Tarih Öncesi Çağlarda Anadolu
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA ANADOLU
1-PALEOLİTİK ÇAĞ:
Bu dönem insanlarının ilk yerleşim yerleri doğa şartları nedeniyle mağaralar ya da kaya sığınakları olmuştur. Üretimden uzak, avcılık ve
toplayıcılığın esas olduğu bu çağ insanlarının bıraktıkları kültür verileri genellikle, çakmak taşından yontularak oluşturulmuş delici ve kesici
aletlerdir.
Avrupa'nın birçok yerinde mağaralarda bu döneme ait resimler bulunmaktadır. Örnek olarak Fransa'da Lascaux Mağarası,
İspanya'da Altamira mağarası sayılabilir.
Anadolu'da Paleolitik Çağ'da yerleşim yerleri : Antalya Beldibi, Karain, Belbaşı, Öküzini, Adıyaman Palanlı, mağaraları v.b.
2-MEZOLİTİK ÇAĞ:
Paleolitik Çağ'dan büyük farklılık göstermez. Paleolitik Çağ ile Neolitik Çağ arasında bir geçiş dönemidir. Bu çağın en özgün buluntuları
"mikrolit" diye adlandırılan çakmaktaşından yapılmış geometrik biçimli minik aletlerdir. Anadolu'da Mezolitik Çağ'da, Samsun
Tekkeköy, Antalya Beldibi ve belbaşı kaya sığınaklarına rastlanmıştır.
3-NEOLİTİK ÇAĞ:
Yeni Taş veya Cilalı Taş Devri olarakda anılır. İlk üretim ve mağara dışında ilk köy yerleşimi başlamıştır. Yine bu çağda göçebeliğin yerini tarım
ve hayvancılık almıştır. Anadolu'da Söğüt Tarlası-Urfa, Çatalhöyük-Konya, Hacılar-Burdur, Köşkhöyük-Niğde bu çağın önemli yerleşim
merkezleridir.
4-KALKOLİTİK ÇAĞ:
Avcılığa olan ilgi azalmış, mağara duvarlarına yapılan avcılıkla ilgili duvar resimleri önemini kaybetmiş ve giderek ortadan kalkmıştır.
Bu dönemde genellikle çeşitli çanak-çömlekler üzerine geometrik bezemeler biçiminde resim yapılmıştır. Anadolu'da Beyce Sultan-
Çivril,Denizli , Fikirtepe-İstanbul, İkiztepe-Samsun ve Kumtepe-Çanakkale bu dönemin önemli merkezlerindendir.
5-MADEN ÇAĞI:
Maden Çağı dört kısımda incelenir:
Eski Tunç (M.Ö. 3000-2000)
Orta Tunç (M.Ö. 2000-1500)
Son Tunç (M.Ö. 1500-1000)
Demir Çağı (M.Ö. 1000)
Bu dönemde taş aletler yerlerini parlak perdahlı, yüzleri, kulpları, yiv biçimindeki bezemeleriyle madeni kapların taklit edildiği
çanak çömleğe bırakmıştır. Anadolu'nun Maden Çağı, Orta Tunç döneminde itibaren tarih çağlarına girer. Bu çağdaki yerleşim alanları,
güneyde Çukurova ve Amik bölgesinde, batıda Troia (Truva) çevresinde, İç Anadolu'da Ahlatlıbel, Polatlı-Gordion, Alişar,
Alacahöyük ve Kültepe'de ağırlıklı olarak karşımıza çıkmaktadır.
İLK ÇAĞDA ANADOLU SANATI
1-HİTİT SANATI
Yakındoğu tarihinin Mezopotamya dışında en büyük kültürünü kurmuşlardır (M.Ö. 2000) Merkezleri Hattuşaş'tır . Korunma amacıyla yapılan
surlar, kente girişi sağlayan kapılar yapılmıştır. Kapıların altında "Potern" denilen yeraltı yeraltı geçitleri bulunmaktadır.
2-FRİG SANATI
Merkezleri Polatlı yakınlarında Gordiondur (M.Ö. 8.yy). Megaron planlı (bir giriş holü ve bunu izleyen büyük salondan oluşan yapı)
yapılar en fazla kullandıkları mimari yapı tipidir. Kaya mezarlarının yanısıra tümülüsler (toprak yığması ile oluşan yapay tepelerden
meydana gelen mezar) aynı ölçüde önemlidir
3-LİDYA SANATI
Merkezleri Sard'dır (M.Ö.2000). Lidya tümülüsleri taştan yapılan bir mezar odası ve buraya dıştan ulaştırılan yollar bakımından Frigya
tümülüsünden ayrılır. Lidya Sanatında küçük el sanatları yaygındır. Lidya seramikleri biçim yönünden Yunan Seramiği'nden etkilenmiştir.
Fildişi oymacılığı ve altın işçiliği ön sıralarda yeralır.
4-URARTU SANATI
Başkentleri Tuşpa (Van) dır (M.Ö. 9-6.yy). Saraylar, tapınaklar, kuleler ve benzeri eserler vermişlerdir.
ÖN ASYA UYGARLIKLARI
1-MISIR SANATI
Eski Krallık (M.Ö. 3000-2100)
Orta Krallık (M.Ö. 2100-1560)
Yeni Krallık (M.Ö. 1560-715)
Geç Dönem (M.Ö. 715-332)
Eski Krallık döneminde mezarlar basit odalar şeklindedir. Tuğla duvarlar ahşap ile kaplıdır. Bunların üzerinde asıl lahdin bulunduğu
yer kirişlerle örtülür. Mezar odası ve tören yeri toprağın oldukça altındadır. Buraya genellikle ölü heykelleri konulur. Bu gelenek ölünün
mumyalanması kadar önemlidir. Mezar odasının ve tören yerinin toprak altında olmasına rağmen, toprak üzerinde, kenarları eğimli
dikdörtgen planlı bir yapı yer almaktadır. "Mastaba" adı verilen bu düzenleme ile birlikte piramitlere geçişin ilk adımı atılmış olur.
Mısır Mimarisi'nde Piramitler:
Keops, Kefren, Mikerinos piramitleri ile görkemli sfenks aynı döneme aittir. Bu eserler Gize Ovası üzerindedir ve Mısır'ın sembolü
olarak kabul edilir.
Resim Sanatı :
Konu olarak, cenaze törenleri ve diğer dini gelenekler işlenmiştir. Bunların dışında hükümdara hediye sunuşlar, tarlalarda çalışan
insanlar gibi değişik ve güncel konulara yer verilmiştir. Boya olarak, topraktan elde edilen doğal renkler; fırça olarakda ucundan
püsküller çıkana kadar çiğnenmiş kamış kullanılırdı. Figürlerde, yüz profilden, gözler önden görülürmüşcesine yapılırdı. Vücutta, omuzlar kalçaya
kadar cepheden, bacaklar ise profilden verilirdi.
2-MEZOPOTAMYA SANATI
Dicle ve Fırat nehirleri arası bölgeye verilen isimdir, iki nehir arası anlamına gelir. Sümerler astronomi ile yakından
ilgilenmişlerdir. Yüksek tapınakları dini işlevinden ayrı olarak rasathane aracı olarak ta kullanulmıştır. Mısır piramitleri ile aynı
dönemde yapılan bu kule-tapınaklar arasında birtakım benzerlikler vardır.
Heykellerinde, çoğunlukla ellerini göğsünün üstünde kavuşturmuş, tüylü bir kürk giymiş, tapınan insan figürleri tasvir edilmiştir. Kabarma
konularında dönemin politik olaylarına yer verilmiştir.
__________________
TUALİM
|