Japon Mitolojisinde İzanami - Janus İzanami - Japon Mitolojisi İzanami Kimdir
Japon Mitolojisinde İzanami - Janus İzanami - Japon Mitolojisi İzanami Kimdir
İzanami ("davet eden"), Japon mitolojisinde hem yaratıcılık hem de ölüm tanrıçası. Tanrı Izanagi'nin eski karısıdır. Ayrıca Izana-mi, Izanami-no-Mikoto veya Izanami-no-kami.
Gök Sütunu ve Sekiz Kulaçlık Hol
Kurmaca olarak icad edilen tanrılar dizisinin son çiftinin gözleri önünde, ezeli deniz, sonsuz tuzlu su yayılıyor. Göğün asma köpr üsünde duruyorlar, ve bu ezeli denizin “herhangi” bir yerinde kara bulunduğu olasılığını hesaplıyorlar. Nihongi böyle ifade ediyor. Kojiki'de ise, Gök Tanrılar ikilisine emrediyorlar. “etrafta dolaşan ülkeyi” sabitlemelerini istiyorlar. Kojiki bu şekilde, gizli bir yerden etkide bulunan ezeli Gök Tanrılarını, yaratılışı fiilen yürütmekte olan çiftle ustaca aynı bağlama oturtuyor. İlk çocuğun başarısızlığı, söz konusu Gök Tanrılarını bir kez daha devreye sokma fırsatı veriyor.
Nihongi'nin iki tanrıyı tamamen kendi inisiyatifleri doğrultusunda hareket ettiriyor. Mızraklarından damlayan tuzlu su pıhtılaşıp Onogoro adasını meydana getiriyor. Yani kendiliğinden pıhtılaşmış olan adayı: tanrılar bu sabit noktaya inditor ve karı koca olup ülkeleri meydana getiriyorlar. Nihongi'de bu adayı toprak ortasının saygın sütunu olarak ilan ediyorlar ve bu sütunun etrafından ayrı ayrı ters yönlere yürüyerek dolaşıyorlar. Oysa Kojiki'de gök sütunu dikiliyor ve sekiz kulaçlık holü oluşturuyorlar. Ezeli çiftin evliliği, dünyanın merkezinde gerçekleşiyor.
Yer ve göğü birbirlerine bağlayan merkezi sütunla kalmıyor. Tanrılar öyle bir saray oluşturuyor ki, bu sarayın orta sütununu gök sütun teşkil ediyor. Söz konusu saray, hiro kelimesiyle en veya kulaç şeklinde bir ölçü birimi verilmiş olup, bununla sütun aralıkları kastediliyor. Ancak evrenin merkezinde meydana getirilen sekiz kulaçlık bir hol, sıradan bir büyük çaplı saray olmadığı gibi, bir evlilik kulubesi de değildir. Kozmolojik açıdan önem taşıyan sekiz rakamı bir tümellik, bir bütünlük anlatmaktadır.sekiz rüzgar bütün rüzgarlardır. Sekiz istikamet bütün istikametlerdir. Yani bütün dünya. Bu durumda sekiz enli bir binada da, tüm yönlere işaret eden bir binadır.sekiz rakamı, dört rakamının iki katıdır. Dört istikamet ifadesiyle de tüm düny kastedilir. Dünya binasının sekizgen veya kare şeklinde tasavvur edilmesi, sonuçta fark etmiyor. Sembolizm daima bütüne işaret ediyor.
Mitolojik sekiz kulaçlık holün gerçekleşir gibi göründüğü bir bina, Japonya'da bulunuyor. Bu bina, eski İzumo'daki Büyük Kizuki Tapınağıdır. Kare biçimli bir binadır bu sütun aralıkları sekiz adettir. Dört istikamete göre düzenlenmiştir. Çatının tepesine kadar uzanan devasa bir orta sütunu vardır. Japonya'nın en eski dinsel binası olabilir.
Dünyanın Döllenmesi ve Doğumu
Ezeli çiftin ikinci üreme denemesi, adaların ve tanrıların, dağların, ırmakların, ağaçların ve otların doğumuyla ya da Nihongi'nin ifade ettiği üzere, bütün nesnelerin doğumuyla sonuçlanıyor.
Kojiki, ilk önce sekiz ada sayıyor. Bu adalar ilk başta doğduklarından onlara sekiz büyük ada ülkesi adı veriliyor. Bu, Japonya Ada İmparatorluğunun eski adlarından biridir. Bu isim Nihongi'de de, ilk başta doğmuş olan sekiz adanın dile getirilmesinden sonra zikrediliyor. Fakat sıralanan sekiz adanın hepsi örtüşmüyor, belirtilmeyen başka adalar da yer alıyor. Nihongi'de bunlar su köpüğünün pıhtılaşmasından meydana geliyor. Sekiz adanın vurgulanması, zikredilmediklerindeki uyumsuzluk, belirli başka adalarla sınırlı kalış; bütün bu hususlar, erken dönem Yamato devletindeki coğrafi bilgilere ya da iktidar orantılarına yönelik düşüncelerin doğmasına yol açmışlardır.
Adaların doğumunu, tanrıların doğumu izliyor. Kojiki'de bu noktada anılan tanrıların ve haleflerin çoğu, sadece birer isimden ibaret kalıyor. Dört ya da beş tanesine norito'da, yani büyük ölçüde 8. yüzyılda kaleme alınmış olan resmi ritüel dualarda hitap ediliyor. Fakat daha başka bir rol oynamıyorlar. Kısmen resmi kült bağlamında, kısmen de halk inanışında saygı gören sayısı çok az.
Ateş Tanrısının Doğumu ve Ezeli Ananın Ölümü
Ateş Tanrısı
Öncelikle ateş tanrısını görüyoruz. Farklı adlarıyla, ateşin parlaklığı ifade ediliyor. Ezeli anne doğuruyor; fakat annesini yakıyor ve böylece ölümüne neden oluyor: tüm canlıları doğurmuş olan ezeli anne ölüyor, ilk o ölü oluyor. Ölümüne neden olan ateş tanrısı, aynı zamanda canlı ve yakıcı ateşle özdeş.
İzanami(ezeli ana) evsel ateşi, yani insanın egemenliğinde bulunan ve insana hizmet eden ateşi dünyaya getirmemiştir. Onun doğurduğu ateş, henüz ehlileştirilip insanın hizmetine verilmesi gereken ezeli güç olarak çıkar karşımıza. Ateş Tanrısı, öfkeden çılgına dönen izanagi(ezeli baba) tarafından öldürülür ve parçalara ayrılır. Fakat bu bağlamda ölümden bahsetmek yersiz. Zira gerek ayrıldığı parçalar, gerekse etrfa sıçrayan kan, yeni suretli tanrılara dönüşürler. Aslında olup biten bir transformasyondur.
Ezeli Ana Ölüyor
İzanami ölüyor; çünkü Ateş Tanrısını doğururken edep yerleri yanıyor. Yaratılış doğal bir son buluyor; fakat bu önemli ayrıntıya sadece Kojiki işaret ediyor. Nihongi ise; bu konuyu anlatıyor. Söz konusu ayrıntının öncelikle asıl olarak ve aşırı belirgin bir şekilde dile getirdiği husus, ezeli annenin üretkenlik gücünün yok edildiği ve öldüğü oluyor. Zira İzanami'nin ölümü olayı da aslında yalnızca bir transformasyondan meydana geliyor.
Tanrısal olanın hiçbir zerresi yok olamaz; fakat dönüşür. Örneğin İzanagi'nin, ölü eşi dolayısıyla döktüğü gözyaşları, bir tanrıça oluşturuyor. Bu tanrıça ağlamaya işaret ediyor.
Gerek Kojiki, gerekse Nihongi, İzanami'nin söz ediyorlar; fakat mekanlar farklı. Kojiki'de anılan Hiba Dağı, bilinmiyor. Kumano bölgesindeki Arima köyünde, İzanami'nin gömülü olduğu iddia edilen bir mağara gösteriliyor. Kuşku yok ki, gerçek bir mekana yönelik referanslarla olayların gerçekliğini kanıtlama çabasında olan bu tür efsaneler, mitoloji sonrası akılcı bir döneme aittirler.
__________________
G ö k k u ş a ğ ı