![]() |
Gece
Gece
Gece seni birdenbire hatırladım Nasıl bakarsa sürüye dağdan bir canavar pencereden dışarıya öyle baktım Dışarda seni benden ayıran hayat dışarda lodosa çevirmiş hava eriyor günlerdir yağan kar Bir görülmez düşmanın üzerine yürümek Ve düşüp ölmek sonra Birkaç adım atarak... Arif Damar |
Gitme Kal
Gitme Kal...
Nice nice acıları aklına getir Bunca yoksulluğu aklına getir Gözyaşlarını aklına getir "Gitme Kal" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir Gitme aklına getir Kıraç mı kıraç toprakların üstüne Güneşler açar yağmurlar kesilince Çırılçıplak kayada yeşerir incir ağacı Dağların kuytusunda bir uslu çiçek Dağıtır mavisini kendi kendine Gitme beraberlik içinde Nasıl sevinirdik aklına getir Her şeyi her şeyi aklına getir Gece yarılarını aklına getir Söylediklerini aklına getir Sinsi yağmurlar yağıyordu Soğuktu Yaktığımız ateşi aklına getir Nelerden geçiyorsun aklına getir Gitme dünyamızın her yerinde Yorgun eller gülleri derleyince Ellerin sevincini aklına getir Güllerin sevincini aklına getir Ne’çok severdik seni aklına getir... Arif Damar |
Hissen Yok Bu Akşamda Senin
Hissen Yok Bu Akşamda Senin
Hissen yok bu akşamda senin, sen öğleden beri bu renk renk bu çeşit çeşit söylenen şarkının artık haricindesin. Tankın gölgesi uzandı üstüne kadar, nerdeyse, habersiz gün batacak. Tamamen çekmiş göğsünden akan kanı büyük ve mütehammil toprak. Her şeyin ne kadar şikâyetsiz saatin hâlâ işliyor bileğinde, onu akşamdan akşama kurardın, tabii biraz sonra duracak. Bugün günlerden cumartesi, dün yazdığın mektup, ancak, dört gün sonra eline değecek karının. Senin orada eskisi gibi sesin işitilecek, sesin teselli edecek düşünür gibi gülecek, kıscaca: Yaşayacaksın. Çocuğun o akşam yazdığı cevapta bahsedecek çiçek açtığından bahçenizdeki ağaçların. Güneş battı, yıldızlar doğacak biraz sonra, şimdi karnın acıkmış olacaktı. Çantanda tayının ve konserven var, cebinde, yemekten sonra içecek sigaran. Düşman bozguna uğratıldı arkadaş, mısralarımda olsun uyan! Arif Damar |
Kedi Aklı
Kedi Aklı
Bir diyeceğim yoktu hüzünden yana Yıpranıyordu kötü kadınlarda aşkım pis karanlıklarda Yetmiyordum yeni insanlara yetişemiyordum Ölür kalırdım belki de sokak aralarında bir kenarda Kimin umurunda dedi ama kendimi inandıramadım buna da Yakışmıyordum eski pencerelere yosunlu sulara Ölür kalırdım belki de sokak aralarında bir kenarda Uyandırılacak çocuklarım vardı uyuyorlardı uykularında Çok mu yaşamıştım az mı ölmek hakkım mıydı yıl varken akşamlara Bu kedi nerden çıktı demeyin kapı aralıktı ben bıraktım da Okşayacak bir şey ister ellerimiz kendi sıcaklığında Yıpranıyordu kötü kadınlarda aşkım pis karanlıklarda Ne iyi etmişim aldım düşündüm kedilerin yarı ak yarı kara aklında Kedi işte kedi boğuyordu yavruyu engel görünce aşkında Çekilmemişti denizlerim Döndüm hırpalanmış geceden dayanıklı aydınlıklara Ağlanır kedi yavrularına çocuksuz anaların arasında Bu kedi nerden çıktı demeyin kapı aralıktı ben bıraktım da Uyandırılacak çocuklarım vardı uyuyorlardı uykularında Ne iyi etmişim uyur uykularında... Arif Damar |
Saat Sekizi Geç Vurdu
Saat Sekizi Geç Vurdu
Kime ne desem Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı Dökülen çelik katı Yürüyenler yan yana Yüzümü güneşe dinlendirsem Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç Kurtulurdum Çok kö p rülü sular gibi git git bitmedi Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum Saat sekizi geç vurdu Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna Düşünmeden biliyordum... Arif Damar |
Saksı
Saksı
Elimde demin Küçük bir saksı vardı Boş bir saksı Nasıl ağırmış meğer Nasıl kolum ağrıyor Boş Bomboş Çiçeksiz bir saksı... Arif Damar |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:32. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.