![]() |
|
Türk Şairlerin Şiirleri Türk şairlerin şiirleri.Türk şairlerden güzel şiirler.Türk şaiirlerden şeçme şiirler... |
Türk Şairlerin Şiirleri kategorisinde açılmış olan Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri konusu , ...
![]() | ||
![]() ![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() |
#1 |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
Öyle Özledim ki Seni Ben ki alışkın değilim sensiz uyku tutturabildiğim gecelere, Duymadan o güzel sesini, uyku girmiyor işte bu yorgun gözlerime. Sabah gözümü ilk açtığımda elim hemen telefona gidiyor, acaba aradı mı? Diye. Ama her defasında senin dışında onlarca kişi görüyorum telefonuma numaralarını cevapsız diye bırakan. Öyle özledim ki, sesinin sesimdeki yankısını! Çocuksu gülümsemene neden olan maymunluklarımı... Beni sevme şeklini öyle özledim ki... Bu lanet dünyada her geçen gün soğuyor insan hayattan, yaşamaktan. Çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor maalesef. Dünyanın adil olmasını bekliyoruz, hani hiç değilse bize zarar vermemesini, huzurlu olmayı... Ama sanırım sabır taşı misali, bizi tam ortamızdan çatlatmaya niyetli. Öyle özledim ki, gözlerinin içine bakarken gözlerimden durduk yerde yaş gelmesini... Neden ağlıyorsun derdin, deli misin sen? Gözlerine bakınca neler gördüğümü bir bilsen, Sen olsaydın benim yerimde, mendil dayanmazdı gözyaşlarını silmene herhalde. Öyle özledim ki seni aradığımda sesindeki neşeyi... Kuşum derdin, özledin mi beni derdin. Bende belki tam anlatamam sana olan hasretimi diye Nasıl özlediğimi, seni nasıl sevdiğimi ispatlayayım diye hep yemin ederdim. Güzel gözlüm, öyle özledim ki seni... Yüreğim bir mecal kaldı şimdi. Her gece yatağıma geçip çalmasını bekliyorum lanet telefonumun. Her gece yalvarıyorum Allah ıma, bir an önce geçsin bu dertler bu sıkıntılar diye... Ve her gece uykuyu haram ediyorum gözlerime. A kadınım, öyle özledim ki seni... Tıraş bile olmuyorum eskisi gibi. Batıyor sakalların git kes öyle öp beni derdin. Öptürmezdin gül yanaklarını sinek kaydı olmadan yüzüm. Ama geri ![]() Sevdiğim, öyle özledim ki seni… Sesini, nefesini, bana doğru kurduğun cümlelerin her bir kelimesini... Şimdi bekliyorken senden gelecek tek bir seslenişi, nasıl zor bir bilsen, Nefes alıp verdiğimde hasret ciğerlerime yakıyor, özlem saçlarımdan tutup çekiştiriyor. Sensin onun ![]() Canımın taa içi, öyle özledim ki seni... Her derdini alırdım üstüme, sen üzülme sen yorulma sen düşünme isterdim, ben bakarım çaresine... Yeter ki gülsün yüzün derdim, ben meydan okurum senin için bu alemin cümlesine... Kurban olduğum, aşkların en güzeli, bir tanem, gül bakışlım, kalbimin birincisi... Öyle özledim ki seni, sesini, nefesini... Haydi geri dön artık ta, mutluluktan kes şu nefesimi... Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
Bana Gözyaşı Borcun Var Adam genç kadına seslendi: - Bana gözyaşı borcun var! Genç kadın sordu: - Nasıl öderim? Adam gözlerini kırptı; - Haydi gülümse! Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi. Ve mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu.İkisi de bahar kokuyordu... Biri ilkbahar, diğeri güz. Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde. Adam, seslendi yine; - Bana mutluluk borcun var! Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu: -Nasıl ödeyebilirim? Heyecanlandı adam - Haydi yat dizlerime! Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca. Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının. Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret hiç yaşanmamış baharlara benziyordu. Çaresizliğini ördü sırasıra. Sonra saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam. Yetmedi, gizli düğüm attı... Ağladı. Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu delice. Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu. Genç kadının gözlerinin içine baktı; - Bana yürek borcun var! Borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı. - Bu borcumu nasıl ödeyebilirim? Adam kollarını uzattı - Haydi tut ellerimi! Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın. Elleri öyle ![]() Genç kadın gitmek üzereydi. Adam son kez seslendi; - Bana can borcun var! Kadın irkildi; - Can mı? Sigarasından derin bir nefes çekti adam; - Evet... Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni! Hoşuna gitti sözler kadının - Peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun? Adam, biraz daha yaklaştı; - Yum gözlerini! Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini. Adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu kadının titreyen dudaklarına. - Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaslarını kadın... Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. Kekeledi; - Hayat öpücüğüydü! Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle... Adam, şaşırdı; - Ya senin bu yaptığın neydi? Genç kadın kapıya yöneldi; - Veda öpücüğü! Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın. Adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına. - Ne olur iyi bak ![]() Genç kadın sümbülleri aldı: - Merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini! Adam sevindi: - Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter! Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam, - Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun! Haykırışı yağmura karıştı. Kadın, yağmuru hissetmeyen kalabalığa... Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
Kendine İyi Bak “Kendine iyi bak” bir “veda” degil “elveda” cumlesidir cogu zaman. O uc kelimeden cok daha fazlasini gizler icinde... “Kendine iyi bak. Cunki bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. İstesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gun donersem seni iyi bulmak istiyorum.“ “Kendine iyi bak. Cunki bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni dusunme. Cunki ben de seni dusunmeyecegim artık. Arama sakin beni, yazma, cunki ben yazmayacagim. Sil beni yureginden, cunki ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan guzel seyler hatirina sana yurekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha donmemek uzere gidiyorum.” “Kendine iyi bak. Aramizda gecen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem cok onemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla gormemek uzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yuzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, cok da fazla umursamiyorum.” Kendine iyi bak, derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla soylerler bunu. Cunki onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, surec cok aci vericidir, yurek parcaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri doner ve yine “Kendine Iyi Bak” gozleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tukeninceye kadar... Taki son elveda mezar sessizligine burunuceye kadar... Tutkunun otesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine olumu yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler. Kendine iyi bak, derler ve giderler. Bu sozlerin icinde ihanet yok, hic bir zaman olamaz derler ve giderler. En buyuk ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yuzustu birakip gitmek. Kendine iyi bak, derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parcalara ayirip, en buyuk parcayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler. Daha kotusu suclayamazsin onlari tum bunlar icin. Kendine iyi bak deyip gidenin gecerli bir nedeni vardir elbet. Suclatmaz kendini. Savasmadiklari icin kizarsin ama suclayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri icin kizarsin ama suclayamazsin. Yenildigin icin kizarsin ama suclayamazsin... Ayriligin kacinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak, derler ve giderler. Elinden umutlarini, duslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikca gozyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler. Arkalarina bakmadan cekip giderler eger yalniz kalmissan, cunki insafsizliklarini gormek istemezler. Herşey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. “Bitti” diyemedikleri icin , kendine iyi bak derler. “Kirildim ve affedemiyorum” diyemedikleri icin kendine iyi bak derler. “Seni istemiyorum ![]() Kendine iyi bak bir noktadir cogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kotulukler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gozumdeki isik, dudagimdaki tebessum, sen icimdeki sevincssin. Sen hayatima renk katan, sen yuregimdeki carpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gonul yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma. Keske boyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem... Keşke dondurebilsek zamani geriye. Keske bugunku aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan ![]() Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Oyleyse sen de “Kendine Iyi Bak.” Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
İki Kelimeydi Sana Söyleyemediğim İki kelimeyi bir araya getiremeden yaşadım yıllarca ! Ben ne zaman konuşmak ya da yazmak istesem Ali topu at kadar saçmalaşırdı cümleler... Konuşmama hakkımı kullanırdım herzaman... Bu yüzden okul yıllarında kara tahtada ismimi konuşanlar listesinde kimse göremedi.Konuşamadığım gibi yazamıyordum da ! Sırf bu yüzden kompozisyon sınavlarının açıklanan sonuçları alay konusu olurdu elli kişilik sınıflarda ! Ama dönem ödevlerini çok severdim bir tek o zaman yazabiliyordum çünkü ! Cümleler korsan oluyordu... Yaldızlı bir ansiklopedi kurtarırdı beni her defasında ! İŞte bu şekilde beceriksiz cümleler kullanarak bitti bitmez dediğim lise ! Bu iki kelimeyi bir araya getirememe durumu ikili ilişkilerimde de her defasında bir depreme yol acardı! ne zaman bir kızdan hoşlansam iki kelime edemeden çeker giderdi yanımdan... Kısa keserdik cümleler gibi aşklarıda her seferinde ! yarım düşerdik sevdalara yarım kalırdık ! Benim bu yüzden hiç yazılmış şiirim olmadı defter aralarında... ya da adım geçmedi bir kitapta ! kimse yaşadığım ilişkinin dedikodusunu yapmadı,benim anlatacak hiç aşk hikayem olmadı... çünkü ben ne zaman konuşmak istesem ali topu at kadar saçmalaşırdı cümleler ! Liseden sonra bitti askerlik... derken bir kız çıktı karşıma…yeni doğmuş bir bebek kadar masum televizyonda gördüğüm mankenler kadar güzeldi.Bu kez cümleler gibi kısa bitsin istemiyordum çünkü ben adını bile söyleyemediğim bu kıza aşık olmuştum. Her gece uzatırdım evimin yolunu zira evi ters bi yerde olduğu halde ! Tek düşüncem onu bir daha ne zaman ya da ne kadar görebileceğimdi ! Geceleri yatağıma uzandığımda artık süperman gibi uçmayı değil onunla geçicek bir ömrü düşlemeye başlamıştım. Tam aynayı güneşe doğru çevirmiştim ki o şirin kız da diğerleri gibi kısa kesip bir kelime bile söylemeden çekip gitti... Oysa ben ona tam iki çift söz etmeye hazırlanıyordum ama tek kelime bile edemeden yarım kalmıştı yine cümlem ! Ama bu cümle diğerlerinden farklıydı bu kez ! İlk defa aşık olmuştum ! Üzerime giydiğim kıştan kalma gömleği çıkarıp ilkbaharı asmıştım omuzlarıma ! Ama onun bu kısa ![]() Günler ayları,aylar yılları getirdi... Geçip giden günlerle bende değiştim !Bugün iki şeyi farkettim ! İlki şuydu : Onun gidişiyle binlerce kelime gelmiş aklıma ! Meğer kısa kesmek gerekirmiş bir aşkı yazabilmek için ! Şu sıralar binlerce kelimeyle evliyim ama bu kez sen yoksun ! Keşke yanımda olsaydın ! Artık iki kelimeden fazlasını konuşabiliyor hatta uzun cümleleri dahi tek nefeste söyleyebiliyorum. Ama son cümlesi eksik kalmış bu sevdamdan uzun zaman geçmişti. Ama ben dün onu sahilde yürürken gördüm... Gözlerimin o şirin kızı gördüğünde yaşadığı çocuksu heyecanı kelimelere dökebilseydim eğer kalın bir romanda sadece bu kısımdan bahsetmem gerekirdi ! Yanına gidip ona o iki kelimeyi söyleyecektim.Evet bu kez yapacaktım bunu ! Kendimi topladım ve hızlı adımlarla yanına gittim ama heyecandan olsa gerek ellerinden tuttuğu kişiyi farkededemedim ! Ayaklarıma ağır gelmiş olucam sendeledim biraz ! Şuurum bir süreliğine izine çıktı herhalde o an ! Çünkü ne yaptığımı tam olarak hatırlamıyorum…Tek bildiğim kendime geldiğimde ![]() Benimle evlenirmiydin...? Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
Bekleyişin Öyküsü Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim. Sen yoktun... Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi, her parkı, her ağacı ezberledim. Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adını aradım. Sen yoktun... Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım. Sen yoktun... Özlem şarkılarını ezberledim. Kimini bağıra bağıra, kimini fısıltıyla söyledim. Karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim. Sen yoktun... Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibi geldi, geçmedi. Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen atışlarıyla açtım. Senden ![]() hayâl kırıklığını yaşadım. Onlar beni duymak istiyordu, bense seni. Sen yoktun... Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece. Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı. Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan, kaç gece merdivendeki ayak seslerini dinledim gelen sensindir diye. Sen yoktun... Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur olmadı. Ben senin özleminle ![]() Hayat; merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların dönüşünü gördüm. Sen yoktun... Her istasyon her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım. Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere, adı duyulmamış kasabalara gittim. Senden bir iz aradım. Sen yoktun... Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi. Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim. Sen yoktun... Gözümden bir tek damla yaş akmadı. Onlar sana aitti, sana kalmalıydı. Kimselere söyleyemedim acılarımı, bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım. Nice fırtınalar koptu ![]() Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım. Sen yoktun... Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim. Ayı avucunda bana getirmeni bekledim. Ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı. Ama. Sen yoktun... Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
![]()
Ömer Köroğlu Şiirleri - Ömer Köroğlu Şiir - Ömer Köroğlu Seçme Şiirleri
Ölen Sevgili Sabah uyandığında midesinde bir yanma hissetti. Yanmanın nedeni akşam yedikleri degil, uyanır uyanmaz bugün yapacaklarının aklına gelmesiydi. Bugün 2 yıldır götürmeye çalıştığı bir birlikteligi bitirecekti. Aslında bunu yapmakta geç bile kalmıştı. ´Bitmeli dedi içinden, her gün bu tatsız uyanış bitmeli.´ Genç adam bunları düşünürken suratı şekilden şekile giriyordu. Süratle giyinerek dışarı çıktı. Bugüne kadar hiç bekletmemişti onu, şimdi de bekletmemeliydi. Istanbul, soguk ve yagmurlu bir Nisan ayı yaşıyordu. Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi ´Bulutlar bizim yaşayacaklarımızı biliyor. Onlar bile ağlıyor halimize...´ Buluşma Vakti Artık Kadiköy iskelesindeydi. Birkaç dakikalik beklemeden sonra karşıdan kız arkadaşının geldigini gördü. Şimdi midesindeki agrı daha da artmıştı. Beşiktaş´a geçtiler. Yolculuk sırasında hiç konuşmadılar. Genç kız, sevgilisinin bu durgunluguna ![]() Beşiktaş´a geldiklerinde bir cafede oturdular. Genç kız anlamıştı sevgilisinin kendisine bir şey söylemek istedigini. ´Bana bir şey mi söylemek istiyorsun´ diye sordu. Genç adam, gözlerini kaçırarak ´Evet´ dedi. Genç kız heyecanlanmıştı, biraz da sinirlenerek ´Söylesene, ne diye bekliyorsun´ dedi. Genç adam içini çektikten sonra ´Sence biz nereye kadar gidecegiz?´ diye sordu. Genç kız, ´Bunu sorma geregini niye duydun?´ diye yanıt verdi. Genç adam söze başladı... ´´Birkaç ay önce akşam 23:00 civarında sana telefon açıp senin için yazdığım şiiri okumak istemiştim. Sen bana ´Sırası mı simdi canım yaa, işin gücün yok mu?´demiştin. Biliyormusun o an nakavt olan bir boksör ![]() Meralin ´Sen şanslısın, sevgilin sana bakar´ sözüne İsim yok da sana mı bakacagım, annen baksın´ demiştin. Hatırladın mı?´´ Duygusallığı Sevmem Genç kız, ´Biliyorsun ben duygusalligi sevmiyorum. Hem hasta bakıcı gibi göründügümü de kimse söyleyemez´ diye yanıtladı. Genç adam güldü, ´Evet canım haklısın. Zaten olmak istesen de bu kalbi taşıdığın sürece hasta bakıcı, hemşire falan olamazsın.´ Genç adam devam etti... ´Bana şimdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel sözcüklerden oluşan bir mesaj çektin? Hiç... Hatta günün hiçbir saatinde çekmedin. Duygusallığı sevmeyebilirsin. Ama sen seni seven insanları da mutlu etmeyi sevmiyorsun. Halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanları mutlu etmeyi seviyorum. Seni tanıdıgımdan beri her sabah, her akşam, her gece yani seni andıgım her saat tatli bir mesajım vardı senin için biliyormusun? Seninle ben Akla Kara gibiyiz.´ Genç kız anlamıştı, ´Yani ne istiyorsun benden şair olmamı mı?´ Genç adam tekrar gülümsedi içinden. Dün gece verdigi ayrılık kararının ne kadar dogru oldugunu düşündü. ´Hayır´ dedi, ´Şair olmanı istemiyorum. Olamazsın da... Biz Ayrılmalıyız Ayrılırsak ikimiz için de en hayırlısı olacak.´ Genç kız şaşırmıştı, ´Neden ama? Ben seni seviyorum. Senin de beni sevdigini saniyordum.´ Genç adam iç çekerek ´Hayır canım, sen beni sevdigini sanıyorsun. Eger beni sevseydin şimdi başka şeyler konuşuyor olurduk´ dedi. Genç kızın gözleri yaşarmıştı. Genç adam cebinden çıkarttığı mendili uzattı, genç kız gözyaşlarını silerek ´Sen bilirsin, umarım beni bir başkasi için bırakmıyorsundur...´ dedi. Genç adam ´Nasıl böyle bir şey düşünürsün, senden başka kimse olmadı ve uzun zaman da olacagını ![]() ´Kalkalım istersen´ dedi. Genç adam ´Ben biraz daha burada kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin´ diye yanıtladı. Genç kız ´Tamam o zaman sana mutluluklar dilerim´ diyerek elini uzattı. Genç kızın sesi ve eli titriyordu. Genç adam, ´Istersen arkadaş kalabiliriz´ dedi ve birbirlerine son kez sarıldılar. Ben Doğru Yaptım Genç adam dogru yaptığına inanıyordu. Eve döndügünde yürümekten bitap bir haldeydi. Odasına girdi. Gece bitmek bilmiyordu. Sabah erken kalkip işe gidecekti, uyumalıydı. Birkaç saat sonra uykuya dalmayı başardı. Sabah 7´de saatin ziliyle uyandı. Evden çıkacagı zaman cep telefonuna baktı, mesaj ![]() Aramalar ve mesaj sevgilisindendi. Heyecanla mesaji açtı, şunlar yazıyordu: SADECE ONLARI SEVMEYİ SEVDİM, HEPSİNİ ONLARSIZ YAŞADIM DA, BİR SENİ SENSİZ YAŞAYAMIYORUM, BU AŞKI TEK KALPTE TAŞIYAMIYORUM, SANA YEMİN GÜZEL GÖZLÜM, BİR TEK SENİ SEVDİM, VE SENİ SEVEREK ÖLECEGIM, ELVEDA BİRTANEM... Genç adam şaşırmıştı. Onu tanıdığı günden beri ilk defa şiir alıyordu ve üstelik sabahın beşinde yazmıştı. Heyecanla onu aradı, telefonu yabancı bir ses açtı. Genç adam ´´Nalan´la görüşebilir miyim?´´ dedi. Ama karşısındaki ağlıyordu, hıçkıra hıçkıra hemde... ´Ben onun annesiyim yavrum, kızım bu sabah intihar etti. Gece sabaha kadar birilerini arayıp durdu. Sabah odasının ışıgını sönmemiş görünce girdim. Yavrum kendini asmıştı...´ Yığılıp Kaldı... Genç adam beyninden vurulmuşa döndü. Bir gün önceki mide agrısının iki katını çekiyordu şimdi. Oldugu yerde yığılıp kaldı... Birkaç ay sonra iki doktor konuşuyordu hastanede. Doktarlardan biri digerine karşıdaki hastanın durumunu soruyordu. Doktor yanıt verdi... ´Haaa o mu? Üç ay önce getirdiler. Kendisi yüzünden bir kız intihar etmiş. O günden sonra cep telefonunu elinden hiç bırakmamış. Devamlı bir şeyler yazıp birine ![]() Bu adam duygusal mi bilmem ama benim anladığım kadarıyla şiiri yazan çok duygusal biriymiş... “ÇEVRENİZDEKİ İNSANLARIN NE HISSETTİĞİ YA DA NE DÜŞÜNDÜGÜNDEN O KADAR EMİN OLMAYIN, BAZEN BİR KALBİN, İÇINDE NELER SAKLADIGINI ÖGRENDİĞİNİZDE HER ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ OLABİLİR...” Ömer Köroğlu
__________________
Şiir Renk |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
koroglu, köroğlu, omer, Ömer, ömer köroğlu, ömer köroğlu seçme şiirleri, ömer köroğlu şiir, ömer köroğlu şiirleri, secme, seçme, siir, siirleri, Şiir, Şiirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Rasim Köroğlu Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 21.08.10 00:00 |
Ömer Seyfettin Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 20.08.10 22:56 |
Ömer Hayyam Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 1 | 20.08.10 22:51 |
Köroğlu Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 18.08.10 01:30 |
Aşık Ömer Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 15.08.10 16:19 |