Tualim.net

Tualim.net (http://www.tualim.net/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualim.net/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Afşar Timuçin Şiirleri (http://www.tualim.net/turk-sairlerin-siirleri/2174-afsar-timucin-siirleri.html)

Renklerin Dansı 04.11.10 20:35

Onlar Başka
 
Onlar Başka

Onlar her şeyi yalan yazar
Şiirleri, masalları bile
Sen beni dinle çocuğum
Sakın korkma
Kan denizi yok gökte

Hiç korkmadan uyu sabaha kadar
Gümüş aylar birden batıp
Yemyeşil bulutlarda
Sarı güneşler doğsun
Gülüm, menekşem, papatyam
Öğrenince güleceksin
Kan denizi yok gökte...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:36

Ölümlerin Düşündüğü Türkü
 
Ölümlerin Düşündüğü Türkü

Bir akşamüstü balçık kuşları
Sessiz dökülürler yorgun akşama
Zehirli saatler emzirir suları
Günün ardından uzanıp dağlara
Yağmacılar doruklarda yıldızları çalarlar

Zamanın örgüsünü dişler gece kuşları
Uykunun kanını emer vampir
Güzelliğe kezzap döker karanlık
Sevinci tutsak eder korsanlar
Yavaş yavaş açılır yılan yumurtaları

Düşleri eksik imgelerle bozar
Kirpiler, kuzgunlar, kokarcalar
Geceye çakılır eskiyen kasımpatı
Uzaklardan boş kahkahalar gelir
Çocuğun boynunu takarlar ipe

Çirkinleştirerek yalnızlıkları
Bu cellatları kim besliyor
Kim yerleştiriyor çiçek diye
Kente bu gülünç sehpaları
Kim doğruyu kime benimsetiyor...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:36

Sana Son Mektubumdur
 
Sana Son Mektubumdur

Beni rüzgara verme
Öfkeli bir deniz gibi
Üstünden atma beni
Yazdığın gibi silme

Yumruklama parçalama
Ne yapsam kırılmaz diye
İtme koca dağlardan
Gidip gelip ağlatma

Bu bensiz yapamaz de
İçinin derinlerine sakla
Gösterme kimseye beni
Gönlünde tut bırakma

Kuşlara parçalatma
Çöllere koyup dönme
Gözden çıkarma beni
Tam her şeyimi aydınlatırken
Yeter bu kadar deyip sönme

Bir gidip bir gelip
Çocuk gibi oyalama
Korkutma yıldırma beni
Beni sakın bırakma...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:37

Sanılar
 
Sanılar

Şimdi belki benim gibi ölesiye yalnızsındır
Uçan kuşları gözlemektesindir tek başına
Çamların yeşiline dalmış gitmiştir gözlerin
Radyo dinliyorsundur ya da susarak
Bir kitabı okumaya çalışıyorsundur kim bilir

Sonsuz güzellikte bir aşk düşünüyor olabilirsin
Belki de anılarını deşiyorsun, bir olmazı
Bir açmazı derinden derine kurcalar gibi
Bir kahve içmeyi, bir elma yemeyi kurarak
Saatine bakıyor olabilirsin uykulu gözlerle
Çocukların oyununa dalmış gitmiş olabilirsin

Mahpus gibi, tutsak gibi, belki köle gibi
Yarını olmamak gibi bir duygu içindesindir
Belki de kendini bağışlamıyorsundur
Benim hiç bilmediğim bir şeylerden ötürü
Kırık trenler gibi öylece kalakalmışsındır
Kalkıp gidip çekirdek almayı düşünüyorsundur
Ya da uyumak istiyorsundur herşeyi unutmak için
Belki sen de benim gibi ölesiye yalnızsındır...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:37

Savaşçının Düşündüğü Türkü
 
Savaşçının Düşündüğü Türkü

Sen ölürsün de yapamazsın bunu
Öldüremezsin bataklıkta kayık yüzdüren
Sabahların altın saçlı çocuğunu

Kimseyi umudundan edemezsin
Toprağa ekemezsin ölüm korkusunu
Sevinçleri kökünden sökemezsin
Değirmende kimsesiz bırakamazsın unu

Sen ölürsün de yapamazsın bunu
Vuramazsın kıyıda uzakları gözleyen
Sabahların gül yüzlü çocuğunu...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:37

Savaşçının Ölüm Türküsü
 
Savaşçının Ölüm Türküsü

Yorgun kuşlar dökülüyor göklerden
Kaskatı rüzgârlara çarpa çarpa
Yorgun kuşlar dökülüyor uzaklardan
Yorgun kuşlar göklerin avucunda
Sonsuzluğa serpiliyor dağlardan

Ne düştüğün gök, ne varacağın toprak
Seni bir bitmişlik diye anlamayacak
Her yerde izi var kanatlarının
Her yere saçıldı duyarlıkların
İşte sonu geldi yorgunlukların
Başka kuşlar olacak bundan sonra
Zaman kadar bitimsiz göklerde

Güneşe en yakın doruklarda
Yeni kuş yuvalarında, yeni kuşlar
Kanatlanıyor çığlık çığlığa
Göklere yeni çırpınışlar gelecek
Ne üzül, ne kıskan, ne acı çek
Bir sonsuzluk gibi geçtiğin göklerden
Artık başka güzellikler geçecek...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:37

Seni Çağıran Türkü
 
Seni Çağıran Türkü

Onlar savaşçıdırlar sabah akşam
İnançlar örer umutlarından

Ellerin karanlıkta üşüdü gir içeri
Saçların yıkandı soğuk yağmurda
Gel sobanın yanına sokul da
Al eline sıcak kestaneleri
Kuş masalları anlat

Acıyı katık etme duruşuna...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:38

Seni Düşündüğüm Türkü
 
Seni Düşündüğüm Türkü

Benim bir canla sevip bin özlemle andığım,
Bari gölgeni bırak bana
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur,
Giderken gölgelerini verirler suya.
Güz akşamları dal kıpırdamazken,
Suda halkalanan gözleridir
Sen de gölgeni bırak bana.
Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim,
Güzelliğini burada ince ince aratma.
Bir kıyıya, bir gün inen fırtına gibi
Birdenbire bir şeyler bırak.
Birşeyleri soğut, birşeyleri yak,
Dağıt birşeyleri, birşeyleri kur.
Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma
Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim,
Sonsuza uzanan sevinç, güzele vurgun tasa
En azından bin yılda arayıp bulduğum,
Bana aşk şiirleri yazdırma artık
Beni burada gölgen gibi bırakma...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:38

Sessiz Akşam Düşleri
 
Sessiz Akşam Düşleri

Bembeyaz akşamlara çıkmak
Deniz kıyılarında ya da dağ başlarında
Daha doğar doğmaz sarhoş
Pırıl pırıl bir günden
Akşam gelin gibi süzüle süzüle
Yamaçlardan ağır ağır inerken
Seni duymak, seni sevmek, seni okşamak
Seni konuşmak ve seni susmak
İlk karanlıkla birlikte erkenden
Senin hazırladığın sofraya oturmak
Senin yaydığın çarşafların üzerine
Uzanıp uzun uzun düşünmek seni
Dünyayı yepyeni güzelliklerle
Yeniden yaratır gibi
Elinle kapladığın yorganı örtünüp
Seni duymak, seni düşünmek, seni bulmak
Haritaya yeni bir ada yazdırır gibi
Her yanını, herşeyini öğrenmek
Saçlarını, boynunu, sırtını, belini
Kollarını, omuzlarını, dizlerini, ayaklarını
Hatta ayıp olmasın en gizli yerlerini
Yanı baştan sona seni ezberlemek...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:38

Sezgili Şiir
 
Sezgili Şiir

Önce bir sancı olur sonra bir duyumsama
Sonra günler kaygılı duruşlarla
İnce yağmurlardan seni alır getirir

Birlikte özlemek bekleyişlerin
Sevinçlerle duyurduğu sezgidir
Güçlü bir direnme biçimidir biraz da
Süzülür geceden damıtılan ışıkta
Aşklar işte bu özlemden oluşur
Gerçek ve haklı savaşlar da

Önce bir seziş olur sonra bir duyumsama
Sonra bir esinti ta deniz içlerinden
Bir akşamda beklenmedik bir yazla
Bir boşluğu sevdaya dönüştürür...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:39

Uçurtmanın Türküsü
 
Uçurtmanın Türküsü

Uçurtmam geceye takıldı kaldı
Gece onu kapkara etmiş midir
Ya da götürmüş müdür uzaklarda
Sinsi sinsi parlayan bataklığa
Uçurtmamı gece yitirmiş midir

Gece uçurtmamı pisletmiş midir
Bırakmış mıdır tankların altına
Çirkin uçaklara vermiş midir
Götürün demiş midir onlara
Çocukların sevincini yaşatan
Hiçbir şey kalmasın buralarda

Baba gece uçurtmamı ne yaptı
Buraya koymuştum götürdü mü
Yoksa rüzgârlara verdi de
Onlar da olmadık bir yere mi bıraktı...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:39

Unutulmuş Bir Akşamın Türküsü
 
Unutulmuş Bir Akşamın Türküsü

Yalnızlığın üstüne incecik bir beyazlık
Örtüsü örttü karlar
Şimdi kar tanelerini kocaman rüzgarlarda
Eğiriyor kemanlar

Aramasan da olur bozuldu büyü
Aramasan iyi olur kar başladı
Uzun günlere çok var
Az önce doğan gün aydınlanmadan
Kararmaya başladı.

Ben bu karlarda sessizce eskidim
Kemanlar arka çıkınca sessizliğime
Göz gözü görmez kemanlar
Yokluğunu adınla çalmaya başladı

Yalnızlığın üstüne koyu bir korkusuzluk
Örtüsü örttü camlar
Ölümümü sıcacık yünler gibi
Eğiriyor kemanlar...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:40

Varlığının Türküsü
 
Varlığının Türküsü

Şiirler yazdırdı bana bakışın
Eline kırk yıl kalem almamışlara
Soğuk yürekleri ısıttı aşkın
Kendini büsbütün bitmiş sayanlara
Duyurdu yaşadığını içten içe

Utandırdı yoksunlukları renk renk dünyan
Suskunluktan başka şeyi kalmamışlara
Doğanın dinmeyen sesini getirdi
Şarkılar söyletti duruşun
Sevinmeyi unutmuşlara

Yılgınlığa sürükledi kimini
Kimini ölüme attı
Uykusunu kaçırdı kiminin
Kimine sensizliğin
Bıçak gibi acısını sapladı

Çok zaman güç kattı inanmışlığa
Saçların gibi dindirdi sancıyı
Durup-kalmışlıkları kamçıladı
Sarstı hiçliğin saltanatını
Yangınlar getirdi donmuşluklara...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:40

Yağmur Arkası
 
Yağmur Arkası

Yağmurlar yağdı ve hiç dinmedi
Her biri saydam çiçeklenen saçında
Yağmurlar daha çok pencereler içindi
Öksüzdüm gözyaşıydım dudağında
Bir sancıydım boğuk akşamlar gibi
Büyüdükçe büyüdü isli ve yalnız olmak
Kirazını soldurdu ağaçların
Nasıl devrildi taşlar üstümüze
Çoğalan nasıl boydan boya kuşkular
Kar dizboyu ölümü sokakların
Ezgiler sabahlarda eriyecek
Gözlerin uykumda yeşerir durur
Kalsam çağlar boyu yokluğunun kapısında
Yaşamak bunca umuda yeniden varmak olur
Ölmek seni duymamak bir gün daha...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:40

Yaşamak Nedir?
 
Yaşamak Nedir?

Yaşamak bir denizdi önceleri
Şimdi olsa olsa yalnız sevinçtir
Ne acılar ne gözyaşları
Onun güzelliğini silebilir
Kayaları ellerimizde ufalayarak
Kurduğumuz küçük evlerde
Küçücük devler gibi ölesiye seviştik.
Ağaçlar diktik çocuklar büyüttük
Savaşmayı ve paylaşmayı bildik
Doğrudur herzaman bir şey eksik
Doğmadan ölmeye benzer
Bir şey var içimizde
İnancı ve sevdası bize yeter
Ürkek bir gidiş gelişte
Benim sende aralıksız yaşadığım
Bilgelerin kitaplarda tanımladığı
Sonsuzluk budur işte...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:41

Yaşanmamış Çocukluğun Türküsü
 
Yaşanmamış Çocukluğun Türküsü

Bir de onlar inancı örer gibi
Kendilerini gererler boşluğa, ölüm gibi

Bir günlük çocukluğa, bin yılını verirdin
Artık çocuk değilsin, büyüdün artık
Yolda yürürken kendine dikkat et
Yemek yerken sakın üstüne dökme
Kömür mü taşıdın, kapkara tırnakların

İyi bir işin olsun, gösterişli bir çantan
Güzel bir ceket, pantolon yaptır
Annenin elini öp, dostlarına telefon et
Bir sözün, bir sözünle çelişmesin
Sokakta türkü söyleme, ayıptır

İçinden gelmese de
Her zaman, bir şeyler yapacakmış gibi dur
Şiir ve aşk üstüne konuşmayı bil
Donla denize girme, çok içme rakıyı
Ne olursun o berbat kasketi değiştir

Bir günlük çocukluğa, bin yılını verirdin
Ama çocuk olmadın bir gün bile
(Büyük insan gibidir benim yavrum)
Sen şimdi sessiz bir deniz kıyısında
Dönüşsüz büyümüşlüğünle durmadan
Panayırlar, balonlar, kayıklar özlüyorsun...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:41

Yazdan Kalan
 
Yazdan Kalan

Kocaman bir yazdan
Kala kala bu deniz kaldı
Baş edilmez bir aşktan
Kala kala bu sevinç

Oysa nasıl da yazdı
Patlayan tomurcuklardan
Her gün döküle döküle
Bu ince çizgi kaldı

Durup kalmak kolaylığı
Tutkularda olmaz ya
Durup kalamadık da
O zaman kuşkular kaldı

Tortular kaldı içimizde
Kocaman yakınlıklardan
Bağırtılar yakınmalar
Ya da sessizlikler kaldı

Kocaman bir yazdan
Batmış bir gemi gibi
Soğuyan kıyılarda
Ürkek gölgeler kaldı...

Afşar Timuçin

Renklerin Dansı 04.11.10 20:41

Yol Türküsü
 
Yol Türküsü

Çiz beyaz haritalara mor kalemle
Hiç görülmedik yepyeni kentleri
Hep oralara götür beni
Seninle olunca sıkılmam, giderim

Çocuk yüreğinle sen kurarsın
KöPage Rankingüleri, alanları, kuleleri
Panayırları ve çocuk bahçelerini
Çiz haritaların en güzel yerine
En güzel günleri ve geceleri

Seninle olunca çekinmem, giderim
O kentlere yolcu diye çiz beni
Biletim, pardesüm, şemsiyem, şapkam
Yüreğimde sevincim, kafamda düşüncem
Nasıl da çok karıştık birbirimize
Bu el hangimizin eli
Bu saçlar hangimizin
Senin gittiğin her yere giderim...

Afşar Timuçin


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:53.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.