![]() |
Aşık Garip Şiirleri
Ağaç Destanı
Adıma ağaç dediler Şimdi dinle nelerim var Biten meyvemi yediler Daha daha nelerim var Muhammedin beşiğiyim Ulu Kabe eşiğiyim Çorbanızın kaşığıyım Daha daha nelerim var Adem safi damı oldum Nuh Nebi'ye gemi oldum Müslümana cami oldum Daha daha nelerim var Fidan iken beni kırdın Saban yaptın tarla sürdün Dostum beni hor mu gördün Daha daha nelerim var Tarak oldum başınıza KöPage Rankingü oldum işinize Her türlü savaşınıza Daha daha nelerim var Önündeki masa benim Elindeki asa benim Çanak çömlek kase benim Daha daha nelerim var Bina oldum yapı oldum Çeşit çeşit kapı oldum Kazma kürek sapı oldum Daha daha nelerim var Beni kolay mı bulursun Ayrılsan nerde kalırsın Ben olmasam sen ölürsün Daha daha nelerim var Sağ iken gönümü soydun Hem de kestin biçtin oydun Yağ peynir kaymak doldurdun Daha daha nelerim var Niçin beni mahvedersin Ben tüfeksem sen bir ersin Kabrine bile örtersin Daha daha nelerim var Ben ağacım gülüm vardır Dalımda bülbülüm vardır Kovanımda balım vardır Daha daha nelerim var Her bir yanımdan biçtiniz Benim kanımı içtiniz Niçin bağrımı deştiniz Daha daha nelerim var Kalem yaptın yazı yazdın Gemi yaptın suda yüzdün Sen ne için beni kestin Daha daha nelerim var Saz da yaptın tel uzattın Göğsüme sedef bezettin Benimle zaman oynattın Daha daha nelerim var Kaplarına terek benim Fırındaki kürek benim Al bayrağa direk benim Daha daha nelerim var Dursun Cevlan çekmem keder Ağacın medhini eder Şehirden ta köye kadar Daha daha nelerim var... Aşık Garip |
Arzulayıp Çıktım Gurbet İline
Arzulayıp Çıktım Gurbet İline
Arzulayıp çıktım gurbet iline Ağlarım sızlarım kimsem yok benim Yazık oldu düştüm elin diline Ağlarım sızlarım kimsem yok benim Genç yaşımda terkeyledim vatanım Gayet ile zayıf oldu bu tenim Şimdi bu beldedir benim meskenim Ağlarım sızlarım kimsem yok benim Âşık Garip yanık yanık söylesin İnip aşkın deryasını boylasın Hak seni devletinde daim eylesin Ağlarım sızlarım kimsem yok benim... Aşık Garip |
Bir Sözile Ben Tuzağa Tutuldum
Bir Sözile Ben Tuzağa Tutuldum
Bir sözile ben tuzağa tutuldum Bu garip ellerde yaktı nar beni Hasretin narına yandım kül oldum Ahu gözlüm ne haldeyim gör beni Ne sabra takat var ne dilde mecal Gönül Mecnun olmuş Leyla'sın arar Vazgeçersem seni yad eller sarar Görünce abdal eyledi yar beni Aşık Garip gönüllerin uğrusu Geçmez imiş bu sevdanın ağrısı Sana ben söyleyim sözün doğrusu Al sevdiğim gel sineme sar beni... Aşık Garip |
Dinleyin Ağalar Tarif Edeyim
Dinleyin Ağalar Tarif Edeyim
Dinleyin ağalar tarif edeyim Açılır baharda gulü Tebriz'in Düğünde bayramda atlas giyerler Bozulmaz yeşili alı Tebriz'in Tebriz'in etrafı dağdır meşedir İçinde oturan beydir paşadır Sekiz bin mahalle yüz bin köşedir Çarşısı pazarı yolu Tebriz'in Pehlivanlar kispet giyer yağlanır Cümle bezirgânlar anda eğlenir Üç yüz altmış yüku birden bağlanır Elden ele gezer malı Tebriz'in Erenler dolusun içip gelmişsin Aşkın deryasını geçip gelmişsin Ben Garip'im vatan methin etmişim Benim imdi Rüstem Zalı Tebriz'in... Aşık Garip |
Gurbet Elde Baş Yastığa Gelende
Gurbet Elde Baş Yastığa Gelende
Gurbet elde baş yastığa gelende Gayet yaman olur işi garibin Gelen olmaz giden olmaz yanına Siyah toprağıyla taşı garibin Yazık oldu şu Garib'in haline Doymak olmaz lezzetine tadına Her geldikçe yarenleri yadına Dinmez asla çeşmi yaşı garibin Gurbet ele garip giden bilinmez Ağlayınca çeşmi yaşı silinmez Garip nedir halin diye sorulmaz Bulunmaz yareni eşi garibin Gülmez nere gitse garibin yüzü Kirlidir yakası yaşlıdır gözü Açmaz bir yol kimseye gizli sözü Muhabbettir hep sırdaşı garibin Gurbet elde ben Garib'e kim baksın Anam yoktur gelip gözyaşı döksün Sanem yoktur mezarıma taş diksin Bir çalıdır mezar taşı garibin... Aşık Garip |
İşte Geldim Gidiyorum
İşte Geldim Gidiyorum
İşte geldim gidiyorum Şen olasın Halep şehri Çok ekmeğin tuzun yedim Helal eyle Halep şehri Sana derler Arabistan Dört tarafın bağ u bostan Haber geldi nazlı dosttan Durmak olmaz Halep şehri Aşık Garip düştü yola Hızır yardımcısı ola Göründü gözümüze sıla Sen kal bunda Halep şehri... Aşık Garip |
Koluna Bağladım Teli
Koluna Bağladım Teli
Koluna bağladım teli Konuşurdun yetmiş dili Unuttun mu sazım beni Konuş sazım benim ile Vasf-ı halimden bilmedin Sen gideli ben gülmedim Yedi yıl haber almadım Konuşamam senin ile Koluna bağladım perde Sen uğrattın beni derde Yedi yıldır Garip nerde Konuş sazım benim ile Sinem duvara yaslandı Kolumda teller paslandı Garip ölmüştür seslendi Konuşamam senin ile Garip kurbandır soyuna Sanem'in selvi boyuna Gidek Sanem'in toyuna Konuş sazım benim ile Kar kuşandı gönül dağı Çürüdü sinemin bağı Sanem'in destinde ağu Konuşamam senin ile... Aşık Garip |
Name Geldi Vatanımdan
Name Geldi Vatanımdan
Name geldi vatanımdan Vaktı yarayım gideyim Kanlı yaşlar gözlerimden Aktı varayım gideyim Ol mürüvvet keremkani Kuluna çoktur ihsanı Gurbet elin kahrı beni Yaktı varayım gideyim Aşık Garip bilir kendin Yiğit olan döker kanın Felek boynuma kemendin Taktı varayım gideyim... Aşık Garip |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:58. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.