Ebru Sanatı kategorisinde açılmış olan Ebru Sanatının Geçmişten Günümüze Akışı konusu , ...
Ebru Sanatının Geçmişten Günümüze Akışı 1. Ebru'nun Tanımı Ebru Farsça’da bulut anlamına gelen ve ebru kağıdının üstünde bulutumsu renk kümelerinin oluşması nedeniyle kağıda verilen Ebri kelimesinden adını almaktadır. Bir dönem sonra da galat olarak ebru kağıdı yada ebruculuk olarak anılmaktadır. Fakat Şemseddin Sami Bey Kaamûs-i Türkî isimli büyük lûgatında Ebru kelimesini kaş olarak açıkladıktan sonra diğer anlamına da değinmektedir: “EBRU: (Aslı: Farsça Ebri = Bulut renginde ve daha doğrusu Çağatayca Ebre = Baba (elbise) yüzü kürk kabı). Hare gibi dalgalı ve damarlı (kumaş kağıt vs = (isim) cüz ve defter kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt.” (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977 s. 8). Aynı zamanda bir diğer varsayım ise bu sanatın 15. yüzyılda Türkistan’da Çağatay Devri’nden gelebileceği olarak düşünülmektedir. Avrupalılar ebru kağıdının üzerinde mermerlerde bulunan damarların yer almış olmasından dolayı bu kağıda “mermer kağıdı”; Araplar ise damarlı kağıt anlamına gelen “Varaku’l mücezza” demektedir (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977). 1.1. Ebru Sanatının Doğuşu Ve Tarihçesi Ebru sanatının doğuşu hakkında kesin bir tarih bilinememektedir. Çok eski tarihlere ait kitap ciltlerinin yankağıdında (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) ebrulara rastlanmaktadır. Ancak ciltler zamanla yenilenmiş olduğu için ebrunun hangi tarihte o kitapta kullanıldığı bilinmemektedir. Ancak üzerinde tarih yazılmış olan ebru kağıtları hakkında fikir edinebilmektedir. Bilinen eski ebru kağıdına 1554 yılına ait Malik-i Deylemi yazısında rastlanmaktadır. Bu tarih hafif kağıdında yer almaktadır ve bu ebru çeşidi sanatta zor ulaşılan bir aşamadır. Türk Ebruculuk Sanatı hakkında Batı’ya tanıtım amaçlı makaleler yazmış olan Mehmed Ali KAĞITÇI Topkapı Sarayı Müzesi’nde 1447 tarihli ebru kağıdına rastlamış olduğunu bildirmekte ancak o kağıda ulaşılamamaktadır. 1586 yılında yazılmış olan “Menakıb-ı Hünerveran” adlı eserde Gelibolulu Mustafa Ali Bey ebrudan ve ebruculuktan bahsetmemektedir. Diğer Türk El Sanatlarından bahsetmiş olup ebrudan bahsetmemiş olmasının nedeni bilinmemektedir. (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977). Oysa Japonların 700 yıl öncesinden başlayıp bugün hala sürdürdükleri “Suminagashi” adı verilen su üzerinde kağıt boyama sanatları vardır. (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977). 1017 H. (1608) yılında yazılmış olan bu Şebek’e ait olan “Tertib-i Risale-i Ebri” o tarihte ebruya dair bilinenlerin bir araya getirildiği küçük bir bilgi hazinesidir.Aynı zamanda bilinen en eski ebru üstadımız Şebek efendidir. Bilinen en eski ebru örneklerine bakıldığında 1519 yılı görülmektedir. Ancak belirli tarihsel aşamalar gözönüne alındığı takdirde 8. ve 9. yüzyıllara dayandığı tahmin edilmektedir (ÇOKTAN 1992). Diğer örneğe ise 1539-1540 tarihli “Guy-ı Çevgan” adlı eserin yaprağının kenarlarında rastlanmaktadır. Her yaprağında ebrular yer almış olan bu eser tarih açısından güvenilir bir nitelik taşımaktadır (BAŞAR ve TİRKAYİ 2000). Günümüzde kağıt haricinde ahşap cam porselen kumaş gibi malzemelere de uygulanmaktadır. (BAŞAR ve TİRKAYİ 2000). 1.2. Ebru Yapımı Ve Ebru Yapımında Kullanılan Malzemeler Ebru yapımına geçmeden önce kullanılan malzemelere yer vermek gerekirse; Kitre suyun yoğunluğunu artırmak için kullanılmaktadır. Kitrenin yanısıra sahlep boy tohumu (hilbe) ayva çekirdeği keten tohumu yada deniz kadayıfı da kullanılabilmektedir (ÇOKTAN 1992). Kitreli suyun yüzeyindeki boyaların çökmemesini ve yayılmasını sağlamak için sığır ödü kullanılmaktadır (DERMAN 1976). Sık kullanılan boya hammaddeleri oksit sarı oksit siyah oksit kırmızı lahur çiviti ve çamaşır çivitidir. Yan yana konulmuş olan boyaların renklerinin birbirine etkileri olduklarından farklı görülmektedir. Oksit boyaların yanısıra pigment yada toprak boyaları da kullanılmaktadır (BAŞAR ve TİRYAKİ 2000). Yazılı ebru yapımında kullanılan Arap zamkı Akasya ağacının çeşitlerinden elde edilmektedir. Suda ıslatılıp mürekkep kıvamına getirilen zamk tülbentten süzülerek istenilen yere yazılmaktadır. Böylece Arap zamkı boyayı almamaktadır (ÜNSAL 2001). Her tür kağıt ebru yapımında kullanılabilmektedir. Ayrıca kumaş çinicilikte kullanılan bisküvi cam tahta gibi nesnelerde de ebru uygulanabilmektedir. Ancak bisküvilerde çini boyası kullanılması tercih edilmektedir (ÜNSAL 2001). Tekneler ise istenilen ebatta yaptırılıp galvanizli yada alüminyum olması gerekmektedir. Ancak teknenin kağıt ebadından daha geniş olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir (ÜNSAL 2001). Fırçaların at kuyruğundan sapının ise gül dalından temin edilmesi gerekmektedir. Gül dalının ucu suda çözülmeyecek yapıştırıcı ile yaptırılmaktadır. Tüm kılların uçlarının aynı seviyede olması gerekmektedir (ÜNSAL 2001). Hatip çiçekli gelgit ebrusu yapımında kullanılan biz paslanmaz çelik veya bakır telden yapılmaktadır. Boyaları ezmeye yarayan el taşı ise sert mermer yada çakmak taşından elde edilmektedir. Dağılan boyaları toplamak için yada boya karıştırmak için kürek (spatül) kullanılmaktadır. Taraklar ise desen ve şekil vermeye yarayan bir alettir çıta üzerine paslanmaz çelik telin tarak şeklinde dizilmesi sonucunda oluşturulmaktadır. Kitre süzümünde kullanılan kesenin sık dokunmuş olmasına dikkat edilmeli yoksa da bayan çorabı kullanılabilmektedir (ÜNSAL 2001). 1.2.1. Ebru Yapımı “Takriben 100 kısım su için 1 kısım kitre hesabı ile kitre zamkı büyükçe bir kap içine suya atılır ve ara sıra karıştırılarak en az bir gece bekletilir erimesi sağlanır. Eskiden bu iş için temiz yağmur suyu tercih edilirmiş. Bu kitreli su kalın bir bez torbadan süzülür sonra ebru yapılacak tekneye dökülür” (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977 s. 12). Sıvı koyulaşmış ise salep kıvamına gelene dek su ilave edilmektedir. Koyu renkte ebru istenirse koyu açık ernk ebru istenirse sulu kitre oluşturulmalıdır. Önceden hazırlanmış olan boyalar küçük kaplara alınmakta v eöd ile karıştırılmaktadır. Yayılmış boya istenirse fazla öd istenmez ise az öd kullanılmaktadır. Kıl fırça yardımı ile tekneye boyalar serpilmekte ve yayılımına çıkan şekillere göre ebru yapımına başlanmaktadır. Ebru yapımında suyun kirliliği boya ve ödün karışımı havanın rutubet ve nemi de rol oynamaktadır (Akbank Yayınları Türk Süsleme Sanatları 1977). 1.2.2. EBRU ÇEŞİTLERİ 1.2.2.1 Battal Ebru Boyaların sadece fırça yardımıyla kitre üzerine serpilmesiyle oluşturulan ve iğne ya da tarak gibi herhangi bir şeyle müdahale edilmeden yapılan mermer desenli ebru çeşididir. Yapılan işlem bakımından en basit ebru olmasına rağmen sonuç itibarıyla yapımı en zor ebrudur. 1.2.2.2 Somaki Ebru Battal ebrunun en son atılan rengi fırça kavanozun içine sıkıldıktan sonra serpilerek yapılır. Sık damarlı Somaki mermerine benzeyen bir ebrudur. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır 1.2.2.3 Neftli Ebru Battal ebrunun en son atılan rengi neftli bir boyadan seçilerek yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. 1.2.2.4 Serpmeli Battal Battal ebru yapıldıktan sonra Çamlıca toprağı veya benzer bir açık renkli boya ya da neftli boyanın fırça kavanoza iyice sıkıldıktan sonra serpilmesiyle yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. 1.2.2.5 Gel-git Ebru Battal ebru yapıldıktan sonra kalınca bir bizle teknenin önce bir kenarına sonra diğer kenarına paralel bir ileri bir geri karıştırılarak yapılır. Üzerine serpmeli battalda anlatıldığı gibi serpme yapılırsa daha güzel olur. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır. 1.2.2.6 Şal Ebru Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra serpme yapmadan önce gelgit deseninin aynı kalın biz kullanılarak rastgele makul miktarda karıştırılmasıyla yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz veya ara pervaz olarak kullanılır. 1.2.2.7 Taraklı Ebru Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra taraklardan birisinin son yapılan gelgitin yönüne dik yönde teknenin bir kenarından tarağın dişleri kitreye temas edecek kadar sokulup diğer kenarına doğru çekilmesiyle yapılır. İstenirse ince bir bizle taraktan sonra şal ebrusunda yapıldığı gibi boya serbest olarak da karıştırılabilir. 1.2.2.8 Zemin Ebru Aynı boyadan az ödlü çok ödlü ve neftli olarak üç kavanoz boya hazırlanır. Bunlar kullanılarak battal ebru yapılır. Neftli boya yerine Çamlıca toprağı gibi açık renkli bir başka boya da serpilebilir. 1.2.2.9 Hatip Ebru Önce zemin ebrusu yapılır. Zemin ebrusunun üzerine 35x50 cm boyutlarında bir tekne için teknenin uzun kenarı boyunca beş kısa kenarı boyunca da dört sıra olacak şekilde eşit aralıklarla öd ayarı hatip ebrusuna göre yapılmış bir renk damlatılır. Kitrenin üzerinde dört sıra halinde ve her sırada beş olmak üzere hazırlanan renklerin ortalarına ikinci ve daha sonra üçüncü ve istenirse daha fazla sayıda renk damlatılarak içiçe halkalar elde edilir. Bu halkalara bir iğne yardımıyla şekil verilerek yapılan hatip ebrusunda yürek taraklı yürek çark-ı felek yonca gibi hatip desenleri yapılmaktadır. 1.2.2.10 Çiçekli Ebru Zemin ebrusu yapıldıktan sonra önce hazırlanan yeşil boyadan damlatılarak oluşturulan yuvarlaklara uygun kalınlıkta bir biz kullanılarak sap şekli verilir. Daha sonra sapların uçlarına yapılacak çiçeğe uygun renk damlatılarak yine uygun kalınlıkta iğne ve bizlerle bunlara çiçek şekli verilir. Yan kâğıdı olarak kullanılacak çiçekli ebrulara cilt kapağı kaldırıldığında birisi kapak üzerinde birisi de karşısında kullanılmak üzere biribirinin aynısı iki çiçek yapılır. Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman tarafından bu şekilde lale karanfil menekşe sümbül gül ve gelincik çiçekleri son derece başarılı olarak stilize edilmişlerdir. Mustafa Düzgünman bu çiçeklere papatyayı ilâve etmiştir. 1.2.2.11 Kumlu Ebru Ebru teknesinin sonuna doğru suyu ve ödü az olan Lahor çividi (başka boyalar da kullanılabilir) bir damlalık yardımıyla teknenin ortasına ya da bir kenarından ama hep aynı noktaya ( ya da noktalara ) damlatılması suretiyle teknenin yüzeyi doldurularak yapılır. Boya çatlar ve kumlu bir hal alır. Bazen de "V" harfi şeklinde çatlaklar oluşur ki buna kılçıklı ebru denir. Kumlu ebru tekneden alınırken çok dikkat edilir çünki çatlamalar elde edebilmek için fazla boya damlatıldığından ve boyanın ödü zaten az olduğundan boya akabilir. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır. 1.2.2.12 Bülbül Yuvası Ebru Giderek küçülen damlalar halinde serpilen boyayla yapılan battal ebru üzerine bir iğne yardımıyla dıştan içe doğru spiraller yapılır. Bu spirallerin sayısı hatip ebrusunda olduğu gibi uzun kenar boyunca 5 kısa kenar boyunca 4'tür. Bülbül yuvası yan kâğıdı ya da yazı etrafında dış pervaz olarak kullanılır. Uzun kenara paralel şekilde dört eşit parçaya ayrılan ebrunun herbir parçası levhanın bir kenarına monte edilir. 1.2.2.13 Hafif Ebru Hataların üzerine yazı yazdıkları en önemli ebrudur çeşididir.Kitre içinde suyun yoğun bulunduğu boya içinde ödün fazla bulunması dolayısıyla yapılan pastel renkli şal ebrusudur. 1.2.2.14 Akkase Ebru Arap zamkı kullanılarak hafif ebrunun bazı kısımları kapatılır.Sonra daha koyu bir ebru yapılır.Arap zamkı sürülen yerler ikinci boyaları almazlarboş kalan bu yerlere daha sonra yazı veya tezhip yazılabilir. 1.2.2.15 Yazılı Ebru Yazılı ebrunun mucidi Necmeddin OKYAY'dır. Önceleri yazının kalıbını kesip ıslanınca kâğıdı bırakan Arap zamkı ile yapıştıran ve kâğıdı ebruladıktan sonra bu kalıbı söken Necmeddin OKYAY yazının kenarlarından taşan zamkın bulunduğu yerlerin de boya almadığını görerek mürekkep yerine zamk kullanarak yazdığı yazıları ebrulamaya başlar. Aynı zamanda devrinin en meşhur hattatlarından olan Necmeddin OKYAY'ın bu şekilde yazılmış tâ'lik Lâfza-i Celâl'i Türk ebru tarihindeki en ünlü yazılı ebrudur alıntı