Cemal Bingöl Biyografisi
Cemal Bingöl
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü nü bitirdikten sonra orta*okullarda öğretmen olarak çalışan Cemal Bingöl, o dönemde özellikle çocuk resimleri üstüne incelemeler vaptı 1945'te devletin düzenlediği yurt gezilerine katılarak Yozgat a gitti ve bu yöreden değişik kompo*zisyonlarla döndü. 1947'de Ankara ve Erzurum'da ilk kişisel sergilerini açtr iki yıl sonra Paris'e giderek Andre Lhote'un yanında bir süre ça*lıştı.Yozgat Ortaokulu'ndaki resim öğret*menliği sırasında, bu okul öğrencilerinin resim çalışmalarından derledi*ği bir sergiyi, 1943'te Londra'da sergiletti. Serginin, Londra basının*da ilgiyle karşılanıp, olumlu eleştiri*ler almasından sonra, çocuk resim*lerini konu alan kuramsal çalışma*lara ağırlık verdi: 1975'te yayımla*nan Resim Nedir? adlı kitabı, bu tür çalışmalarının ürünüdür. 1965'te açılan 26. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde ikincilik ödülünü kaza*nan Cemal Bingöl'ün istanbul ve An*kara Resim ve Heykel müzelerinde, Ankara Milli Kütüphane koleksiyonunda ve bazı özel koleksiyonlarda resimleri yer almaktadır.
FİGÜRDEN SOYUTA DOĞRU
Cemal Bingöl, asıl kimliğini soyut anlayışta bulmakla birlikte, 1950 yıl*larına kadar uzanan dönemde, figüre bağlı kalmış ve bu yolda ya*pıtlar vermiştir. Konusunu yöresel halk efsanelerinden, doğa görüntü*lerinden, tanıdığı kişilerin portrele*rinden alan bu dönem resimlerinde, yan izlenimci, yan simgesel bir an*layışa bağlı kalmış, doğa inceleme*sini ön planda tutmuştur. 1950 yılla*rından sonraysa, *****in yüzeyini geniş ve düz renk parçalarıyla, ço*ğunluğu dikdörtgen ve karelerden oluşan geometrik biçimlerle bölerek, geometrik non-figüratif bir eğilimde karar kılmıştır. Bu eğilimiyle çağdaş Türk resminde Zeki Faik İzer, Sabri Berkel, Nejat Devrim, Selim Turan, Adnan Turani gibi sanatçıla*rın başlatmış oldukları soyut eğilimin temsilcieri arasında yer alan Cemal Bingöl'ün, saf bir şematizme, yalın bir renk ve biçim düzenine yönelmiş olduğu söylenebilir. Sanatı temel öğelerine indirgemek, ayrıntıdan ayıklamak ve anlamını yalınlıkta bulan bir ritim duygusunu geliştirmek biçiminde özetlenebile*cek olan bu anlayış, genellikle dikey ve yatay doğruların, birbirini bütünleyen düz ve geometrik yüzeylerin etkisini ön planda tutar. Mondrian' ın soyut-geometrik kompozisyonla*rına ya da Maleviç'in "süprematist" çözümlerine de bağlanabilecek olan Cemal Bingöl'ün sanatı, oluşum sü*reci içinde, figürden soyuta doğru gelişen kararlı bir evrimin ürünü*dür.
__________________
TUALİM
|