Tualim.net  

Go Back   Tualim.net > Sanat Tarihi > Çağdaş Sanat > Avangard
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda

Avangard Üzerine

Avangard kategorisinde açılmış olan Avangard Üzerine konusu , ...



Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Avangard Üzerine
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
8785

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 30.03.09, 01:18   #1
Kullanıcı Profili
YÖNETİCİ
 
Tualim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tualim.NetTualim
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
Standart Avangard Üzerine

Avangard Üzerine


“Günümüzde bir sanatçı bir soba borusunu imzalayıp sergilese, sanat piyasasını eleştirmiş değil, ona uymuş olur. (…) Bunun nedeni sanatın olumsuzlanmasına yönelik avangardist amacı yerine getirmemesidir. Bugün, tarihsel avangardın sanat kurumu karşısındaki isyanı sanat diye kabul edildiğinden,neo-avangard'ın isyankar edimi sahih olmaktan çıkar.”(1)

duchamp
Bu noktada avangardın tarihsel sürecine bakabiliriz;
Peter Bürger avangardı tarihsel süreç içinde üç aşamada inceler;

“Avangard kelime anlamıyla bir askerlik terimidir. Bir ordunun, birliğin öncü kolu anlamındadır. 1830-1840’ların ütopya döneminde siyaset diline girer. 1789 devrimi sonrası düşün hayatı, modernliğin fikir hayatını kurarlar. Sosyalist hareket, insanlığın bir sanat alemine ulaşacağını vaat ederler. Avangard terimi, bu toplumsal tasarının gerçekleşmesinde sanata verilen öncü rolü ifade etmek üzere. İlk kez Saint -Simon tarafından bu dönemde kullanılır. Bu hareketler 1848 Paris’inin yaşadığı şiddetle son bulur. 1789’da ortaya çıkan toplum hayalleri, sınıf savaşlarında tükenir. Bu süreçte Baudelaire bu sınıf savaşları sürecinde tanık olduğu şiddetin ardından ters yönde motive olur, sanatın ahlaktan ve faydadan ayrılamayacağını savunan Baudelaire, “sanatın amacı ahlaktan bağımsızdır” sözünü gündemine taşır.


Bu süreçle birlikte, sanat artık herhangi bir hakikati, değeri ve savı, doğayı veya tanrıyı temsil etmez bir hal alır. Sanat sadece kendini temsil eder. Sanatın biçimi aynı zamanda onun içeriği olur. Böylece sanat hayattan kopmuştur. Kendine özgü bir iktidar peşine düşmüştür. Sanat düşünsel özerkleşmesine koşut olarak toplumsal işbölümü içindeki sınırlarını da yeniden tanımlar. Aristokrasi ve klasist zanaat geleneğinden kopar. Akademilerin disiplini altındaki, içine kapalı sergiler kamuya açılır, ama öyle bir an gelir ki ortam laçkalaşır ve her sanatçıyım diyen sergilerde boy göstermeye başlar.
Aynı dönemde salonlar galerilere, karma sergiler kişisel sergilere doğru bir dönüşüm içine girerler. Modern sanat tarihi, müzelerle sanatın tarihini yeniden düzenlemektedir. Ve bir disiplin olarak üniversiteler kapsamına girmiştir. Kısacası sanat, modernist bir dönüşümle beraber kurumlaşmıştır. İşte Bürger’in deyimiyle tarihsel avangard diyebileceğimiz dada ve sürrealizm bu hareketlerin zirvesini oluşturduğu ikinci süreç bu nokta da başlar. İşte bu, sanatın kurumsallaşması karşısındaki bir harekettir ve sanatla hayatın bağlarını yeniden bağdaştırma arzusundan hareket eder.
1848’in özgürlük, eşitlik vaatlerinde ve 1968’deki hareketlerde hayat ve sanatın bir an kavuşur gibi olduklarına, hemen ardından hareketlerin bastırılmasıyla tekrar kopuşlarına tanık oluruz. Sanatın kendine inşa ettiği modernizm ve sanatın kendine itiraz eden tarihsel avangard dediğimiz süreçte 1968 sonrası tarih olur.” (2)
Ardından pop,op,fluxus, kavramsal-sanat,minimalizim gibi hareketlerle, sanatta neo-avangard diyebileceğimiz üçüncü süreci izleriz ki, bu dönemler asla tarihsel avangardla bir tutulamazlar. Sözde isyankâr ve alaycıdırlar. Ancak tüm olanlar biçimsel bir tekrardır ve olayların özü bir kere kaçmıştır.
Anti-estetik olmak, sanat olmayanı çaba için üretilmiş dadaist kolajların,asamblajların,ready-madelerin bu evrede estetik düzeyde kabullenişine tanık oluruz. **laşırlar. Müzelere girerler. Entelektüel çevre tarafından kabul görür, reklam alır, üzerlerine eleştiri yazıları yazılmaya başlar. Sanatçılar kurumların düşmanları değil sorumluları olurlar; akademik mevkilere, sanat işletmelerindeki idari mevkilere kayarlar.

Robert Rauschenberg

Bu profil ise tarihsel avangard olarak adlandırılan avangardın ilk hareketlerinin rolünden ciddi anlamda bir kopuşun göstergesidir. Kısaca, avangardın sanatın özerkleşmesine ve kurumsallaşmasına karşı olan tavrını, neoavangard tam tersi yönde yaşamaktadır.
(1)BÜRGER, Peter, Avangard Kuramı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2003, s.109
(2)BÜRGER, a.g.e., S.9-29 arasındaki sayfalardan özet olarak alıntılandırılmıştır.
alıntı
__________________
TUALİM
Tualim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
avangard, Üzerine


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Julius Sezar'ın Kelt Dini Üzerine Yorumları - Sezarın Kelt Dini Üzerine Yorumları Gökkuşağı Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler 0 03.10.12 23:46
Lubna Agha Resimleri - Tual Üzerine Akrilik Çalışmalar Renklerin Dansı Akrilik 0 27.09.10 04:26
Karikatür Sanatının Doğası Üzerine TUAL Karikatür 0 29.08.10 00:27
Figür Üzerine Renklerin Dansı Figüratif 0 08.05.10 17:41
Tual Üzerine Akrilik Resimler Renklerin Dansı Akrilik 3 16.04.10 04:18


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.