Zafer Bayramı Konulu Konuşma Metni - Zafer Bayramı ile İlgili Konuşma Metni
Zafer Bayramı Konulu Konuşma Metni - Zafer Bayramı ile İlgili Konuşma Metni - Zafer Bayramı Konuşma
Sayın Kaymakamım, Komutanım, Belediye Başkanım, Değerli misafirler;
Bugün sizlerle birlikte burada 30 AĞUSTOS Zafer bayramının 86 nci yıldönümünü kutlamak üzere toplanmış bulunmakta ve bundan büyük bir onur ve kıvanç duymaktayız.
Öncelikle sizlere 30 AĞUSTOS Zafer Bayramı öncesi durumdan kısaca bahsetmek istiyorum. Bilindiği gibi 1914 yılında 1.Dünya Savaşı başlamıştır. Savaşa taraf olan ALMANYA, Osmanlı İmparatorluğunu da savaşın içine çekmek istiyordu. Bir tertip sonucu İngilizler’den kaçan iki adet Alman savaş gemisinin İstanbul’a gelerek Osmanlı İmparatorluğuna sığınmış, daha sonra bu iki geminin Karadeniz’e açılarak Türk bayrağını çekmek suretiyle Rusya’nın Sivastopol limanını top ateşine tutmasıyla Osmanlı İmparatorluğu da bir oldubitti karşısında Almanya’nın yanında savaşa girmiş oldu. Dört yıl boyunca 9 cephede kahramanca mücadele yapan Osmanlı Devleti Almanya ve Müttefiklerinin 1918 yılında yenik sayılmasıyla hükmen yenilmiş olup MONDROS MÜTAREKESİNİ imzalamak zorunda kalmıştır.
Mondros mütarekesinden sonra anlaşma gereği; ordu terhis edilmiş, ağır silahlarına el konulmuş, bütün tersanelerine, girilmiş ve daha da önemlisi vatanın dört bir yanını işgale başlamışlardı. Başta Yunanlılar olmak üzere düşman askerleri Anadolu’yu yakıp yıkıyorlar, can alıp, ırza tecavüz ederek ve büyük bir yağma yaparak tarihinde görülmemiş vahşeti sergilemekte idiler. İngilizlerin elinde esir bulunan İstanbul’daki hükümet çaresizlik içerisinde işgale seyirci kalmakta idi. Düşman kuvvetleri Anadolu’nun içlerine kadar ilerlemişlerdi. Bu durumu gören Mustafa Kemal Paşa bir grup silah arkadaşlarıyla birlikte Anadolu’da bir kurtuluş mücadelesi başlattı. Ulu önder Mustafa Kemal; Türk Milletinin Milli birlik ve beraberliğini yeniden tesis etmiş, uzun bir çalışma döneminin ardından düzenli orduyu tekrar kurmuştu.
Sakarya Meydan Muharebesinde gücü kırılan YUNANLILAR işgal ettikleri yerleri ellerinde bulundurabilmek için ESKİŞEHİR VE AFYON hattı gerisine çekilerek savunmaya geçtiler. 22 AĞUSTOS 1922 sabahı Türk topçuların ateşi ile taarruz başlamış oldu. İngilizler tarafından 4-5 ayda geçilemeyeceği iddia edilen mevziler 1 saat içinde çökertildi. Şaşkına dönen Yunanlılar daha savaşın ilk gününde geri çekilmeye başladılar. 3 gün içerisinde bütün mevzilerden geri atılarak çember içine alındılar.
30 AĞUSTOS 1922 günü savaşı bizzat Başkumandan Mustafa Kemal Paşa yönetti. Yunan ordusunun büyük bir kısmı Dumlupınar’ın Kuzey Doğusunda yok edildi. Muharebenin ardından Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Batı istikametine doğru
Kaçan düşmanı takip için ordusuna, ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR, İLERİ emrini verdi.
Türk ordusu bu emrin heyecanıyla düşman kuvvetlerini takibe başlamış Yunan Başkomutanı da dahil olmak üzere pek çok Yunan askeri esir alınmıştı. Kahraman Türk Süvarilerinin 9 EYLÜL 1922 de İZMİR’e girerek, Türk Bayrağının yeniden Kadifekale burçlarında dalgalandırılmasıyla Batı Anadolu Düşmandan tamamen temizlenmiştir.
Ordumuzun kazandığı bu büyük zafer, tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır. Bilindiği gibi Anadolu’nun kapıları MALAZGİRT ZAFERİ ile Türklere açılmıştı. Miryakefalon zaferi ile buranın bir Türk yurdu olması yolunda çok önemli bir adım atılmıştı. Son olarak kazanılan büyük taarruz ve Başkumandanlık meydan muharebesi ile de Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı bütün Dünya’ya ispatlanmıştır.
Sözlerimi Mustafa Kemal Paşa’nın Kazanılan bu zaferin önemini belirten şu sözleri ile bitirmek istiyorum.”BU ESER, TÜRK MİLLETİNİN HÜRRİYET VE BAĞIMSIZLIK DÜŞÜNCESİNİN ÖLÜMSÜZ ANITIDIR. BU ESERİ YARATAN BİR MİLLETİN EVLADI, BİR ORDUNUN BAŞKUMANDANI OLDUĞUM İÇİN SEVİNCİM VE MUTLULUĞUM SONSUZDUR”
|