![]() |
Sana Ne Yaptılar
Sana Ne Yaptılar
Sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin Seni görür görmez özgürlüğümden utandım Söyle ne içersin, çay mı kahve mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın Gülerdin, içimize aylar doğardı Görünmez dağların arkasından Eski gülümsemeni beyhude aradım O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Bir çay içer misin, yoksa kahve mi Kibritim yok, demek cigaraya başladın Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var Böyle bir kız değildin sen eskiden Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Attila İLHAN |
Sen Yoksun
Sen Yoksun
Sen yoksun Deniz yok Yıldızlar arkadaşım Ya bu gece harika bir şeyler olsun Yahut bir bomba gibi İnfilak edecek başım. Ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım İstanbul minareler odamda gibi Gökyüzü temiz ve parlak İşte kol kola girmiş en mesut günlerimiz Muhalif bir rüzgâr karşı sahilden. Fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz Havada kanat sesleri Ve çılgın kokular. Deniz yok Yıldızlar uzaklaşıyor Ben yine yalnız kalıyorum İstanbul minareler kaybolmuş SEN YOKSUN. Attila İLHAN |
Yağmur Kaçağı
Yağmur Kaçağı
Elimden tut yoksa düşeceğim Yoksa bir bir yıldızlar düşecek Eğer şairsem beni tanırsan Yağmurdan korktuğumu bilirsen Gözlerim aklına gelirse Elimden tut yoksa düşeceğim Yağmur beni götürecek yoksa beni Geceleri bir çarpıntı duyarsan Telâş telâş yağmurdan kaçıyorum Sarayburnu'ndan geçiyorum Akşamsa eylül'se ıslanmışsam Beni görsen belki anlayamazsın İçlenir gizli gizli ağlarsın Eğer ben yalnızsam yanılmışsam Elimden tut yoksa düşeceğim Yağmur beni götürecek yoksa beni Attila İLHAN |
Sisler Bulvarı
Sisler Bulvarı
Elinin arkasında güneş duruyordu Aylardan kasımdı üşüyorduk Ağacın biri bulvarda ölüyordu Şehrin camları kaygısız gülüyordu Her köşe başında öpüşüyorduk Sisler bulvarı'na akşam çökmüştü Omuzlarımıza çoktan çökmüştü Kesik birer kol gibi yalnızdık Dağlarda ateşler yanmıyordu Deniz fenerleri sönmüştü Birbirimizin gözlerini arıyorduk Sisler bulvarı'nda seni kaybettim Sokak lambaları öksürüyordu Yukarda bulutlar yürüyordu Terkedilmiş bir çocuk gibiydim Dokunsanız ağlayacaktım Yenikapı'da bir tren vardı Sisler bulvarı'nda öleceğim Sol kasığımdan vuracaklar Bulvar durağında düşeceğim Gözlüklerim kırılacaklar Sen rüyasını göreceksin Çığlık çığlığa uyanacaksın Sabah kapını çalacaklar Elinden tutup getirecekler Beni görünce taş kesileceksin Ağlamayacaksın! ağlamayacaksın! Sisler bulvarı'ndan geçtim sırsıklamdı Attila İLHAN |
üçüncü şahsın şiiri
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ
Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu, ağlardım Beni sevmiyordun, bilirdim Bir sevdiğin vardı,duyardım Çöp gibi bir oğlan,ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne zaman karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu,ağlardım Ne vakit Maçka'dan geçsem Limanda hep gemiler olurdu Ağaçlar kuş gibi gülerdi Sessizce bir cigara yakardın Parmaklarımın ucunu yakardın Kirpiklerini eğerdin, bakardın Üşürdün için ürperirdi Felaketim olurdu, ağlardım Akşamlar bir roman gibi biterdi Jezabel kan içinde yatardı Limandan bir gemi geçerdi Sen kalkıp ona giderdin Benzin mum gibi giderdin Sabaha kadar kalırdın Hayırsızın biriydi fikrimce Güldü mü cenazeye benzerdi Hele seni kollarına aldı mı Felaketim olurdu ağlardım. Attila İLHAN |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:17. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.