|
Türk Şairlerin Şiirleri Türk şairlerin şiirleri.Türk şairlerden güzel şiirler.Türk şaiirlerden şeçme şiirler... |
Türk Şairlerin Şiirleri kategorisinde açılmış olan Ahmet Muhip Dıranas Şiirleri konusu , ...
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
15.08.10, 02:31 | #1 |
05.02.11, 22:15 | #2 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Ayaklar
Ayaklar
Ölmüş o, ayrı düşmüş sürüden, ayakları dışarda örtüden. Ölmüş herkes gibi ölen insan, Yalnız ayaklar kalmış yaşayan. Ardından ölüme düşen başın İki kardeş bakakalmış şaşkın. Der ki, bu ayakları görenler, Başım değilmiş düşünen meğer. Ayaklarım, az gide uz gide, Ayaklarım, ümitler peşinde! Yolcu ölmüş; işte ayaklar hür! Yolcu ölmüş; ayaklar düşünür... Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:16 | #3 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Ayışığı
Ayışığı
Yüzün beyaz, abajur yeşil, gece mor; Esrimiş kalbim, şarkısını söylüyor. Her yanın avuçlarıma dökülüyor Çeşmeden akan suyun berraklığında. Dolaşan bir dudak mı var saçlarını? Ay tırmanıyor zeytin ağaçlarını. Sürü bulutlar gece yamaçlarını Otlayıp yayılıyor gök kırlığında. Üzerinden örtüyü mü çekti bir el? Gece ayaklarından akıp giden sel; Seyrine doyulmuyor ruhunun, güzel Bu manzara gibi, bu ayışığında... Yeniden yarattı seni gizli bir el! Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:16 | #4 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Ayrılış
Ayrılış
Gün batıyor, gün batıyor, Veda etsem hepinize. Ufuk kanlı bir denize Dönüyor, sizi bıraksam. Gün batıyor, gün batıyor, Evimi, eşyamı, paramı Nem varsa yaksam ve bir an Kaybetsem kara bir duman Arkasında hafızamı, Koşsam, koşsam, koşsam, koşsam... Ahmet Muhip Dıranas
__________________
Şiir Renk |
05.02.11, 22:17 | #5 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Balad
Balad
Yağmurlar dindiği zaman Geleceksin Ki karanlık ölümdür. Işığım söndüğü zaman Güleceksin Ki karanlık ölümdür. Karanlığımda dişlerin Parıldar ki Yine görüneceksin Kuraklığımda düşlerin Işıldar ki Yine arınacaksın. Bekliyeceğim elbette Gelişini Yaşamak başka nedir; İsterse ta kıyamete İlle seni Ki bu aşk başka nedir. Bütün ömrümüz onunla Böyle geçti; Toprakla gök arası, Varla yok arası öyle; Derken uçtu. Dranas yalvarası: Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:17 | #6 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Bir Sokak
Bir Sokak
Dün gece lambaların kör ışığı içinde -Herkes ömründe bir kez olsun o yoldan geçer Bir sokağa düştüm ki her köşede bir gölge, Her pencerede bir baş, her kapıda bir fener. Onların iki yana dizili yüzlerinde Kalmamış gibiydi bir damla ışıktan eser Ve körler gibi, sanki elleriyle derinde Yitmiş hayallerini arıyorlardı yer yer. Balkonundan sarkarak biri: 'Yavrum, diyordu Hatırlamaz olmuşsun artık eski karını; Göğsümde geçirdiğin sevda akşamlarını.' Biri memelerini gösterip gülüyordu: 'Pencereme bakmadan geçme öyle, güzelim! Ben Leyla'dan sevdalı, Zeliha'dan güzelim... Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:17 | #7 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Büyük Olsun
Büyük Olsun
Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun. Deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun. Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce, Aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece. Denizler yolculuğa çağırır durur da beni Gitmem düşünerek geri döneceğim günü. Ben büyük rüzgarları severim; büyük olsun Aşkım da, özlemim de hepsi, herşey ve mahzun. İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı. Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı. Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:18 | #8 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Esenlik Size
Esenlik Size
O gün bu gün size özendim Her yerde; hava, toprak, deniz. Bir serüvendi; gökteyseniz Çıktım, yok, yerdeyseniz indim. İlkin, size içkiyi tattırdım: Ömür boyunca sarhoşsunuz; Ne açsınız artık ne susuz. Sizsiz ben de susuz kalırdım. Size geceyi de öğrettim Onda düşlerle çoğaldınız; Yaşantıda yorgun ve yalnız Değilsiniz; sizi ürettim. Biterdi belki bir uykuyla Herşey ve tadından ötürü. Gördünüz ki bundan ileri Bir şey var çağıran tutkuyla. Çağırdım, çağırdım, çağırdım Bir böcek gibi titriyerek. Koştunuz tükeninceyedek Ha bir adım, daha bir adım... Sizi ölümle perçinledim Bana... ve sımsıkı ve sıcak; Üşürdünüz ah, çırılçıplak Ölüm döşeğinde; önledim. Size yani günahı sundum; Öptünüz ve güzelleştiniz. Çirkindiniz ilkin, tek ve pis. Irmak oldunuz; sizde yundum. Şimdi olay, hep ya hiç gibi, Vardan ve yoktan özge bir şey, Sevgiden de öte bir düzey; Olmak ya da olmamak belki. Ahmet Muhip Dıranas
__________________
Şiir Renk |
05.02.11, 22:18 | #9 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Evreni Sevmek ki..
Evreni Sevmek ki..
Aç mısın kardeşim, gel olanı bölüşelim, Ama şiirlerimle seni doyuramam ki; Ta, yıldızlara değin uzansa bile elim, Daha ötelerine, daha... buyuramam ki. İnsanı insan diye sevmişim, hep severim; Ve onu tanrılara karşı bile överim. Ben bütün bir evreni sevmişim; alın terim Var evrende; öz, üvey diye ayıramam ki. Güzellikleri alır satarım, gel işim bu. Güzel tellalıyım ben; alan var mı? neşem bu. Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu, Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki. İnsanoğulluğunu kulluk diye almışın! Düşüncenin orakla biçilmesine karşın Bir geleceğin dulda düşlerine dalmışın; Bu derin aldanıştan seni uyaramam ki. Kim zafere erecek? Zafer ne? Bir akşamda Güneşi bağlamaksa geceye karşı, ya da Haykırmaksa, gür... varım, bir güldür açan, ama Kini bir hançer gibi kından sıyıramam ki. Hep Tanrı mı gerek, ey tapınağı dünyanın, Özgürlükler üstünde?.. Bir yüce aramanın Yıldızsal kulesinden sesleniyorum: kalkın! Duyuramam ki ama beni, duyuramam ki... Ahmet Muhip Dıranas |
05.02.11, 22:19 | #10 |
Moderator
Üyelik tarihi: Sep 2009
Üye No: 218
Mesajlar: 989
Konular: 86
|
Fahriye Abla
Fahriye Abla
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçende akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şey değişmez zamanla, Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla! Ahmet Muhip Dıranas |
Bookmarks |
Etiketler |
ahmet, dıranas, muhip, Şiirleri |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ahmet Telli Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 105 | 01.05.12 16:02 |
Ahmet Uysal Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 1 | 29.09.11 23:50 |
Ahmet Özer Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 1 | 24.05.11 23:34 |
Ahmet Oktay Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 6 | 24.05.11 23:31 |
Kul Ahmet Şiirleri | Renklerin Dansı | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 18.08.10 01:32 |