![]() |
Alaeddin Özdenören Şiirleri
Cebimde Ölümüm
Gülüm gülüm Bu kentin koynuna girdiğim günden beri Cebimde ölümüm Avuç avuç dağıtırım insanlara Bir türlü tükenmez ölümüm. Üzümleri aydınlatırım masal çarşılarını Yatağına sığmayan ırmakları Mağara içine gizlenmiş aşkları Yerler mühürlenince akşamları Kanlı sulara gömülürüm. Gülüm gülüm Benim ölümüm Çocukların kulaklarına küpedir Vitrin denizlerine zincirlenmiş çocukların... Alaeddin Özdenören |
Dökülüş
Dökülüş
Baktıkça gözlerine derinden Üstüme başıma güller dökülür. Ve her şey kopar yerinden Bir buluş bir gülüş ve unutuş ellerinden Ellerinden beyazlıklar dökülür Düşlerim ki, kuşatır gökyüzünü Sonra yıldızlar dökülür Geçerim arasından kimsesiz çocukların Ağaçlardan ağıtlar dökülür Akar saçlarımdan yalnızlığın ırmağı Kalbime dökülür... Alaeddin Özdenören |
Güneş Donanması
Güneş Donanması
I Melon şapkalı birtakım adamlar Gördüler görülecek yerlerini kentin Selâmladılar halkı saygıyla Kavisler çizerek şapkalarıyla. İşte o ilk sırada gördüm seni Camlarına sinekler üşüşmüş bir kahveden Oldukça uzun bir ekmek kuyruğunda Sırtında yorgun bir yağmurluk Ve bomboş gözlerle. Geçerek aralarından Üç aşağı beş yukarı dolaşan Havai bahriyelilerin Sana geldim. Ekmekle makyaj arasındaki farkı düşündük seninle Ve çok eskiyi. Birlikte çiçek falına baktık Çitlenbik kokulu yatakta Kente giren ilk muhacir Altın ışıklarıyla donanmış güneşin Göğsünde iri bir gül Bilinmez serüvenlere işaret. Garson bir çay acele olsun Cevap bekleyen biri var çünkü Hangi sur taşının altında kimbilir Emniyete alınmış yalnızlığıyla. Bu kente bir tek kapıdan girilir Sürünerek otlar boyu Ölüm sularından içilir. II Haydi muhacir kalk Önce gider susuzluğunu Sonra sevgiyle uyandır çocukları Yüzlerinde yeni haberler uçuşan. Ve öğret onlara Kelimelerin nasıl dizildiğini Usta askerler gibi... Alaeddin Özdenören |
Hüzün Uçurumları
Hüzün Uçurumları
Yavrum Yalnızlığı şu son kıyısını da atla Ve anla ki hayat En özgür biçimini sende denemiştir Onun içindir ki ölüm Denizin doğurduğu eşsiz dalga Sende dokumaktadır güzelliğini. Varsın açıklamasın kendini hiçbirşey Değil mi ki gökyüzü toprağı kucaklamaktadır Değil mi ki mavilikler yolmaktayım göğsünden Değil mi ki bileklerimize kaynayan çelik Bir nehir gibi akan şu bulvar Gövdemizi dolaşan güneş Her gece üstümüze devrilen yıldızlar Senin doğurganlığından birer parçadır Ve elbet senin için söylenmiş türküler vardır Uzak dağlarında ülkemin Yürüyorum Bilirsin ben yürüyünce Irmaklar yürür ardımdan Kabir sularında avlanır çocuklar Ağaçlar ve kuşlar alabildiğine Yalnızlığı sağlar Ben yürüyünce değişir insanlar Artık hücuma kalkabilirsin ey rüzgâr Çünkü tarihinin yaprakları arasından sızan kan Boyuyor İçimde yuvalanan şiiri Ve sen nereme baksan Oramda bir kalp çarpıyor... Kaynak: Yalnızlık Gide Gide , Esra Sanat Yay., 1996 Alaeddin Özdenören |
Sır
Sır
güzelliğinden çırpınan bu gecenin sularını evliyalar getirir bir gülüş gibi yolunur maziden yararak eşyanın direncini sonsuzluğa aşka ve hürriyete doğru uzanır dağların sessizliğinden korkuya kapılmayalım diye bu gece devine devine kalbimden geçen nehir unutulmuşluğun kahrından gelecek günlerin şarkılarına aciz ve susuz dudaklarına kentlerin benden selâm götürür benden selâm olsun diye uzak kentlerdeki kardeşlere göğsünü kabartır bir karınca dağların en şahına mağrur hafızam denizler kadar olur dökülür karanlığın avuçlarına benden selâm olsun diye kuşlar bu gece aydınlıkları avuçlar sabahlar ve arzular içre geçerek varlığın sırlı kapılarından bir köylü çarığı gibi derin ve ıssız kalbim yavruluyor bu gece hudut boylarında nöbette... Alaeddin Özdenören |
Tepedeki Gül
Tepedeki Gül
Gülümü karşı tepenin üstünde Gizli bir el kırbaçladı Büyüttü yalnızlığını Tepe güle kesildi Arka çıktı gülüme. Şehire kaçtı gülüm Elden ele dolaştı Sonunda solgun bir pastanede Uykuya daldı. Ben gülüm bu kadar severim... Alaeddin Özdenören |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:40. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.