![]() |
Ahmet Kutsi Tecer Şiirleri
ANNELER
Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna: Tenimde bir yara işler gibisin Titrerim rüzgarlar keder vermesin. Anneler beşikten der çocuğuna: Acını görmesin gözüm alemde Teselli demeksin bana son demde. Bütün ümitleri yel alır gider Tomurcuk açılır, sel alır gider Anneler büyütür, el alır gider... Ahmet Kutsi Tecer |
BaŞbaŞa
BAŞBAŞA
İşte bir vazoda açmış iki gül İşte bir saksıda eşsiz kuşkonmaz. Gülleri gördükçe gönlüm bir bülbül Saksıya baktıkça içimde bir haz. Dışarda fırtına, uğultu, tipi Odada sessizlik tutulur gibi. İşte o da geldi, evin sahibi Oturduk, eskiden konuştuk biraz. Dışarda fırtına, tipi. Yerler kar İçerde başbaşa iki bahtiyar. Onları ısıtan eski bir bahar Dışarda yepyeni bir kış, bir ayaz. Ahmet Kutsi Tecer |
Besbellİ
BESBELLİ
Besbelli ölümüm sabahleyindir İlk ışık korkuyla girerken camdan Uzan başucumda perdeyi indir Mum olduğu gibi kalsın akşamdan Sonra koş terlikle haber vermeye "Kiracım bu sabah can verdi" diye Üç beş kişi duysun ve belediye Beni kaldırmaya gelsin odamdan Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut Sende eller gibi adımı unut Kapımı birkaç gün için açık tut Eşyam bakakalsın diye arkamdan... Ahmet Kutsi Tecer |
Bir Gün Edirneye Gelirsen
BİR GÜN EDİRNEYE GELİRSEN
Bir gün Edirne’ye gelirsen eğer, Beni bulamazsan hiçbir tarafta, Bari ayağını çabuk tutuver, İnan, bekliyorum seni Arafta. Ne sağa, ne sola kımıldamadan; Bana sensiz cennet bile cehennem. Cennete giremem orada yoksan Cehenneme ise gitmek istemem. Eğer oyalarsa seni Edirne, İstemezse gönlün ayrılmak oradan, İnansam beni de özlediğine, Ben de Edirne’ye dönerdim, inan... Ahmet Kutsi Tecer |
Çingirak
ÇINGIRAK
Bir gün parmaklığa elin varmadan, Bir titreyiş gibi çalar çıngırak. Mevsimler geçtikten sonra aradan, Bu ses beni bir gün çağırsın, bırak... Kumluktan serperken dallar başına, Geç hızla, merdiven gelir karşına, Eşikten atlarken ayak taşına, Bu sesler içimde yer etsin, bırak... İt, işte önünde kapım, aralık, Oda bıraktığın gün kadar ılık, Bir ince su sesi gibi lık, lık, lık, Gönlünden nedamet boşansın, bırak... Ahmet Kutsi Tecer |
Halay
HALAY
Çekin halay, çalsın durmadan sazlar Çekin ağır ağır, halay düzülsün. Süzülsün oyunlar, süzülsün nazlar İnce beller, mahmur gözler süzülsün... Tutun kızlar tutun, birleşsin eller Çalın sazlar çalın, kırılsın teller. Dönün kızlar dönün, kıvrılsın beller Uzun, siyah saçlar tel tel çözülsün... Bakışlar saçılsın kirpiğinizden Kayan yıldızlar gibi geceki izden Etekler içinde naz eden dizden Üzülsün bu deli gönlüm üzülsün... Ahmet Kutsi Tecer |
Ilgaz daĞlarindan
ILGAZ DAĞLARINDAN
Siz, ağaçlar, elbet beni bildiniz, Ben sizden ayrılmış yürür bir dalım. Ey çamlar, köknarlar, ey yeşil deniz. Ben kendi kendini sürür bir dalım. Kırığım, içimden çıkmaz bu acı, Gün oldu başıma hasretin tacı, Düşündüğüm zaman asıl ağacı, İçimi yalnızlık bürür bir dalım. Ne sert kış ne gümrah ve gölgeli yaz, Ne ılık meltemler, ne keskin ayaz. Mevsimler derdime bir şifa olmaz, Ben kökünden kopmuş çürük bir dalım... Ahmet Kutsi Tecer |
İhtİyar aŞik
İHTİYAR AŞIK
Yıllardan beridir ağaran teller Bu akşam parıldar şakaklarımda "Bu gece ömrümün en son demi, der. Büsbütün ağarsın varsın yarın da.." Çırpınır göğsünün içinde kalbi Bir yaşlı ağaca sinen kuş gibi Nedir bu esrarlı halin sebebi? Neden parlıyor o gözler? Bir oda; Yaşlanmış, altında ipek bir sedir Bir kız ki ay ondan parlak değildir Öptükçe ağaran bir gül denilir İhtiyar bülbülün dudaklarında... Ahmet Kutsi Tecer |
İlk uykular
İLK UYKULAR
Yıllar var, o zaman küçüktü göğsün Boğuşmak bilmezdin bu kuş tüyüyle Hülyanın ve yazın ve teneffüsün. Sihriyle uyuyan bir kızdın öyle. Alsan da koynuna seher yelini Saçının vermezdin ona telini Elinin üstüne konan elini Çekerdin ansızın bir ürpermeyle. Ey şimdi boğulmuş, yorgun, soluyan Kumral kız! Şu atlas yastığa dayan O hafif, hülyalı ilk uykulardan Ne zaman, ne zaman uyandın söyle? Ahmet Kutsi Tecer |
Kerem
KEREM
Ne zaman düşünsem sizi titrerim, Yaslı dağlar, yüzü gülmeyen dağlar! Bu dağlar içinde bir yer var derim, Orada kaybolan bir ses var, ağlar... Neden hiç çıkmıyor içimden bu ses Tipi, çığ, fırtına...Donar her nefes, Yine bu ses ağlar, işitmez herkes, Beni kıvrandırır, inletir, yakar... Hey bu dağlar yalçın, karanlık, derin! Ne bir geçit verir ne sıcak bir in. Gün battığı zaman sarp tepelerin Üstünden bir kartal geçer, o kadar... Ahmet Kutsi Tecer |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:32. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.