Tualim.net
>
Temel Tasarım
>
Görsel Tasarım Öğeleri
>
Renk
Renk Karşıtlığı
Nickiniz
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Topluluk
Ajanda
Sosyal Linkler
Üye Listesi
Seçilene git...
Renk Karşıtlığı
Renk
kategorisinde açılmış olan
Renk Karşıtlığı
konusu , ...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Renk Karşıtlığı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
4438
LinkBack
Seçenekler
Stil
22.11.09, 22:47
#
1
Kullanıcı Profili
Renklerin Dansı
S.Moderators
Tualim.Net
Renklerin Dansı
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: May 2009
Üye No: 27
Mesajlar: 3.656
Konular: 2075
Renk Karşıtlığı
RENK KARŞITLIĞI
Kurulan mekanda renk karşıtlığının etkisi ne olabilir?
Bir bütün olarak görüldüğü zaman resim, renk karşıtlıklarıyla, nesnel kısımlarına bölünür; bileşimin kavranabilir hale gelmesini sağlayanlardan biride renk vurgularıdır. Rengin, tür ve doymuşluk karşıtlıkları zayıflatılarak maddi varlıkları açıklama ve belli etme görevi rengin değerine bırakılabilir. Ortaya vurgulu tek renklilik çıkar.
Yüksek Lisans çalışma raporumda "Resimlerimde, kuvvetli açık-koyu karşıtlığı görülür" derken, rengi sıcaklık karşıtlığıyla ele almış Paul Klee'nin bir sözünü yazmıştım; "tona ait boyut, kendisine renksel bir eylemi yardımcı alırsa, resim, sıcaklık karşıtlıklarının boyutuyla zenginleşir. İki boyutun birleşmesi, devinim ve karşı devinim biçiminde iki yönü doğurur"(18). Bu renk niteliğinin eklenmesi, sanatçıya duygu ve düşüncelerini resim şeklinde kuvvetle ifade imkanı sağlıyor demiştim.
Rengi, açık-koyu ve sıcaklık karşıtlığıyla değil de, Munsell renk dizgesine göre renk karşıtlığını incelersek tür karşıtlığı, değer karşıtlığı, doymuşluk karşıtlığı olarak üç tür karşıtlık biçimi ortaya çıkar. Bu çalışmada rengi, Munsell renk dizgesindeki üç tür karşıtlığı ile ifade edeceğim. Resimlerimde rengin bu üç yanı, zaman ile değişen problemlerle birlikte rolleri değişti. Kuvvetli değer karşıtlığı devam ederken, yanına tür ve doymuşluk karşıtlıklarını da aldı. Bununla beraber değer karşıtlığındaki aktiflik rolü de değişti. Koyu değerin çokluğu içerisindeki az olma durumuyla aktif olan açık değer yerini, açık değerin çokluğu içerisindeki az olma durumuyla aktif olan koyu değere bıraktı. Son resimlerimde ise orta tonun çokluğu içerisinde aktiflik, koyu ve açığın sıralanmasına kalır.
Değer karşıtlıkları devinimine, rengin tür ve doymuşluk karşıtlıkları da karşı devinimleriyle yanıt vermeye başladı. Rengin bu üç tür yanıyla devinim ve karşı devinim dinginliğe yaklaşırken, bunlardan birinin ağır basmasıyla da tam bir denkleştirilmişlikten kaçınılmak istenmiştir.
Resimlerimde karşıtlığın bu açılımıyla, rengin tepkisinden ve heyecanından yararlanmak istedim. Rengin değeri yanına tür ve doymuşluğun katılması, tek renk vurgululuğun yanında ısısal boyutlu heyecanın yeni beraberlikleriydi. 1986 yılından başlayan tür ve doymuşluk karşıtlığının (ısısal heyecanın) rolleri değişmekle beraber ağırlığı arttı. Bu da, bütünsel dengenin en sınırlı biçimi, cansız bir uyum olan, gri ile belirtilen, hafif sisli havada belirginsizleşen biçimlerle kurmak istemeyişimdendir.
Sanatçı, renkteki karşıtlığı kullanarak görsel biçimlere özel anlamlar kazandırabilir.
BELİRLİLİK BELİRSİZLİK
Karşıtlığın uç noktalara açılımı ile açıklık, kesinlik, sağlamlık aramam beni çizgisel bir yapıya yaklaştırmıştır. Biçim uğraşısı çizgisel yapıyı beslemiştir.
Biçimi görme yöntemim beliliğin görevine girmiştir. Bu, mutlaka her biçimin başlı başına belli olması gerektiği demek değildir; sadece her biçimde kendini belirtmek için güçlü bir eğilim vardır. Elemanları tam bir açıklık ve kesinlikle görülebilir hale getirme uğraşısına girişilmiştir. Vurgu, nesnenin sınırları üzerindedir. Çizgisel görüş, nesneleri birbirinden ayırır. Amaç, tek tek nesneleri kalımlı, elle tutulur gerçeklikler olarak kavramaktır. Her biçim, kendisi için en tipik olan yolda görünmeye zorlanmıştır. Tek (kendi başına olan) motifler anlamlı karşıtlıklar halinde geliştirilmiştir.
Resimlerimde her parça tüme sıkı sıkıya bağlı olmakla birlikte, daima bir çeşit bağımsızlığa sahip olmaya çalışırlar. Bu, başıboşluk değildir; tekler tüme tabi olmuştur, ama kendi başına var olmaktan çıkmamıştır. Bu, izleyiciyi ekleye ekleye görmeye, bir parçadan ötekine geçe geçe bakmaya zorlar; bağımsız kısımların bileşimiyle birlik uğraşısıdır.
Belirliliği çok kolay anlaşılır bulan izleyici daha çapraşık problemlerin çözümünü arar, bundan da zevk duyar. Resimlerimde belirlilik, biçimlerin görünürlüğünde kalmıştır. Tüm olarak izlendiğinde anlamda bir belirsizlik vardır. Burada söz konusu olan, sadece eninde sonunda gene de çözümlenebilecek bir bilmecenin daha da zorlaştırılması değildir; tersine burada daima belirsiz bir tarafın kalması uğraşısıdır. Bu belirsizlik görevi tek tek biçimlerin görünürlüğüne değil, bileşimin tümdeki anlamına verilmiştir.
Bileşimin tümünde anlamın bağlantı kurduğu şey yoktur, var olması da gerekmez. Biçimlerdeki bellilik, karşıtlığın açılımıyla elde edilir. Biçimler salt düşünsellikte olabildiği gibi bütünsellikten yoksun doğa da bölük pörçük girer. Doğadan soyutlanmış elemanlar artık düşünsel soyut varlık olma yolundadır. Her iki halin de bir arada bulunabildiği bileşimlerin tümde bağlantı kurduğu şey düşüncededir.
MOTİFLER SÜSLER
"Resimlerimde yapma bir görünüşle ifade eden renklere bürünen geometrik veya karşıtı serbest şekillere bu renkler bazen kaba bir süs görünüşü verirler ve hiç bir şeyin tayin etmediği, sınırsız görünen bir mekan içindedirler. Bu mekan, içinde yıldızların hareket ettiği uzaydır ve her zamanki deneylerimizin o kadar dışında bulunurlar ki, bize hayali birer mekan gibi görünürler"(19). Bu, Yüksek Lisans çalışma raporumda resimlerimin o günkü motifinin bulundukları mekanla ilgisini açan sözlü anlatımıydı.
Bugüne gelirken geometrik süsler yerini 1986 sonlarında serbest şekillere bırakır. Bu serbest şekiller, kurulan bileşimde birçok aktiflik yanıyla rolünü 1987 nin başında benimser. Bunlar artık, yıldızların hareket ettiği karanlık bir mekanda değildirler; fakat yine birer hayali mekan içerisindedirler. Yeni süsler kıpırtılı yanlarıyla rengin üç öğesini de yanında taşıyarak resimdeki heyecanı üstlenmişlerdir. Bu vurgularına tanınabilir olmaları da eklenmiştir. Tanınırlık dereceleri değişse de, kimliklerini koruma yanıyla kalmış bitki soyutlamalarıdır. Tümdeki anlam içinde tanınırlık farklılığı bir boyut verme çabasındadır. Fakat tanınırlığın tümdeki anlamı açıklayacak bir rolü yoktur. Buradaki motifleşmeler bir süre sonra yerlerini geometrik motifleşmelere bırakırlar ve tanınırlık farklılığı azaltılır, kurgusallığın etkisiyle.
YÖN
Resimlerimde rengin değeri yanında, tür ve doymuşluk karşıtlığı yön karşıtlıklarının ortaya çıktığı anda kuvvetlenir. Bu yön karşıtlığı, düşey ve yatayın karşıtlığıdır. Fakat her yönün bir karşı yönü varsa da resmimde bunlar denkleştirilmemiştir. Çoğu kez bir yönün ağır basması istenmiştir. Yatay ve düşey yalnızca yön olarak bulunmaz, bunlar baş role de çıkarılabilmiştir.
YERLEŞTİRME
Yerleştirmede karşıtlıkların kenara tutunmaya başlaması görüldüğünde, resmin çerçeveyle yabancılaşma içinde değil onun verdiği ölçü üzerine yapılmış etkisi verir. Görüntü bir yerinden kesilmiş gibi dursa da, seyirciye önemli olanlar yeterince verilerek tüm olma etkisi kaybedilmez. Kenarlarla hesaplaşma, yüzeyin çevresindeki havaya açılımı başlatır. Kenarlara yığılma daha sonraları çözülmeye başlasa da, kenarlara tutunma sürer ve yüzeyin çevresindeki havaya açılımı kuvvetlendirir. Çözülmeyle birlikte alanda bölümler oluşur; bunlar tüme bağlı olmakla birlikte, bağımsızlıklarını seçtikleri yerlerde sürdürürler. İleride bunlar tekrar birbirlerine yaklaşsalar da, bu bir yığılma şeklinde olmaz.
Elemanlarını düzenlemesi, sıralaması ve durumuyla sanatsal mekan kuran sanatçı, bu kez de bu yerleştirmeyle kendine has ifadesini oldukça kuvvetli öne çıkarabilir.
ÖNE ÇIKANLAR
Sanat etkinliğimin ilgi alanını, yönünü belirleme isteğindeki uğraştan sonra, şimdi de yaptığım resimler arasından diğerlerine göre öne çıkanlar, kendi isimleri altında biçimsel açıdan ele alınarak anlatılacak.
Bu serinin başında bulunan "İki Pencere", yeni yolculuğun habercisiydi. Renk karşıtlığının yavaş yavaş girmeye başlaması, eşyanın düzeni, durumu, sıralanması, aktif olma halleri ve kurgusal mekanın problemleri Yüksek Lisans programımda sergilediğim "Büyük Oylum" ve sonrasında belirmişti. Fakat "İki Pencere"de bu problemlerin üzerinde daha fazla durulmuş, rollerde büyük değişmeler başlamıştır. "İki Pencere"de belirgin olarak karşıtlığın açılımı önem kazanır. Rengin değeri yanında tür ve doymuşluk, belirlilik-belirsizlik, tanınabilirlik-tanınamazlık, yön karşıtlıkları daha belirginleşti, karşıtlığın açılımı genişlemeye başladı. Yerleştirmede birbirine paralel bölümlerdeki elemanların merkezde toplanması yerine, kenarlara çekilmesi ve kenarlara dayanma, tutunma isteğiyle birlikte karşıtlıklarını da buraya taşırlar.
Gerçekleştirmek istediğim pek çok düşünceyi üzerinde toplayan "Meşale", yerleştirme olarak "İki Pencere"den pek farklı değildir; onun gelişimidir. "Meşale" deki çizgi süsleri çok daha öncekilerin kısa bir tekrarıdır, fakat rolü değişmiştir. Netlik, çizgi süslerine bırakılmıştır. "Büyük Oylum" ve serisindeki gibi burda da tanınırlık yok edilmiştir. Yalnızca ismin anımsatması kalmıştır. Belirlenmiş bölümlerde ki gölgeli alanlar gelişerek devam eder sonraki resimlerde. Rengin değeri ağırlıktadır ve aktif olma hali koyudadır.
Rengin doymuşluğu ölçüsünü korusa da "Yapraklar"da gözükür. "Meşale"deki çizgi süsleri burada sınırlanmışlığını koruyarak serbestleşir. Kenarlara yığılmadan vaz geçilir, yayılma başlar. Bu yayılma kendinden hemen sonraki "Sarmaşık"ta daha da artar.
"Yapraklar"da nefeslenme başlar. Bu, yüzeyin çevresindeki havaya açılımı sorunudur.
Açıklık ve kesinliğin arttığı "Çiçekli Sütun"da bölümler, tüme bağlı da olsa bağımsızlıklarını artırırlar. Birbirlerini kapatmaktan vazgeçerler, alan içinde yerlerini seçerek bulundukları yerden birbirlerine devinim ve karşı devinim yaparlar. Bu, kendi içlerinde de devam eder. Alan içindeki dağılımda, kenarlarla hesaplaşma sürerken havaya açılım etkinliği artar. Dikeyler ağır bastığından yön karşıtlığı genelde zayıflar. Yatay olma hali, küçük parçalarda kalmıştır. Rengin değer karşıtlığı baş rolde, tür ve doymuşluksa çiçeklerce üstlenilmiştir. Soyut biçimlere yaklaştırılmış çiçekler, ilk bu resimde görülür ve bir süre devam eder; yerlerini daha geometrik parçalara bırakana değin. Bu çiçekler serbestlik kazansa da sınırlı alanların içerisindedir, motifleşme sınırlandırılmıştır. Fakat çevresindeki havaya da açılabilmektedir. Kimliklerini kaybetmemişliğiyle, tanınırlık, çiçeklere verilmişse de çiçeklerin, tümdeki anlamı açıklayacak bir rolü yoktur.
"Kırmızı Bölüm" ve "Kırmızı Vadi"nin hemen öncekilerden farkı, geniş beyaz alanın yerini kırmızıya ve çiçekli sütunların da yerini geometrik renkli parçalarla oluşmuş sütunlara bırakmasıdır. "Tütün Çiçeği"nde artan renk türü burada da devam eder. Geniş alandaki rengin türüyle, ısısal heyecan artar. Tanınabilirlik daha da gizlenmiş, rolü geriye çekilmiştir. Uzun süredir rengin değerindeki koyuluk aktifliği yerini, açık değerin aktifliğine bırakmıştır. Bu iki resimdeki yeni katılımlar, kendinden sonra geleceklerin habercisi olurlar.
"Kırmızı Bölüm" ve "Kırmızı Vadi"yi takip eden "Sütunlar Arası" ve "Puanlı Sütun"da hemen görülen, bölümlerin alan içinde birbirlerine yaklaşması ve geometrik renkli parçalardan oluşan sütunun ikilenmesidir. Kendinden hemen önce gelenlerin dağınıklığından kurtulma arzusu görülür. Rengin tür ve doymuşluk karşıtlığı artık yalnızca sütunlarda kalmaz. Dikeylerin rolü ise aynen devam eder.
Yapılan-edilen şeyin işlem ve rolünü önceden saptanamayacağını biliriz. Buraya değin yazılanlar şimdiki sanatsal yaklaşımımın sözcül bir açıklama uğraşısıydı. Bu açıklama uğraşısı ile birlikte yapılan-edilenler ancak yeni yolculukların habercisi olurlar.
Alıntı
__________________
T
U
A
L
İ
M.
N
E
T
Bookmarks
Google
Etiketler
karşıtlığı
,
renk
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal
Hybrid-Şeklinde gösterime geç
Ağaç şeklinde gösterime geç
Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz
Yok
Cevap Yazma Yetkiniz
Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz
Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz
Yok
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodu
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj
Renk Nedir - Renk Nasıl Oluşur - Ana Renkler - Ara Renkler - Sıcak ve Soğuk Renkler
Renklerin Dansı
Renk
0
22.09.12
21:25
Renk ve Heyecan
Renklerin Dansı
Renk
0
22.11.09
23:08
Renk Alâkaları
Renklerin Dansı
Renk
0
22.11.09
22:54
Renk Doygunluğu
Renklerin Dansı
Renk
0
22.11.09
22:23
Renk
Tualim
Renk
1
11.04.09
21:30
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman:
06:31
.
Bize Yazin
-
Tualim.Net
-
Arşiv
-
Yukarı git
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread
Share on Facebook
Spurl this Thread!