Constantin Brancusi Biyografisi
Constantin Brancusi
Heykeltıraşlar - Heykeltraşlar
Birçok sanat tarihçisinin döneminin en büyük heykelcisi saydığı Constantin Brancusi, on bir yaşında, ailesiyle oturduğu çütlikten ayrılarak Craiova'da değerli, abanoz kap lama eşyalar yapan bir mobilyacı nın yanında çıraklık etmeye başladı; bir yandan da yöredeki Uygulamalı Sanatlar Okulu'ndaki dersleri izle yerek, heykelcilik alanındaki eşsiz yeteneğiyle dikkati çekti. 1902 yılın da, Bükreş Güzel Sanatlar Okulu'nu bitirince, Paris'e yayan gitmeye karar verdi. 1904'te Paris'e ulaşa rak, kısa bir süre için Güzel Sanat lar Akademisi'ndeki dersleri izledi; ama çok geçmeden sanatını büyük ölçüde etkileyecek olan Rodin'in öğütlerini dinleyerek akademiden ay rıldı. Ne var ki, Rodin'in birlikte ça lışma önerisini de,"büyük ağaçların gölgesinde hiçbir şey yetişmez" diyerek geri çevirdi. Tek başına, romantizm, anlatımcılık, duyguculuk akımlarına karşı bir sanat geliş tirdi ve soyutlamaya yönelen ilk sa natçılardan biri oldu. Brancusi'nin sanatı, kendini mutlağı aramaya daha iyi verebilmek için, önceden hazırlanmış her türlü eğili mi yadsıyan bir "karşı çıkma" sanatıdır. Yapıtlarını her türlü gerçekçi ayrıntıdan arındırmış, ko nu edindiği düşünceleri ya da biçim leri geometrik yapılara indirgemiş bir sanatçı olan Brancusi, yineleme li ritimlere son derece önem vermiş (Sonsuz Sütun ve Adem ile Havva adlı yapıtları, bu eğilimini yansıtan anlamlı örneklerdir), tıpkı bir res samın yaptığı gibi, büyük bir titiz likle seçtiği gereçlerin duyumsal niteliklerini vurgulamıştır. Yüzeylerin parlatılmasına da büyük özen gösteren (çok sık işlediği Yavrukuş teması bunu açıkça kanıtlar) sanat çı, heykellerini taşıyan altlıkları karşıtlık yaratabilecek gereçlerden oluşturarak, sözgelimi cilalı beyaz mermerden bir heykeli siyah kadi feden bir yastık üstüne yerleştirerek ya da oturtmalık yerine aynalar, parlak çelik levhalar kullanarak, özel etkiler yaratmayı başarmıştır.
__________________
TUALİM
|