![]() |
A. Kadir Şiirleri
Adagio
Yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim Öpüşün kadar sıcak ve tatlı Özgürlük türküleri de söylenir bu dudaklarla Sevda türküleri de Vişne rengi dudakları vardır sevdanın Gülümser dudakların gibi titrek ve dokunaklı Okyanus olur sarar dünyayı Ölümün vişne rengi dudakları kimi kez Dudaklarınca içten ve inançlı Ölüm asude bahar ülkesi değildir o zaman Ölüm: Yiğit ve sevecen bir yaşamın mutlu günlere Sunulmasıdır Canlı bir gül gibi somut Ayrılık yoktur artık zaman içinden Yaşamın ve sevdanın, ölümün kimi kez de Öpüşün kadar sıcak ve tatlı Vişne rengi dudakları vardır sevgilim... A. Kadir |
Allegro
Allegro
Birgün başımızda sevda rüzgarları eserse Deli deli yıldırımlar düşerse yüreğimize "Al bir yudum pınarından özgürlüğün, Rüzgarından sevdamızın çek bir soluk" Yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim Öpüşün kadar sıcak ve tatlı "Seni benden ne bu duvar ayıracak, ne bu kapı Seni ne bu kara kara gelen ölüm" Çünkü ölüm; Yiğit ve sevecen bir yaşamın Umutlu günlere sunulmasıdır. Canlı bir gül gibi somut Ölümün vişne rengidir dudakları kimi kez Gülümser dudakların gibi titrek ve dokunaklı Bu gece Ne bir yıldız ne ay var Hüzün dolarsa bu gece yarısı içine "Çek bir soluk rüzgarından sevdamızın" Çevir gözlerini güneşin doğacağı yere... A. Kadir |
Andante
Andante
Birgün başımızda sevda rüzgarları eserse Deli deli yıldırımlar düşerse yüreğimize Hızlanır kan dolaşımı Babil' in asma bahçeleri değildir artık Dünyanın bilmem kaçıncı harikası "Karanlığın bahçesinde açan gülümüzdür." Hüzün dolarsa içine bir gece yarısı Çevir gözlerini güneşin doğacağı yere " Çek bir soluk rüzgarından sevdamızın, " Kapı" yı, " duvar" ı, "Kara kara gelen ölüm" ü düşünme Çevir gözlerini güneşin doğacağı yere... A. Kadir |
Ayrılık
Ayrılık
Tüm umut yollarını kapayan Aşk da bir isyandır. Nerede kimbilir o fırtına, Beni yüzyıllara savuran Yüzü yırtık kan. İşlediğim zamansız sevdanın Cılız kemiklerini sayıp, Özgürlük adına soyunuyorum Uykunun karesine aşk kafesimde. Ey duru bestesini dinlediğim yökyüzü! Kiminle o ihtiras denizi, Kimi boğuyor dalgalarıyla, Nedir bu uğultu, Kimdir tanık? Sussun sularını aşınmış yatağımdan Alıp götüren deli yel, Umarsız dalgaların uzandığı hiçbir kuyuyu bağlamayan KöPage Rankingünün üstünde Kral Lear gibi güçsüz ve deli Düşsün elime ayrılık... A. Kadir |
Çiçekleri Umudumuzun
Çiçekleri Umudumuzun
Çok olun, çocuklar, çok olun, Yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, Yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun. Bu dünya ne tek tek yaşamakta, Bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde, Bu dünya ne parada, ne pulda, Ne kalleşlikte, ne zulümde. Bu dünya aşkın içinde, alın terinde. Çok olun, çocuklar, çok olun, El ele verin, çocuklar, el ele, Yaşayın dünyayı doya doya, Açın kapıları, camları güneşe, Ne yeise kapılın, ne korkuya, Çok olun, çocuklar, çok olun, El ele verin, çocuklar, el ele. Mutlu olmak varken bu dünyada, Geceler geldi dayandı kapımıza, Olduk acımızla sarmaş dolaş, Bekledik düşümüzle koyun koyuna. Çok olun, çocuklar, çok olun, Yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun, El ele verin, çocuklar, el ele, Bütün gündüzler sizin olsun, Yaşayın dünyayı doya doya. Çocuklar, çiçekleri umudumuzun... A. Kadir |
Düşünceler
Düşünceler
Pınarından özgürlüğün al bir yudum, Çek bir soluk rüzgarından sevdamızın Seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak, Seni ne bu kara kara gelen ölüm. Al bir yudum pınarından özgürlüğün Rüzgarından sevdamızın çek bir soluk Gelir bir el kırar birgün kapıları Karanlığın bahçesinde açar gülüm. Seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak Seni ne bu kara kara gelen ölüm... A. Kadir |
Ellerin
Ellerin
Ellerimden çıkmıyor ellerinin izi Yalnızlık çalarken sirenlerini, Sensiz duygular da anlamsız Nasıl yığdın aramıza Bunca dağı ovayı denizi Ayaklarıma dolaşıyor gözyaşlarım Özlem yine dizi dizi Sular akmıyor Sevişmeler yakmıyor tenimizi. Ben hüzün avcısıyım bilirsin Bu yakınmalar kendime Sen üstüne alınma Yalnız da çoğaltırım gizi Gece beni çağırıyor bak Şimdi dalarım cadde sokak Yüreğimde gecikmiş boşluk Ellerimde ellerinin izi... A. Kadir |
Gece İçinde
Gece İçinde
Sıcacık bir yağmur siner Kara gecenin içine, Toprak somun gibi kabarır. Tak tak vurulur kapıma, Kişner kapımda kır atım, Dünyam gümüşler kuşanır... A. Kadir |
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık
Gittin Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı Dudaklarımızda sıradan sözcükler Vedalaşmayı bile beceremedik Son bir bakış kaldı arkanda Kalabalığa karışan Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü Gittin. İçimde Yığınlarca kitap kaldı uçuşan Sözcükler beynimin köşelerinden Çıkıp korkuttular gecelerimi Peşimden geldi gölgeler Aynalara bakamaz oldum Hiçbir oyun avutmadı beni Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı İçimde. Kaldı Yeni bir kent işkenceye hazır Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle Belleğimi silkeleyip anılardan Tik tak çaldın uzun zaman Alışamadım yarımlığa Düşlerimde intihar tutkuları Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk Kaldı. Ayrılık Çoğalarak giriyor günlerime Senden başka kim bilebilir Geçmişin dökümünü yaptığımı Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler Sonbahar hüznüne benziyor pencerede Artık konuk beklemeyen gözlerim Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı Ayrılık... A. Kadir |
İhtiyaç
İhtiyaç
Bu akşam içimde Tuhaf bir sıkıntı var Dünyada sanki bir ben kalmışım. Sanki herkes nerde keder varsa bırakmış Ben nerde bulduysam toplamış almışım. Önümde söğüt ağacı Her zamanki haliyle, çaresiz Havuzda su rahat İnsanlar susmuş Sessiz bir yağmur gibi başladı bende Konuşmak ihtiyacı... A. Kadir |
Sana Geliyorum
Sana Geliyorum
I. Benim sabah keyfim Yeni açmış bir gülü İnsanların gülücüklerine yerleştirmektir. II. Sana karlı bir günde geleyim Saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla Üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula Uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan Sobanın çıtırtılarına dalalım Sana küçük törenlerimizde şarki söyleyeyim İçki içelim güneşle başbaşa Saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim Gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar Bir gece şelalesi gibi Damarlarıma akıp yankılan yüreğimde. III. Sana yağmurlu bir günde geleyim Parkta ıslanalım birlikte Gürültüler toprağın kokusunda erisin Kentin görüntüsü değişirken bulutlarla Duraksamadan parlayan gözlerin Ve ıslaklığınla sar beni En koyu kızıllığında dudaklarının Kıralım demir parmaklı pencereleri Önlerine ortanca saksıları yerleştirelim Ağız dolusu sobe diyelim dudaklarımıza. IV. Sana güneşli bir günde geleyim Işıklı yollara halılar serelim Birlikte aşkınlığa yükselelim, Okyanus sularının ortasında altın kumsallarıyla Mücevher gibi parlayan adada, Ben hep iskeleye demir atmış Beyaz bir yelkenlinin düşünü gördüm Tuzlu dudaklarını yakmak için Sana kendi yaptığım güneşleri getireyim... A. Kadir |
Sevgi Öldü
Sevgi Öldü
Sevgi öldü duydunuz mu Sevgi öldü insanla sevişirken En önemlisiydi aykırı düşlerden Tozlarını silkeliyordu güneş Her kayan şiirin ardından Çocukların kışkırttığı sendikalı işçi arılar Çiçekleri solluyordu tutsak günde Gömleğinden pul pul türküler dökülen Bir çocuk koşturdu haberi Kaldırıp taa uzaklara hatta sonsuza İnsansız düşmansız yerlere attı ismini Çınladı derin uçurumlar dağlar Sevgi öldü, öldü sevgi... A. Kadir |
Tutsağın Olmazsam
Tutsağın Olmazsam
Tutsağın olmazsam senin Bu gece de tüm geceler gibi Kıyısız okyanuslara düşerim Dalgasız denizlere. Tutsağın olmazsam senin Kanayan kanatlarımla Enlemsiz boylamsız gezerim Ülkesiz atlaslarda. Tutsağın olmazsam senin Yaşadığım uçlar arasında Çılgınlığı ararım Sığamam küçük kalıplara. Tutsağın olmazsam senin Çıktığım yazılarda İsmini ve ismimi kazırım Duvarlara yanyana. Tutsağın olmazsam senin Yaşayamam Tutsak et beni Yoksa savaşamam... A. Kadir |
Viva Celevvbato
Viva Celevvbato
Bu gece ne bir yıldız, ne ay var yaslı gecede Hüzne yer yok yüreğimizde hüzne yer yok Nasıl olsa kıramazlar filizlerini Mutluluk pınarından kaynaklanan sevgimizin Çabuk gelir geçer yaz yağmurları Bu gece ne bir yıldız ne ay var yaslı gecede Yine de hüzne yer yok yüreğimizde A. Kadir |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:42. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.