Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Tualim Resim Galerisi > Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı )
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda

Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) Türk Ressamların Biyografisi,Türk Ressamların Hayatı,Türk Ressamların Yaşam Hikayeleri...

Mehmet Ali Laga Biyografisi

Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) kategorisinde açılmış olan Mehmet Ali Laga Biyografisi konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Mehmet Ali Laga Biyografisi
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2243

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06.02.09, 19:24   #1
Kullanıcı Profili
Administrator
 
Admin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tualim.NetAdmin
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 4
Mesajlar: 422
Konular: 414
Arrow Mehmet Ali Laga Biyografisi

Mehmet Ali Laga Biyografisi

Mehmet Ali LAGA (1878- 1947)

Laga, çağdaş Türk sanatının yeterince üzerinde durulmamış isimlerinden birisidir. Osmanlının çalkantılı son yıllarında bir yandan asker kimliğiyle cephede bulunmuş, esir düşmüş; öte yandan sanatçı kimliğiyle karakalem, çini mürekkebi, suluboya ve yağlıboya gibi farklı tekniklerde yetkin eserler ortaya koymuş bir ressamın daha ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.



Mehmet Ali Laga, 1878 yılında, o dönemde Osmanlı imparatorluğu sınırları içerisinde bulunan Trablusgarp’ta, Zafirizade adlı Arap kökenli soylu ve zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta İstanbul’a gönderilmiş, ilk öğrenimini Kuleli’nin özel sınıfında yaptıktan sonra, orta ve liseye denk gelen öğrenimini de aynı okulda tamamlamıştır. Ressam Pertev Boyar’a yazdığı bir mektubunda küçüklüğünden beri resme olan ilgisine değindikten sonra, okul yıllarını şu şekilde anlatmıştır: “Vakta ki, orta kısma geçtim. Oranın programında resim dersi mevcut olduğundan kıymetli hocamız, merhum Zekai Paşa’nın küçük biraderi Hasan Rıza bey idi. Beni resme karşı pek ziyade düşkün görünce, diğer arkadaşlarımdan daha fazla benimle meşgul olurdu.”


Bu okuldan sonra Harbiye’ye geçmiştir. Burada da resim dersleri vardır ve Hoca Ali Rıza kendisiyle yakından ilgilenmiştir. Hasan Rıza ve Hoca Ali Rıza gibi iki önemli ressam ve eğitici kişiliğin öğrencisi olmak onun açısından büyük bir şanstır. Harbiye’de okurken kendi kuşağının bir diğer büyük ressamı Sami Yetik ile tanışması, ömür boyu sürecek bir dostluğun da başlangıcıdır. Laga, 1898’de Harbiye’den mülazım (teğmen) rütbesiyle mezun olduktan sonra ilk görev yeri olarak doğduğu Trablusgarp’a gönderilmiş ve burada 1907 yılına kadar kalmıştır. Kolağası (yüzbaşı) rütbesinde iken İstanbul’a gelmiş olan sanatçı, önce Hassa Ordusu Genelkurmayı’nda görev almıştır. Ancak kısa bir süre sonra, 1908’de Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle Kuleli Askeri Lisesi resim öğretmenliğine getirilmiştir.

Aynı sıralarda, gerek kendisi gibi askeri okul çıkışlı gerekse Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi’nden mezun genç sanatçılar, meşrutiyetin beraberinde getirdiği özgürlük havasının da etkisiyle yeni bir sanat ortamı yaratmak amacıyla 1909’da Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ni kurmuşlardır. Laga da bu cemiyetin içerisinde yer almış, ancak Sami Yetik, Nazmi Ziya, Namık İsmail, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Ruhi Arel gibi arkadaşları meşrutiyeti izleyen ilk birkaç yıl içerisinde çeşitli olanaklarla yurtdışına gitme olanağı bulmuşken o, aynı şansa sahip olamamıştır.


Balkan Savaşları’nın başlaması üzerine Avrupa’dan dönen Sami Yetik’le birlikte Edirne’de görevlendirilen Laga, bu dönemi şu şekilde hatırlamaktadır: “Sami bölükte, ben ise Divanı harbe verildik. Ben şehirde bulunduğum için, Edirne’nin içinde her gün sabahtan akşama kadar resme çalışır ve Sami de bölükte olduğundan boş vakit bulursa bölüğün erlerinin krokilerini çizmekle uğraşırdı.”

Aynı dönemde Kuleli’den hocası olan Hasan Rıza da Edirne’dedir ve Karaağaç’taki atölyesinde bir yandan resim çalışırken öte yandan bu şehrin sanat hayatına canlılık katan bir isim olarak dikkat çekmektedir.


Hasan Rıza; Laga ve Yetik’i atölyesinde kabul etmiş, Türk resminin bu üç önemli ismi Edirne’de ortak tutkuları olan sanat etrafında birleşmişlerdir. Bu birliktelik, Edirne’nin Bulgarlar tarafından işgali sırasında Karaağaç’taki atölyesinde bulunan resimlerini düşman askerlerinin elinden kurtarmaya çalışan Hasan Rıza’nın şehit edilmesiyle sona ermiştir. Ancak bu trajik son, ortak tutkunun ölümsüzlüğünü engelleyemeyecektir: “Katli sırasında bir tablosu M. Ali Laga tarafından şasiden çıkarılıp kaput altına saklanarak korunmuştur. Bu tablo, Sami Yetik’le Laga’nın Bulgarlar tarafından esir alınıp Sofya’da kaldıkları sürece asker kaputu altında saklanmıştır

Edirne’nin Bulgarlar tarafından işgalinin ardından Laga ve Yetik esir olarak Sofya’ya sevk edilmişlerdir. Ancak, esarete rağmen resim çalışmalarını sürdürmüşlerdir ve bu sırada Sofya Güzel Sanatlar Akademisi müdürü Mitov tarafından ressam olduklarının anlaşılması üzerine bu kişiyle aralarında bir sanat ilişkisi kurulmuştur. “Mitof bizi daima atölyesine davet eder ve yaptığı resimleri kritik ettirirdi.”

Laga’nın Sofya’daki esirlik döneminin ne zaman bittiği ve yurda ne zaman dönmüş olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, sanatçının 1915 yılında, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’de olduğu anlaşılmaktadır. Bugün Çanakkale Boğaz Komutanlığı Deniz Müzesi’nde sergilenmekte olan çoğu karakalem ve Çanakkale görünümlerinden oluşan 100’e yakın eser, sanatçının 1915- 1918 arasında bu şehirde bulunduğunun en somut kanıtlarıdır:

“Savaş sırasında pekçok Türk ve yabancı sanatçı Çanakkale’ye gönderilmiş, burada edindikleri izlenimleri kendi uğraşları doğrultusunda işlemeleri istenmişti. Mehmet Ali Laga da bu amaçla Çanakkale’ye gönderilmiş olabilir. Onu bir asker ve bir ressam olarak Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa karargahı Hacı Paşa çiftliğinde görevli görüyoruz.”
Laga, burada hızlı, atak ve usta çizgilerle şehrin ve civarının görünümlerini, savaş sırasındaki izlenimlerini resmetmiştir. Desenlerin isimleri ve sanatçının resimlerin altlarına düşmüş olduğu notlar, buradaki çalışma koşulları ve bulunuş amacı hakkında ipuçları vermektedir.


- Şiddetli bombardıman esnasında yapılmıştır,
- Bozcaada’nın karşısında görülen gemiler düşmanın nakliye gemileridir. Resim esnasında bombardımana maruz kaldık,
- Düşmandan topçu ateşi, lakin siper içinde kalınmıştır,
- İngilizlerin Çanakkale’ye girmesinden bir gün önce

gibi notların yanısıra, Alçıtepe’nin Bombardıman Edilmesi, Çanakkale- Bombardımandan Sonra Rum Mahallesi, Harpten Sonra Seddülbahir’in Harabolan Köyü ve Kalesi gibi resim isimleri tam anlamıyla bir asker ressam kimliğini ortaya koymaktadır.


Ayrıca, şehrin çeşitli yerleşim, bina ve doğal görünümlerinin duyarlılıkla yansıtıldığı örnekler de dikkat çekmektedir. Bunlar arasında Gümrük Önü gibi bazı karakalem ve çini mürekkebi ile yapılmış çalışmalar su yüzeyindeki ışık yansımalarının verilişi ile izlenimci bir yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.

9 Kasım 1918 tarihli Sevgili Çanakkale’den Ayrılış isimli desen ise üç yıla yakın bir ikametin son izlenimi olarak ayrı bir anlam taşımaktadır. Laga, 1917’de Berlin, Viyana gibi müttefik ülke başkentlerinde Türk ressamlarının eserlerinden oluşacak bir sergi hazırlamak üzere kurulan Şişli Atölyesi’nde yer almamış olmakla birlikte, sergiye Çanakkale’de ürettiği 9 adet suluboya ve karakalem çalışma ile katılmıştır.


Bu tarihten sonra, bir süre Bursa Askeri Lisesi’nde resim öğretmenliği görevinde bulunmuştur. Ressam Nüzhet İslimyeli onun Bursa yılları üzerine izlenimlerini şu şekilde aktarmaktadır: “Onu Bursa’da Pınarbaşı mesire yerinde çember çevirdiği çocukluk yaşlarında tanıdım. Sonradan hocam olan bu değerli ressamımız her akşam, o sıra avcı kıyafeti dediğimiz giysiler içinde görünür, ulu çınarlardan birinin gölgesinde şövalesini kurar, kendinden geçercesine resme dalardı. Bütün çevre onu tanırdı.”

Bir süre Sanayi-i Nefise Mektebi idare müdürlüğünü de üstlenmiş olan sanatçı, Cumhuriyet’in ilanının ardından 1924 yılında resim öğretmenliğinden emekliye ayrıldıktan sonra Akaretler’deki konağına çekilerek kendisini resme vermiş ve bu dönemde pekçok yağlıboya eser üretmiştir.


İçinde değerlendirildiği 14 Kuşağı’nın birçok tanınmış sanatçısı gibi Paris’te bulunmamış olmasına karşın Laga, diğer arkadaşlarının da benimsemiş olduğu izlenimci anlayışın üst seviyedeki bir temsilcisi olarak dikkat çekmektedir. Onun resimleri daha çok manzara konusuna yoğunlaşmıştır.
__________________
Admin
Admin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ali, biyografisi, laga, mehmet, mehmet ali laga, mehmet ali laga biyografi, mehmet ali laga biyografisi, mehmet ali laga eserleri, mehmet ali laga hakkında, mehmet ali laga hayatı, mehmet ali laga kimdir, mehmet ali laga özgeçmişi, mehmet ali laga resimleri, mehmet ali laga sanat hayatı, mehmet ali laga yaşamı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mehmet Pesen Resimleri - Mehmet Pesen Eserleri - Mehmet Pesen Tabloları Renklerin Dansı Türk Ressamların Eserleri 0 07.06.12 04:13
Mehmet Arif Koyunoğlu Biyografisi - Mehmet Arif Koyunoğlu Hayatı Renklerin Dansı Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) 0 03.01.12 18:31
Mehmet Güreli Biyografisi - Mehmet Güreli Hayatı - Mehmet Güreli Kimdir? Renklerin Dansı Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) 0 03.01.12 18:28
Mehmet Pesen Biyografisi Admin Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) 0 06.02.09 19:35
Mehmet Gün Biyografisi Admin Türk Ressamların Biyografisi ( Hayatı ) 0 06.02.09 19:32


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:32.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.