![]() |
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Aşınıyorum
İki dağ arasına sıkışmış Vadi ıstırabı yalnızlığım Anılar aktıkça içimden Biraz daha aşınıyorum. Ürkek bir şiir mavisi gözlerin Dudakların titrek ilk adım Küçük bebek ayaklarıyla Ağır ağır yaklaştıkça hedefe Biraz daha aşınıyorum. Gece garip hüzün karanlığı Bulut arkasına saklanmış ay, çekingen Savaş mızrağı gibi Dik kafam karışık Güneş hırsızı ayın ışığı vurdukça yüzüme Biraz daha aşınıyorum. Gururlu kurt uluması Duygularımın bağırışı Anlık bir kaçamak zamandan Gözlerinin gözlerimle buluşması Anlık bir duygu patlaması Senlisiz ya da sensizli* geçmiyor zaman Düşündükçe, biraz daha aşınıyorum... (*) Özdemir Asaf Kaynak: Eskimiş Şiirler Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Bilirim...
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Bilirim... İşçi Kıza Benden uzakta çevrelersin kendini kalkanıyla nefretin yeni aydınlanmaya başlamış bir ilk yaz sabahında. Elini atarsın saçına silkinişindir bu bilirim sıyrılışın düşler aleminden. Bir çay ya da kahve bilirim değişmez tercihin sonra sürtünen ayaklarınla düşersin binlerce kez yürünmüş yollara. Sıkılır bir martınınki kadar dar kalbin Hakaretler işitirsin haksızlığa serpiştirilmiş gülümsersin de Anlamsız bir söze hüzün katarak Yorgun adımlarınla evine yollanırsın dur söyleme bilirim saat altı çeyrek. Yalnızlık getirir ya yanında bıkkınlığı ben de sevinirim bu saatlerde beni ararsın diye. Hiç aramadın bilirim hiç aramayacaksın sen de şunu bil ki Bitmeyecek umudum. Saat on bire yaklaşıyor yataktasındır şimdi ya beni düşünüyorsundur ya başkasını. Güneş gösterince kendini sararmış perdelerinin arkasından elini atacaksın saçına yeni aydınlanmaya başlamış bir ilk yaz sabahında... Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Gardayım
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Gardayım Gardayım; Uzaktan tren sesleri duyuyorum, Davetkar. Aşinası olduğum yaşamdan kopmuşum; Elimde eski anılar dolu bavulum, İçimde kurtulamadığım sevdanın kırıntıları. Gitmek istiyorum; Tozlu geçmişimi silip, Karanlık meçhule doğru... Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Gül
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Gül Gül; Hep gül, gülerken daha güzelsin. Göz yaşların bulandırıyor güzelliğini Sen ki, sudaki ruhunun yansıması gibi şen, güzel; Gül durmadan, hiçbir derde aldırmadan gül. Gül bahçelerinde tomurcuklansın gamzelerin; Yeni yetme bir veledin, imalı gülümsemesi gibi, Gül, hep yüzüme gül; Bir Hançer kadar keskin, Dedemin ekmek bıçağı kadar kör dudakların aralansın, Bırak saçlarını okşasın rüzgar, serinletsin bedenini, Ne olur bırak, alsın hüznünü ruhumun gülümsemen; Gül, sen hep gül... Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Horozlar
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Horozlar Ötmeyin horozlar, ötmeyin Uyandıramazsınız kimseyi; Onlar ki, Derin uykudalar... Kaynak: Eskimiş Şiirler Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Karne
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Karne İçimdeki boşluğu soracak olursan Yazın durgunluğa çalan havasıdır. Bu havayı soracak olursan Duygularımla birleşip, bana inat Hüznü arttıran doğanın yansımasıdır. Nedenini öğrenmek istersen: Yılgın çalışmaların bedelli - Değersiz bir kağıt parçası - Uzunca bir süre gözlerine hasret kalacağımın tefsiri - Değersiz bir kağıt parçası - Ellimde tuttuğum Karne' nin kendisidir. Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Kehribar!
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Kehribar! Paris’e şimdi düştü bi’ napalım, harabelerini mimozalarla süsleyecek çocuklarımız eiffel’in; münih’in avuç içleri kanıyor; hiç kozu kalmadı, kesin kaybedecek bahsi berlin; iyisi mi sen bana gel! dağıtalım! Kehribar! militan bir sonbahar gibi sokul koynuma; saçlarından süzülen taze buse, bir buket sim endamın, bir okyanus kötürüm fok balığı ve fıçılar dolusu yaşlı petunya! bana gel Kehribar!; kaskatı, geçmişimi kütüğüne geçir! bi’ güzel dağıtalım! çünkü sevgi gösterilemiyor; çünkü öğretilemiyor sevgi Kehribar! sevgi, ancak yaşanabiliyor! yasak kaldırımlarında isyan çıkarmış asi yeniçeriler taksim’in; londra’da genel yas ilan edildi, duymadın mı: bir fil, kraliçeyi öldürmüş yedi gün önce bilfiil ve çok şehvanî; sofya fena dayak yemiş dün gece, gözleri mor; iyisi mi sen bana gel! dağıtalım! Kehribar! tomurcuklanan dudaklarına yağan asit yağmurları, ellerinde yıllardır bitmeyen yol çalışmaları! grapon kağıtları! krepon yanaklarını saran absürd koruma; o şeffaf jelatin, jilet üstünde amuda kalkan esrarkeş boyband tayfaları ve “zıvanasız içmem abi” tripleriyle ünlenen sosyete barlar; bombalayacağımız, boğazlayacağımız dominant soy! Kehribar! gel artık; sen de tut bir ucundan düşlerimin; hadi tut bir ucundan, hayatın haytalığına bir gökkuşağı gerelim! amsterdam aids olmuş diyorlar; diyafonda kirli bir kadın sesi: epey stresli olduğunu söylüyor, prag’ın uzay yolculuğu öncesi; dokunsak tokyo’ya parmak ucuyla, anafora kapılacağız; üşütürüz, bu mevsim votka zamlı moskova’da; iyisi mi sen bana gel! dağıtalım! çünkü; nasıl paralel doğrular hüzünlenip kavuşamamaktan ağlayarak ağıyorlarsa birbirlerinin üzerine; nasıl beraber olabilmek için birkaç saniye eğrilmeye bükülmeye çalışıyorlarsa! Kehribar! çünkü; nasıl dokunmak, ağlamak değilse sadece, sevmek! dağıtmadan sevilmiyor! çünkü; nasıl nefes almak değilse sadece, yaşamak! dağıtmadan yaşanamıyor Kehribar! Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Kül-ü Rüya
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Kül-ü Rüya o kül tablasına basılmış dudakta amade tarihin teri var; kapatmak yetmez, gözlerini çıkartıp eziyor günü ana denk düşen pek şahane çocuklar; bok bulaştırıyor taptaze her eylemin amacına boykot ihtimali daha kundaktaki hıçkırığa. şeffaf bağ. kuyruğu boydan boya çengelli iğne bir kara kedi şakırtısı: ateşi biz çaldık baba ocağımız soğuk artık. dili varsa diyecek: mataram siyanür benim otu da saksofonla içerim. ama, dik başlı kızların kesik kollarından kurulu mor evler duruyor hâlâ bellekte, büyümeleri, yürümeleri hadi neyse de öldüresiye vuruyorlar be! gırtlağında molotof saklayan küs bodrum katlarının ifadesi: çırçıplak bir bulut aşırmalı tenin hükmü önünde; asitten harbi bir damla düşse yer, yüzünde kan çiçeği açacaktır! - kül uykusu. rüya işte... Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Sen Yine O Çok Sevdiğin Türküyü Söyle
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Sen Yine O Çok Sevdiğin Türküyü Söyle Bekleme öyle olduğun yerde Çoktan geçtik "seni seviyorum" u Çoktan çekti süngerini Sırlarla süslü söylenemeyenin perdesini Gizemli bir gizillik önümüze Mahkumu olduğumuz kötürüm özgürlük Sürgüne yolladı bizi Küreselliğin ortasında kendi içimize Kaçamak bir bakış artık aşk yakalanan Sürgündeki kişiye Ama sen boş ver bunları Yine o çok sevdiğin türküyü söyle Söyle ki açlıktan sıska oyuncaksızlıktan ağlamaklı çocuklar Şen şakrak kesilsin gülebilsin silahların gölgesinde Söyle ki korkunun egemenliğindeki dağlar Şöyle bir silkelensin de mutluluk ezgileri dolaşsın eteklerinde Söyle ki hayatın ufku gerilsin Kurtulabilsin yaşam çizgisinde kalanlar Çoktan geçtik "seni seviyorum" u Sevgi dediğin vardı ya eskiden hissedilen Somut bir yanılgı oyunu artık Söylenemeyen gizlerin yerini aldı aldatmaca Ama sen boş ver dinleme anlattıklarımı Yine o çok sevdiğin türküyü söyle... Şakir Özüdoğru |
Şakir Özüdoğru Şiirleri - Yeni Nesil
Şakir Özüdoğru Şiirleri
Yeni Nesil sırtımdaki gecenin hırkası yıldızların öncülüğünde geçiyorum bu yoldan yok olan bir neslin sömürülen geleceğini cebimde saklayarak az önce baktım izimiz silinmiş patikadaki uçmuş hava üflediğimiz duman bak gidiyor yeniden doğuş planlarımız görmüyor musun yetişen - yetiştirilen - nesil robot kalpleri saat beyinleri altın külçesi hani omzumda umutlar vardı ya taşıyamıyorum artık nedenini bilmediğim bir ürperti sarmalıyor etrafımı havanın her dalgalanışında fırlayarak kalkıyorum yataktan gördüğüm öyle bir düş ki anlatsam Anlaşılmaz! Şakir Özüdoğru |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:41. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.