mayıs’da Dinyeper kıyısındaki Kaniv yakınlarında Çerneçka Horo (Keşişler Tepesi) da tekrar defnedilir. Mezarının üzerine atılan topraklar bir tepeceği andırır. Mezarı şu an Kaniv Müzesi'nin sınırları içindedir.
Aşkta ve hayatta sürekli yaşadığı talihsiz ve acılı hayatında belki en çok istediği şey olan köleliğin kaldırılması, onun ölümünden sadece 7 gün sonra gerçekleşti. Ancak uğruna savaştığı o günleri göremedi. Kendisi ve Eserleri Ukraynalılar tarafından çok sevilmiş ve Ukrayna Edebiyatı'nda tarifsiz bir etki yaratmıştır.
Taras Şeviçenko Ukrayna’nın Dünya Edebiyatında da yer alabilen en önemli şairidir. Eserleri Modern Ukrayna Edebiyatı’na temel olmuştur. Onun şiirleri Ukrayna’nın ulusal bilincinin gelişmesinde büyük katkı yapmıştır. Ve onun etkisi bir çok yerde, edebiyatta, ettellektüel yaşamda, geleneksel yaşam hala hissedilmektedir.
Romantizm akımınından etkilenen Şeviçenko yaşamını çevreleyen sorunlar ve bunlara ilişkin fikirlerle, geçmişi anlayıp geleceği görebilen güçlü bir vizyonla kendi tarzını oluşturmuştu.
Şeviçenko’nun heykellerine Ukrayna’nın her bölgesinde rastlamak mümkündür. Özellikle Kaniy’de ve Kiev’de daha yoğun biçimde hissedilir. Ayrıca Kiev Ulusal Üniveristesi’nin adı 1939 yılında Şevçenko Üniversitesi olarak değişitirilmiştir. Eski Sovyet Cumhuriyetleri'nde de çok sayıda heykelini bulmak mümkündür. Ayrıca Amerika ve Kanada’da heykelleri vardır. Ayrıca Paris’te Saint-Germain-des-Page Rankingés bölgesinde adı bir meydana verilmiştir.
Kanada’da Manitoba bölgesinde orijinal ismi Şevşenko olan şehirin isimi daha sonra Vita olarak değiştirilmiştir. Ancak hala kendi adına açılan K-12 kodlu okul durmaktadır. Şevçenkonun büstü giriş kapısının hemen önündedir.
Ukrayna’nın Kharkiv şehrinde’de Şevçenko Parkı ve içinde de şairin heykeli vardır. Kazakistan’ın Aktay şehrine de 1964’de şairin adı verilmişti. Ancak 1992’de Kazakistan’ın bağımsızlığından sonra şehrin ismi değiştirilmiştir.