Feyhaman Duran Biyografisi-Feyhaman Duran Hayatı

**Renklerin Dansı** · 02.01.10, 23:09

Feyhaman Duran

Doğum : 1886, Kadıköy, İstanbul
Ölüm : 6 Mayıs 1970 İstanbul

''Portrede bir kalıp var, bir de manası; bunlardan birisi kafi gelmez. Onun için portre güçtür.”

Feyhaman Duran

Feyhaman Duran, sanat yaşamı boyunca; manzara, natürmort, iç mekan ve portre gibi resmin farklı konuları üzerinde çalışmış bir sanatçıdır. Ancak, portre konusu, gençlik yıllarından itibaren önem verdiği ve daha o zamandan ustalık düzeyine ulaştığı bir alan olarak onun kariyerinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bu ayrıcalık, Feyhaman Duran’ın bir portre ressamı olarak ün kazanmasına neden olmuştur. Sanatçı, ayrıca, önce İnas Sanayi-i Nefise’sinde ardından Güzel Sanatlar Akademisi’nde pekçok öğrencinin yetişmesine katkı sağlamış ve Türk resminde eğitici kimliğiyle de sivrilmiş bir isimdir.

İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelen Feyhaman Duran’ın babası şair ve öğretmen Süleyman Hayri Bey’dir. Sanatçı, erken yaşta ölen annesinin isteği üzerine Galatasaray Sultanisi’ne (Galatasaray Lisesi) yazdırılmıştır. Buradaki eğitiminin ardından yine aynı okulda güzel yazı ve resim öğretmenliğine atanmıştır. Gerek öğrenciliği sırasında gerekse Galatasaray Sultanisi’nde çalışırken yaptığı portreleriyle okulun resim öğretmenleri Şevket Dağ ve Aslanyan Efendi’nin dikkatini çekmiştir. Yeteneğinin değerlendirilmesi yolundaki görüşler ağırlık kazandığı sırada, bir rastlantı sonucunda tanıştığı Abbas Halim Paşa, ona Avrupa kapılarını açmıştır. Kendisi sanat hayatına yön veren bu ilginç gelişmeyi şöyle aktarmaktadır:

“Galatasaray Lisesi’nde resim öğretmeniydim, birgün tanıdığım bir hanımefendiye resmini yapmayı teklif ettim. Bana: ‘ben yaşlıyım ne olacak resmimi yapıp ta? Onun yerine şu küçük kız çocuğunun resmini yap!’ diyerek çantasından küçük bir kız çocuğunun resmini çıkarıp verdi. Bu resmi bir portre haline getirdim. Çocuğu tanımıyordum. Sonradan bunun zamanın ünlü kişilerinden Prens Abbas Halim Paşa’nın dördüncü kızları olduğunu öğrendim. Paşa, bu resim üzerine öteki beş kızının ve bazı tanıdıklarının daha resmini yaptırdı, takdirlerini kazandım, böylece kendileri tarafından ve bütün masraflarım karşılanarak Paris’e öğrenime gönderildim. Bu vesileyle hayatımda mutlu bir dönüm noktası olmuştur.”
(KUTSAV, Saim; “Feyhaman Duran”, Ankara Sanat, 1966, S.5, s.13)
Resimle yakından ilgilenen Abbas Halim Paşa ile gelişen dostluğu sonrasında, Paşa, ona Paris eğitimi için gereken maddi desteği sağlamayı önermiş ve Feyhaman Duran’ın Paris’te 1911-1913 yıllarını kapsayan sanat eğitimi başlamıştır. O yıllarda sanatın merkezi olması nedeniyle pekçok sanatçının hayallerini süsleyen bu şehirde eğitim almak ve yaşamak Feyhaman Duran’ın sanatına çok şey kazandırmıştır
Sanatçı, aynı yıllarda Paris’e giden diğer genç Türk ressamlarının da devam ettiği Academie Julian’da Jean Paul Laurens atölyesine kayıt yaptırmıştır. Birinci yılın sonunda Ecole des Beaux Arts’a girmeye hak kazanmış burada da Cormon atölyesine devam etmiştir. Atölyelerdeki eğitimin dışında, Avrupa resim sanatının birkaç yüzyıllık geçmişini barındıran müzeler ve açılan çağdaş sergiler yoluyla da sanatçı kimliğini geliştirmiştir. Feyhaman Duran, bu ortamda izlenimci resimlere yakınlık duymuştur. 19.yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan izlenimcilik, önceleri Fransa’da büyük tepki çekmiş, ancak daha sonra hızla benimsenmiş ve 20.yüzyılın başlarına gelindiğinde sanat çevrelerinde geniş ölçüde kabul görerek müzelere girmeye başlamış bir sanat üslubudur. Dolayısıyla Feyhaman ve onunla birlikte Paris’te bulunan genç arkadaşları, bu sırada Avrupa sanatının en etkin üslubu olan izlenimciliği benimsemişlerdir.

Yurda döndüğünde, 1916 yılından itibaren her yıl düzenli olarak Galatasaraylılar Yurdu’nda düzenlenecek olan resim sergisinin (Galatasaray sergileri) ilkinde Dr. Akil Muhtar’ın Portresi adlı resmiyle gümüş madalya alması, onun portrecilik alanındaki yeteneğinin İstanbul’un dar sanat çevresi tarafından onaylandığının bir göstergesidir. Feyhaman Duran, izlenimci akım paralelinde ürettiği portreleriyle, Türk resminde klasik portre anlayışının dışına çıkmış ve bu anlamda da çağdaşı ressamlarla birlikte bir yeniliğe imza atmıştır.

Tual yüzeyinde çabuk ve seri çalışabildiği bilinen Feyhaman Duran, doğayı gözlemleyerek ve genellikle açık havada çalıştığı manzaralarında ise, canlı ve parlak renkleri kullanarak renkçi bir yoruma ulaşmıştır.

Zaman zaman tual üzerinde farklı teknik ve biçim arayışlarına yönelen Feyhaman Duran’ın kendi kuşağından sonra gelişen modern resme bakışını, sanatçının şu sözlerinde izleyebiliyoruz:
“Yeni resim bir değişikliktir. Ben resimde yeni, eski, ucuz ya da pahalı diye bir ayrım yapmam. Bence iki tür resim vardır; iyi resim ve kötü resim. Yenisinin de eskisinin de iyisini sever takdir ederim.”

(İrepoğlu, Gül; Feyhaman Duran, T.C.Merkez Bankası, s.39)

Sanatçının bazı manzaraları ve natürmortlarında, kalın ve belirgin fırça hareketleriyle rengin plastik bir kurgu öğesi olarak fazlasıyla belirginleştiği analitik yaklaşımı, o sıralar Türk resminde gelişen yeniliklere de uzak kalmadığının göstergesidir.

Feyhaman Duran resim sanatının dışında, aile ortamında tanıştığı ve Galatasaray Lisesi’ndeki öğrencilik ve öğretmenlik yıllarında geliştirdiği hat sanatı ile uğraşmış ve onu zaman zaman kompozisyonlarına da dahil etmiştir. Feyhaman Duran’ın geleneksel sanatlara yakınlaşmasının bir başka ürünü de, Deniz Müzesi için resimlediği minyatürlerdir. Sanatçının Osmanlı mimarisine yönelik araştırıcı yaklaşımı ise, Topkapı Sarayı’ndan yaptığı resimlerde ifade bulmuştur. Feyhaman Duran’ın arkadaşı ressam Sami Yetik’in Ressamlarımız adlı üç ciltlik kitabının kapağını tasarlaması, onun çok yönlü kimliğinin kanıtlarından biridir.

Eşi, ressam Güzin Duran ile birlikte sade bir yaşamı seçen Feyhaman Duran, sürekli ve yılmadan ürettiği eserlerinden başka, önce kızların eğitim gördüğü İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde başlayan ve ardından Güzel Sanatlar Akademisi’nde emekli olana dek sürdürdüğü öğretici kimliğiyle de pekçok sanatçı adayının yetişmesinde rol alarak Türk resmine katkı sağlamıştır.

Feyhaman Duran Resimleri-Feyhaman Duran Eserleri

Konu Bilgileri
	Konu Başlığı Feyhaman Duran Biyografisi-Feyhaman Duran Hayatı	Konudaki Cevap Sayısı 0
	Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler	Görüntülenme Sayısı 4603

02.01.10, 23:09	#1
Kullanıcı Profili Renklerin Dansı S.Moderators Tualim.NetRenklerin Dansı Kullanıcı Bilgileri Üyelik tarihi: May 2009 Üye No: 27 Mesajlar: 3.656 Konular: 2075	Feyhaman Duran Biyografisi-Feyhaman Duran Hayatı Feyhaman Duran Doğum : 1886, Kadıköy, İstanbul Ölüm : 6 Mayıs 1970 İstanbul *''Portrede bir kalıp var, bir de manası; bunlardan birisi kafi gelmez. Onun için portre güçtür.”* Feyhaman Duran Feyhaman Duran, sanat yaşamı boyunca; manzara, natürmort, iç mekan ve portre gibi resmin farklı konuları üzerinde çalışmış bir sanatçıdır. Ancak, portre konusu, gençlik yıllarından itibaren önem verdiği ve daha o zamandan ustalık düzeyine ulaştığı bir alan olarak onun kariyerinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bu ayrıcalık, Feyhaman Duran’ın bir portre ressamı olarak ün kazanmasına neden olmuştur. Sanatçı, ayrıca, önce İnas Sanayi-i Nefise’sinde ardından Güzel Sanatlar Akademisi’nde pekçok öğrencinin yetişmesine katkı sağlamış ve Türk resminde eğitici kimliğiyle de sivrilmiş bir isimdir. İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelen Feyhaman Duran’ın babası şair ve öğretmen Süleyman Hayri Bey’dir. Sanatçı, erken yaşta ölen annesinin isteği üzerine Galatasaray Sultanisi’ne (Galatasaray Lisesi) yazdırılmıştır. Buradaki eğitiminin ardından yine aynı okulda güzel yazı ve resim öğretmenliğine atanmıştır. Gerek öğrenciliği sırasında gerekse Galatasaray Sultanisi’nde çalışırken yaptığı portreleriyle okulun resim öğretmenleri Şevket Dağ ve Aslanyan Efendi’nin dikkatini çekmiştir. Yeteneğinin değerlendirilmesi yolundaki görüşler ağırlık kazandığı sırada, bir rastlantı sonucunda tanıştığı Abbas Halim Paşa, ona Avrupa kapılarını açmıştır. Kendisi sanat hayatına yön veren bu ilginç gelişmeyi şöyle aktarmaktadır: “Galatasaray Lisesi’nde resim öğretmeniydim, birgün tanıdığım bir hanımefendiye resmini yapmayı teklif ettim. Bana: ‘ben yaşlıyım ne olacak resmimi yapıp ta? Onun yerine şu küçük kız çocuğunun resmini yap!’ diyerek çantasından küçük bir kız çocuğunun resmini çıkarıp verdi. Bu resmi bir portre haline getirdim. Çocuğu tanımıyordum. Sonradan bunun zamanın ünlü kişilerinden Prens Abbas Halim Paşa’nın dördüncü kızları olduğunu öğrendim. Paşa, bu resim üzerine öteki beş kızının ve bazı tanıdıklarının daha resmini yaptırdı, takdirlerini kazandım, böylece kendileri tarafından ve bütün masraflarım karşılanarak Paris’e öğrenime gönderildim. Bu vesileyle hayatımda mutlu bir dönüm noktası olmuştur.” (KUTSAV, Saim; “Feyhaman Duran”, Ankara Sanat, 1966, S.5, s.13) Resimle yakından ilgilenen Abbas Halim Paşa ile gelişen dostluğu sonrasında, Paşa, ona Paris eğitimi için gereken maddi desteği sağlamayı önermiş ve Feyhaman Duran’ın Paris’te 1911-1913 yıllarını kapsayan sanat eğitimi başlamıştır. O yıllarda sanatın merkezi olması nedeniyle pekçok sanatçının hayallerini süsleyen bu şehirde eğitim almak ve yaşamak Feyhaman Duran’ın sanatına çok şey kazandırmıştır Sanatçı, aynı yıllarda Paris’e giden diğer genç Türk ressamlarının da devam ettiği Academie Julian’da Jean Paul Laurens atölyesine kayıt yaptırmıştır. Birinci yılın sonunda Ecole des Beaux Arts’a girmeye hak kazanmış burada da Cormon atölyesine devam etmiştir. Atölyelerdeki eğitimin dışında, Avrupa resim sanatının birkaç yüzyıllık geçmişini barındıran müzeler ve açılan çağdaş sergiler yoluyla da sanatçı kimliğini geliştirmiştir. Feyhaman Duran, bu ortamda izlenimci resimlere yakınlık duymuştur. 19.yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan izlenimcilik, önceleri Fransa’da büyük tepki çekmiş, ancak daha sonra hızla benimsenmiş ve 20.yüzyılın başlarına gelindiğinde sanat çevrelerinde geniş ölçüde kabul görerek müzelere girmeye başlamış bir sanat üslubudur. Dolayısıyla Feyhaman ve onunla birlikte Paris’te bulunan genç arkadaşları, bu sırada Avrupa sanatının en etkin üslubu olan izlenimciliği benimsemişlerdir. Yurda döndüğünde, 1916 yılından itibaren her yıl düzenli olarak Galatasaraylılar Yurdu’nda düzenlenecek olan resim sergisinin (Galatasaray sergileri) ilkinde Dr. Akil Muhtar’ın Portresi adlı resmiyle gümüş madalya alması, onun portrecilik alanındaki yeteneğinin İstanbul’un dar sanat çevresi tarafından onaylandığının bir göstergesidir. Feyhaman Duran, izlenimci akım paralelinde ürettiği portreleriyle, Türk resminde klasik portre anlayışının dışına çıkmış ve bu anlamda da çağdaşı ressamlarla birlikte bir yeniliğe imza atmıştır. Tual yüzeyinde çabuk ve seri çalışabildiği bilinen Feyhaman Duran, doğayı gözlemleyerek ve genellikle açık havada çalıştığı manzaralarında ise, canlı ve parlak renkleri kullanarak renkçi bir yoruma ulaşmıştır. Zaman zaman tual üzerinde farklı teknik ve biçim arayışlarına yönelen Feyhaman Duran’ın kendi kuşağından sonra gelişen modern resme bakışını, sanatçının şu sözlerinde izleyebiliyoruz: “Yeni resim bir değişikliktir. Ben resimde yeni, eski, ucuz ya da pahalı diye bir ayrım yapmam. Bence iki tür resim vardır; iyi resim ve kötü resim. Yenisinin de eskisinin de iyisini sever takdir ederim.” (İrepoğlu, Gül; Feyhaman Duran, T.C.Merkez Bankası, s.39) Sanatçının bazı manzaraları ve natürmortlarında, kalın ve belirgin fırça hareketleriyle rengin plastik bir kurgu öğesi olarak fazlasıyla belirginleştiği analitik yaklaşımı, o sıralar Türk resminde gelişen yeniliklere de uzak kalmadığının göstergesidir. Feyhaman Duran resim sanatının dışında, aile ortamında tanıştığı ve Galatasaray Lisesi’ndeki öğrencilik ve öğretmenlik yıllarında geliştirdiği hat sanatı ile uğraşmış ve onu zaman zaman kompozisyonlarına da dahil etmiştir. Feyhaman Duran’ın geleneksel sanatlara yakınlaşmasının bir başka ürünü de, Deniz Müzesi için resimlediği minyatürlerdir. Sanatçının Osmanlı mimarisine yönelik araştırıcı yaklaşımı ise, Topkapı Sarayı’ndan yaptığı resimlerde ifade bulmuştur. Feyhaman Duran’ın arkadaşı ressam Sami Yetik’in Ressamlarımız adlı üç ciltlik kitabının kapağını tasarlaması, onun çok yönlü kimliğinin kanıtlarından biridir. Eşi, ressam Güzin Duran ile birlikte sade bir yaşamı seçen Feyhaman Duran, sürekli ve yılmadan ürettiği eserlerinden başka, önce kızların eğitim gördüğü İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde başlayan ve ardından Güzel Sanatlar Akademisi’nde emekli olana dek sürdürdüğü öğretici kimliğiyle de pekçok sanatçı adayının yetişmesinde rol alarak Türk resmine katkı sağlamıştır. Feyhaman Duran Resimleri-Feyhaman Duran Eserleri __________________ TUALİ*M.NET*

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Cevaplar	Son Mesaj
Feyhaman Duran Biyografisi - Feyhaman Duran Hayatı - Feyhaman Duran Kimdir?	Renklerin Dansı	Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı )	0	02.08.11 00:56
Bora Duran Resimleri - Bora Duran Fotografları	7 Renk	Ünlülerin Resimleri	0	11.07.11 01:39
Feyhaman Duran( 1886- 1970) Biyografisi	Tualim	Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı )	0	07.10.09 02:45
Feyhaman Duran Resimleri-Feyhaman Duran Eserleri	Tualim	Yabancı Ressamların Eserleri	0	25.07.09 01:38
Feyhaman Duran Biyografisi	Admin	Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı )	0	06.02.09 01:27

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)