|
Tiyatrolar, Tiyatro Oyunları (Skeçler ve Piyesler) Tiyatro çeşitleri,tiyatro tarihi,tiyatroların tanıtımı,tiyatro metinleri,tiyatrocuların hayatı eserleri,Tiyatro ile ilgili kitaplar,tiyatro oyunları |
Tiyatrolar, Tiyatro Oyunları (Skeçler ve Piyesler) kategorisinde açılmış olan Karagöz Sözlüğü konusu , ...
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
14.12.09, 06:11 | #1 |
14.12.09, 06:12 | #2 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– B –
Baba Himmet: Karagöz oyununda omuzunda baltasıyla gezen Kastamonu’lu bir tiptir. Çok iri yarı, kolayca aldatılabilen, saf bir kişidir. Yumuşak huylu ve iyi yüreklidir. Ancak kızdığında gözü kimseyi görmez Diğer tasvirlere göre uzun ve büyük yapılır. Karagöz onunla konuşmak için Himmet’in üzerine merdiven dayayıp çıkar. Anadolu Manav ağzıyls konuşur. Manav yerleşik Türklere verilen isimdir. Bir diğer adı Türk’tür. Bakkalbazi: İran’da ilkel bir güldürü türü. Azebaycan’da bakkal oyunu. Balama: Karagöz oyunlardaki Kabadayı tiplerin diğer yabancı ülke tiplerine hitap için kullandığı sözdür. Ortaoyununda Rum tipi için kullanılan Çingeneceden bozma bir sözdür. Bar: Doğu Anadolu danslarına verilen ad. Barba Yorgos: Karagöz oyununda yarı Ulahça, yarı Rumca konuşan bir Rumeli çobanıdır. Denizin adını bile bilmeyen cahil biridir. Gemileri birer büyük kayık sanır. Baba Himmet’e benzer. Yunan Karagözünde de kullanılan bir tiptir. Baro: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir sözdür, bay yerine kullanılır. Başlangıç: Karagöz oyununda başlangıç bölümü. Hacıvat’ın semai okuyarak geldiği ve perde gazeline girdiği kesim. Hacıvat, bu bölümde düzyazı uyaklı yakarışa geçer, sonr iki dize şiir okur. Karagöz aynanın seyirciye göre sağ üst köşesinden iner ve tekerlemeye girer. Bazende: Oyuncu. Baz-ı hayal: İran’da gölge oyununa verilen ad. Bebek: Anadolu’da ilkel bir kukla oyununa verilen ad. Beberuhi: Karagöz oyununda kötü huylu cüce tipi. Vücudu gelişmiş, aklı kıttır. Çabuk ve duraksamadan konuşur. Başkalarını, özellikle Karagöz’ü kızdırmaktan hoşlanır. Yılışık, sulu, alaycı, herkesle dalga geçen densiz bir tiptir. Oradan oraya laf taşıyarak herkesi birbirine düşürür. Karagöz argosunda “Pişbop” denildiği gibi “Altı karış Beberuhi” de denir. Beltrame: İtalyan tulûat tiyatrosunda, her söyleneni yanlış anlayan tip. Beyzabaz: Yumurtalarla gözbağcılığı ve elçabukluğu yapan oyuncu. Bitiş: Karagöz ile Ortaoyunu’nda oyunun son bölümüdür. Bu kısa bölümde seyirciye, oyunun bittiği bildirilerek, gelecek oyunun adı ve oynanacağı yer belirtilir. Bolulu: Karagöz ile Ortaoyunu’nda sık görülen bir oyun tipidir. Yöresel Bolu ağzı konuşmasına rağmen İstanbullu davranış biçimleri gösterir, genellikle aşçıdır. Bunraku: Japon kukla geleneği içindeki en yetkin ve en zor kukla oyunu. Bu oyundaki kuklaların boyu 1.20 metre olduğu için üç kişi tarafından oynatılır. Burattini: İtalyan el kuklası. Brigella: Commedia dell’Arte türünün bir uşak tipi. Kötü yürekli, kolayca adam öldüren biridir. Kötü görünüşlü bir yarım maskesi vardır. Bukko: Atellan komedyasında soytarı tipi. Bu soytarının eşi, aptal bir tipi olan Makkus’tur. Burla: Commedia dell’Arte türünün komik ara oyunu. Büyücü: Karagöz oyunu tiplerinden olup eski zamanlardan kalma büyü yapan kişidir. Bu tip genelde kadındır. |
14.12.09, 06:13 | #3 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– C–
Cadaloz: Türk kukla oyununda üvey ana tipi. Cadı: Karagöz oyun kişisidir. Cazu adıyla da bilinir. Doğaüstü güçleri vardır. İnsanı çeşitli kılıklara sokabilir. Uçma yetisine sahip olan Cazular, küple ya da bir ejderin üzerinde ellerinde yılandan kamçılarıyla, uçarak özel efektlerle perdeye gelirler. Canbaz: Sözlük anlamında canı ile oynayan demektir. İp üzerinde yürüyenlere ve yüksek dikili taşlara tırmananlara bu ad verilmiştir. İp canbazlarının özel adı Rismanbazdır. Canavar: Doğaüstü garip bir yaratıktır. Gölge oyunumuzda kötülüğün simgesidir. Canlı Karagöz: Halk dilinde Ortaoyununa verilen ad. Sık kullanılmaz. Bu konuda daha ayrıntılı bir araştırma iç bölümlerde yer almıştır. Cıdıroğlu: Anadolu’da köy oyunlarını yönetene verilen adlardan biri. Cızlanmak: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir sözdür, bir yerden gitmek manasına gelir. Cin: Karagöz oyununda doğadışı bir tasvir. Ortaçağ Avrupa tiyatrosundaki şeytanın karşılığıdır. Göğsünde, karnında, kasıklarında ve dizkapaklarında canavar başları vardır. Göze görünmediğine ya da istediği zaman göründüğüne inanılan hayal tipi. Cumhuriyet öncesi Karagöz oyunlarında daha çok kullanılmıştır. Commedia Dell’arte: İtalyan tulûat tiyatrosu. Belirli bir konu içerisinde, bir senaryoya dayanılarak oynanan, içinde tulûata bol yer verilen, hareketli, müzikli bir halk komedyasıdır. Oyundaki espri ve hareketler oyun oynandığı sırada oyuncular tarafından uydurulur. Bu türün başarısı oyuncuların tulûat yeteneğine bağlıdır. Ortaoyunu ile büyük benzerlikler gösterir. Commedia erudita: İtalyan tulûat tiyatrosundan değişik olarak gelişen karakter ve entrika komedyasıdır. Belirli bir metni vardır. Cud: Karagöz oyunu tiplerinden Yahudiye verilen addır. Curcuna: Ortaoyununun başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak ortaya çıkan sivri külâhlı, gülünç giysili soytarıların dansları. Curcunabaz: Curcuna içinde dans eden ve gösteriler yapan sivri külâhlı, bazan yüzleri maskeli oyuncular. Cüce: Karagöz’deki Beberuhi’nin benzeridir. Curcuna’da ve söyleşmelerde ortaya çıkar. Daha çok Kavuklu’yu kızdırır. |
14.12.09, 06:13 | #4 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– Ç –
Çadır hayal: Eskiden ipli kuklaya verilen ad. Çalpara: Eski oyuncuların ellerinde birbirlerine vurarak dansa ritm tuttukları, sert olduğundan abanoz ağacından yapılan sopalar. Çay: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından bayan anlamında kullanılan argo bir sözdür. Çegâne: Oyuncuların kullandığı zilli bir tartım çalgısı. Çegânebaz: Çegâne adı verilen zilli maşaları çalan kimse. Çelebi: Karagöz ve Oratoyunu’nda genç erkeği oynayan, İstanbul ağzıyla konuşan bir tiptir. Eskiden okumuş, tahsil görmüş eğitimli kişiler için kullanılan Çelebi tâbiri, bey ve efendi kelimelerinin yerini tutardı. Eğlenceyi sever, sürekli âşıktır. Kibar ve mirasyedidir. Güzel konuşmayı ve gezmeyi sever. Kadınlara düşkünlüğü ile bilinir. Kıyafeti yıllar içinde zennelerle birlikte en çok değişiklik gösteren tiptir. Modayı yakından takip eder. Toplumsal değişimleri Çelebi kıyafetleri üzerinde görmek mümkündür. Sarıklı, kaftanlı çelebilerden fesli redingotlu, İstanbulinli çelebilere bir değişim gözlenir. Çemberbaz: Çemberlerin arasından atlayıp geçen oyuncu. Çene yarışı: Kavuklu ile Pişekâr arasında yarışmalı söyleşme. Çengi: Çeng adı verilen çalgıyla danseden oyuncudan gelme bir isimdir. Daha sonra sadece işin raks yönü kalmıştır. Karagöz oyunu sonunda çengi oynamak neredeyse yerleşmiş bir gelenektir. Çengiler oyun sonunda perdeye gelip raks ederler. Çerkez halayık: Karagöz oyununda dedikoducu kadın tiplerinden biridir. Çıngal: Tulûat tiyatrosunda pezevenk rolü. Çırak: Hayalînin yetiştirmek amacıyla yanında bulundurduğu yardımcısıdır. Perdenin taşınması, kurulması ve oynanacak oyunun tasvirlerinin dizilmesinden sorumludur. Perde arkasında çeşitli işleri yaparken ustanın sanatını öğrenmeye ve ileride Karagöz oynamaya hazırlanır. Çifte Karagöz: Bir ustalık gösterisi olarak muhaverenin iki Karagöz’le karşılıklı oynanması, Karagözlerin birbirleriyle yarışmaya girmesidir. Ortaoyununda da çifte Kavuklu olduğu görülür. Çingene: Karagöz ve Ortaoyunu’nda kötü kılıklı, esmer çingene kadın tipi. Genelde falcılık yapar, çiçek satar, kimi zamanda çalgıcılık yapar. Çocuk Karagözü: Çocuk oyunu: Çocuklar için düşünülmüş, eğlendirici ve eğitici nitelikteki oyun türü. Çocuk topluluğu: XVI. Yüzyılda saraylarda temsiller veren, kadın ve erkek rollerini çocukların oynadığı tiyatro topluluğu. Genel olarak çocuklardan kurulan tiyatro ya da dans, şarkı topluluğu. Çömçe gelin: Anadolu’da ilkel kukla oyununa verilen ad. Bu oyunda kullanılan bezden, çaputtan, samandan, sopadan yapılan bebek. |
14.12.09, 06:13 | #5 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– D –
Dalang: Java gölge oyunu ustası. Dayrezen: Eskiden Karagöz oyunlarında def çalan kişiye verilen addır. Müzik bilgisi ve sesi iyi olan Dayrezenler oyunun müziklerini yaparken şarkılara da eşlik ederler. Ancak günümüzde bu görevi yardaklar yapmaktadır. Dedi ki: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin başında “dediki” der. Değişken kukla: Oyun sırasında birden değişik bir görünüm alabilen kukla türü. Değnekli kukla: Organları, alttan değneklerle hareket ettirilen kukla. Delikanlı başı: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri. 5 Delil: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri. Demeli: Karagöz oyunu tiplerindendir. Her kelimenin sonunda “demeli” der. Denyo: Deli anlamına gelen özel terim. Daha çok Ortaoyununda karşımıza çıkar. Karagözdeki Beberuhi gibidir. Deste: Şiîlerde, “Muharrem” ayı töreninde geçit alayı. Deri: Dev kukla: İki insan boyunda (Kimi kez daha da büyük) yapılıp hareket ettirilebilen donanma, şenlik kuklasıdır. Osmanlı İmparatorluğu çağındaki şenliklerde gösterilirdi. Bu, içine adam ya da adamlar girerek hareket ettirilen büyük boy bir kuklaydı. Eski kaynaklar buna “suret-i div-i mehîb” demektedir. Donanma şenlikleri minyatürlerinde görülür. Dikizlemek: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir sözdür, gözetlemek manasına gelir. Diksiyon: Tiyatroda duru, seçik, saydam vurgulama ve ses çıkışlarına tam uyarak konuşma, güzel konuşma sanatı. Karagöz oynayan oyuncudan İstanbul Türkçesi kullanması beklenir. Konuşmada oyuncunun kendi aksanının olması kusur olarak görülür. Anadolu’da Karagöz oynandığında ise İstanbul Türkçesi alay konusu olur. Dilenci Arap: Karagöz oyununda bir Ak Arap tipidir. Karagöz’den sadaka alabilmek için Türkçe bir duaya başlar, Karagöz amin der. Karagöz ancak duanın sonunda bunun beddua olduğunu anlar. Dilsiz oyunu: Sözsüz bir köylü oyunu türüdür. Anadolu’daki köylü oyunlarında buna “samıt” ya da “lâl” denir. Dişi konuşmak: Komiğe ya da Kavuklu’ya nükte yapması için açmaz vermek. Donanma: Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük, zengin eğlence. Bu çeşit eğlenceler sultanların düğünlerinde, yaş günlerinde, tahta geçmelerinde ve şehzadelerin sünnet düğünlerinde yapılırdı. Dükkân: Ortaoyunu’nda iş yerini belirtmek için kullanılan açılabilir küçük paravan. Dükkân bir hasır iskemle ile de belirtilebilirdi |
14.12.09, 06:14 | #6 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– E –
Efe: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Batı Anadoludaki zeybeklere, köy yiğitlerine denir. Zeybek oynaması en büyük özelliğidir. Efekt: Ses ya da ışık yönünden sahnede etki sağlayan aygıt ya da aygıtların tümü. Efsane gûyan: İslâm ülkelerinde kısa fıkralar anlatan. Elebaşı: Anadolu’da oyunları yönetene verilen adlardan biri. El kuklası: Eski türk kuklasında, ayakları olmayan içine el sokularak oynatılan kukla. Avrupa’da Almanya ve Avusturya’da yaygındır. Tiyatroya büyük etkisi olmuştur. Ermeni: Karagöz oyunu tiplerindendir. Ezberci: Karagöz oyunu tiplerindendir. Anlamadan bazı cümleleri ezberlemiş olup ezbere konuşur. – F – Facia: Eski Türk tiyatrosunda melodrama ve tragedyaya verilen ad. Fasıl: Karagöz oyun bölümlerinin ikincisi ve en uzun olanıdır. Oyuna ad olan olay örgüsü burada geçer. Karagöz ve Hacıvat dışındaki tiplerin perdeye geldikleri bölümdür. Fasl-ı mudhik: Arap ülkelerinde ilkel bir güldürü türü. Foşgeya: Karagöz oyunu tiplerinden biri olan Ayvaz, Doğu illerinden geldiği için Vanlı Ermeni şivesi ile konuşur ve her cümleye bir “foşgeya” ekler. 6 Frenk: Çoğu kez Rum’dur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Avrupalı gibi giyinir. “ç” ve “ş” leri doğru söyleyemez. Kimi doktor, kimi iş adamı, kimi kez de terzidir. Fritelino: Commedia dell’Arte türünde uşak tiplerinden biri. Furi: Tulûat tiyatrosunda alkış demektir. |
14.12.09, 06:15 | #7 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– G –
Gaca: Türk kukla tiyatrosunda kadın. Gaco: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir sözdür, Karagöz’de kadın manasına gelir. Gazelhan: İslâm ülkelerinde şiir okuyucu; özellikle bestelenmiş şiirler okuyan. Gazi Boşnak: Karagöz oyununda zorba bir yeniçeri ya da levent tipi. Genç kız: Kukla oyununda genç âşık tipi. Geveze: Karagöz oyunu tiplerindendir. Bu tip ağzına geleni söylediği gibi, pot kırar, çam devirir. Çok konuşur, münasebetsiz bir tiptir. Giriz: Ortaoyununda oyun karşılığı kullanılan bir sözdür. Gişe işletmek: Temsil yoluyla kazanç sağlamak. Gölge oyunu: Patiska bir perde arkasında yakılan ışık dolayısıyla bu perdeye vuran deriden resimlerin (tasvirlerin) gölgelerinden faydalanılarak oynatılan oyun. Göstermelik: Eskiden gösterme diye adlandırılmıştır. Karagöz oyunu başlamadan önce perdeye konulan ve oynanacak oyunu belirten tasvirdir. Hangi oyun oynanacaksa perdeye ona uygun bir göstermelik konur. Hamam oyununda Hamam, Çeşme oyununda Çeşme, Kayık oyununda Kayık vb. gibi. Ancak bazen vazo, limon ağacı, deniz kızları, çalgıcılar gibi oynanacak oyundan ilgisiz tasvirler de konulabilir. Graçiyano: Commedia dell’Arte türünün yaşlı erkek tiplerinden biridir. İl Dottore tipleri arasındadır. Bolonyalı, şarlatan bir hukuk doktorudur. Çok konuşur. Konuşmasıyla karşısındakini kandırır, ama çok geçmeden hileciliği ortaya çıkar. Sık sık aldatır ve atılır. Bazan “doktor” lakabını kullanarak tıp doktorluğu da yapar. Kırmızı yanaklı, şişman, koca burunlu bir adamdır. Kara pelerinli, geniş kenarlı şapkası ve kara yarım maskesi vardır. Gürzbaz: Eski meydan ya da sahnede oynanan eğlencelik (körmük) ve spor oyunlarında ağırlıklar kaldırarak hüner gösteren oyuncu. |
14.12.09, 06:16 | #8 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– H –
Habbe: Karagöz, Külhanbey ve Matiz tipleri tarafından kullanılır. Argo bir sözdür, yemek yemek manasına gelir. Habe: Karagöz ustalarının “ekmek”e verdikleri ad. Hacıvat: Gölge oyununda Karagöz tipinden sonra gelen ikinci önemli tiptir. Hacıvat yarı aydın, Osmanlıca konuşmaya özenen, saman altından su yürüten, kurnaz, çıkarını düşünen bir Osmanlı tipi olarak betimlenmiştir. Hagaragort: Eski Türk tiyatrosunda tragedyaya ve melodrama verilen ad. Ermenice tiran, hain, düşman rolünün adı. Hakivati: Arap ülkelerinde hikâye anlatıcısı. Halay: Anadolu’da köy danslarına verilen genel adlardandır. Halk Karagözü: Halka oynatılan Karagöz oyunu. Ramazan aylarında kahvelerde, bahçelerde oynatılan Karagöz. Hamal: Eskiden Hayalînin oyun takımlarının bulunduğu zembili taşıyan kişidir. Hameçik: Hamacük ya da Hamecik de denir. İlkel bir kuklaya verilen ad. Han kolu: Orta oyuncularından iki ünlü kolun birincisi. Bu topluluğun başında o zamanlar ün yapmış olan Kavuklu Agâh Efendi vardı. 7 Harputlu: Karagöz oyunu tiplerindendir. Çoğunlukla mahalle bekçisidir. Sözlerine birtakım Kürtçe sözcükler karıştırır. Bön ama kibirlidir. Hatem: Gölge oyununda çalınan zile Karagöz ustalarının verdiği ad. Hatem kerizi: Oyunun sonunda çengi oynatmaya Karagöz ustalarının verdiği ad. Hay: Karagözcülerin “Ermeni”ye verdikleri ad. Hayal ağacı: Karagöz perdesinin arkasında, üst kol köşesinde “Y” harfi biçiminde gereç. Buna kimi tasvirler sıkıştırılır. Peş tahtaya takılır, tasvirler bu çatal ağaca dizilir. Hayalbaz: Hayal oyunu ustası. Şebbaz. Hayalî: Gölge oyunu ustalarına verilen ünvan. Karagöz oyununda tasvirleri oynayan ve onları konuşturan sanatkârdır. Buna tarihsel süreçte Şehbaz, Hayalbaz, Suretbaz da denilmiştir. Bir Hayalî tasvirlerini kendi yapar ya da başkasına yaptırır. Taklit yeteneğinin, ses ve nefes kullanımının iyi olması, Hayal oyunu: Perde arkasında çeşitli tasvirlerin resimlerin gölgeleri gösterilerek oynatılan oyun. Hayal perdesi: Karagöz oyunlarında kullanılan perde. Buna “Lub-i Hayal”, “Hayal-i Zıl” ya da “Şeyh Küşteri Meydanı” da denir. Hayal sandığı: 400 Karagöz oyunu tasviri tamamlanırsa buna “Hayal Sandığı” denir. Hayma sai gerdon: İran’da gölge oyununa verilen ad. Hayme şebbazi: İran’da çadırda oynatılan kukla. Heleşek çekmek: Anadolu’da dans etmek anlamına gelen bir deyim. Hımhım: Karagöz oyunu tiplerindendir, genizden konuşur. Kusurlu kişiler sınıfına girer. Artık oyunlarda pek kullanılmayan bir tiptir. Hırbo: Karagözcü argosunda taşra tiplerinin tümüne bu da verilir. Hokkabaz: Gözbağcılık ve elçabukluığu gösteren oyuncu. Hoppa: Karagöz oyununda Çelebi tipinin bir başka adı. Horitmek: Halay çekmek anlamına. Horon: Karadeniz bölgesine özgü Kemençe ve tulum eşliğinde topluca oynanan bir dansın adı. Humbaz: İran’da küp içine girerek oynatılan kukla. Huzur Karagözü: Padişahların önünde oynatılan Karagöz oyunu. Huzur’a en usta Karagözcüler çıkarılırdı. Hüsmen Ağa: Karagöz oyununda Rumelili arabacı ya da güreşçi tipi. |
14.12.09, 06:16 | #9 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– I –
Işık tahtası: Perdenin arkasında ışık konulan raf. Peş tahtası. Işkırlak: Karagöz’ün Bektaşi sarığını andıran şapkasına verilen isimdir. – İ – İbiş: Eski tulûat oyunlarında çoğu kez uşak rolünü oynayan komik. İhtiyar: Türk kuklasında İbiş’in karşısında oynayan ön kişi. İbiş İhtiyar’ın uşağıdır. İpli kukla: Organları iple hareket ettirilen kukla. Türkiye’ye bunu ilk sokan Thomas Holden adlı bir İngilizdir. İskemle kuklası: Eskiden daha çok çingenelerin oynattığı ilkel bir kukla türü. İşaret: Anadolu’da sessiz ve sözsüz oyunlara verilen ad. |
14.12.09, 06:17 | #10 |
YÖNETİCİ
Üyelik tarihi: Feb 2009
Üye No: 2
Mesajlar: 1.665
Konular: 1221
Bulunduğu yer: İstanbul
|
– K –
Kaburcak: Türkistan’da kukla oyununa verilen ad. Kolkorçak. Kadı: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Kâhya: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. 8 Kalgı: Anadolu’da dans etmek anlamına gelir. Kambur: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Beberuhiyi andırır, sırtında kamburu vardır. Karacör oyunu: Anadolu’da ilkel kukla oyunu. Kartela: Tulûat tiyatrosunun kapısına asılan tabela. Kasebâz: Kâseleri parmaklarının ve değneklerin ucunda çevirerek dans eden oyuncu. Kasperle: Almanya ve Avusturya’da baş kuklanın adı. 1890 yıllarında, Viyanalı komik Larosche’un yarattığı bu tip, bir bakıma Hans Wurst’dan gelmedir. Saf, neşeli ve başına gelen serüvenlerden hep iyilikle sıyrılmasını bilen halk çocuğu görünüşü ile Kasperla, daha snra çocuklar için kukla oyunlarının sevilen bir kahramanı durumuna gelmiştir. Kasperle tiyatrosu: Almanya ve Avusturya’da baş kuklası Kasperle adını taşıyan kukla tiyatrosuna verilen ad. Kavuk devirmek: Ortaoyununda Kavuklu’nun kavuğunu yere düşürmeden bir baş hareketiyle devirmesi. Kavuklu: Ortaoyununun Pişekâr ile söz düellosuna giren, en önemli tipidir. Perdede Karagöz karşılığı Ortaoyununda Kavuklu’ya dönüşür. Kavuklu, dilimli ve sarıklı bir kavuk, kırmızı çuhadan kaftan giyer. İçinde gömleği olur. Ayaklarında sarı çedik pabuçlar bulunur. Eski adı Nekre’dir. Kavuklu ortaya peşinde bir cüce ya da kamburla gelirdi. Kavuklu arkası: Kavuklu’yu izleyen cüce ya da kambur oyuncu. Elinde bir zembil ya da fener taşırdı. Kayarto: Zennelerle birlikte gezen Arap Bacı, halayık. Kayserili: Karagöz oyunu tiplerindendir. Yerli ağızla konuşur ama İstanbul törelerini benimsemiş pastırmacı tipi. Keçelek baz: İran’da ilkel bir güldürü. Keçel pehlivan: İran kukla oyununun baş oyuncusu. Kel Pehlivan da denir. Özel bir giysisi yoktur. Başının dazlağı tek özelliğidir. Sofu gibi görünür. Bilgiçtir, üstelik bütün İranlılar gibi, az çok şair yanı vardır. Karagöz’ün İran’daki karşılığı olduğu söylenir. Kekeme: Karagöz oyunu tiplerinden biridir. Kekeleyerek konuşur. İnsanların kusurları ile alay etmek hoş olmayacağı için artık bu tipler perdeye getirilmiyor. Kerizci: Karagözcülerin şarkı söyleyene verdikleri ad. Kırınmak: Anadolu’da dans etmek anlamına. Kıssahan: İslâm ülkelerinde hikâye anlatıcısı. Meddahla benzer özellikleri vardır. Ancak oyunucluk yönü meddah kadar gelişmemiştir. Kızılayak: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Kikirrus: Atellan komedyalarının böbürlenen asker tipi. Kapitano. Kol: Dans, temsil, taklit ve her türlü oyun oynayan topluluk. Kolbaşı: Ortaoyununda kolun başında olan ve kola adını veren kimse. Kolun oyunlarını düzenleyen, onu yöneten kişi. Kolkorçak: Türkistan’da bulunan el kuklası. Kaburcak. Kolombina: İtalyan tulûat tiyatrosu olan Commedia dell’Arte türünde kadın uşak tiplerinin en renklisi. Şuh, kıvrak, iyi yürekli bir kadındır. Çoğu zaman göz alıcı bir güzelliği vardır. Komika innamorata: Commedia dell’Arte türünün komik görünüşlü, çoğu zaman orta yaşlı ya da yaşlı sevgili tipi. Genelde zengin, dul ve çirkin bir kadındır. Komik-i Şehir: Türk tulûat tiyatrosunda en usta olmuş oyuncuya özel bir törenle verilen en onurlu ünvan. Korçak: Anadolu’da ilkel kukla oyununa verilen ad. Köçek: Eski Türk sahne oyunlarında kadın kılığına girerek dans eden oğlan. Günlük konuşmada oyuncu kız. 9 Köçek havası: Köçeklerin uyumlu hareketlerle dans etmelerini sağlayan oyun havası. Körmük oyunları: Seyirlik oyunlar. Seyirci önünde gösterilen her türlü oyun. Daha çok halk tiyatrosu ve eğlendirici nitelikte oyunlar. Köse: Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri. Köşebaşı ustaları: İkinci derecede Karagöz ustaları. Bunlar kahvehanelerde, kapalı yerlerde Karagöz oynatırlardı. Kötürüm: Karagöz oyunu tipleinden biri. Kusurlu kişiler sınıfına girer. Dilencidir. Köyoyunu: Kaynağı dinsel olan, ilkel konulu oyun. Bu tür oyunlar dinsel tören nitel iği taşır. Bolluk, yağmur törenleri gibi gösterilerde bu oyunlar oynanır. Krispin: İtalyan tulûat tiyatrosunun etkisiyle ortaya çıkmış, Fransız tiyatrosunun bir tipi. Bu tip “Skaramuçiyo”dan esinlenerek ortaya çıkarılmıştır. Kuklabâz: Kukla oynatan usta. Kukla oyunu: Kuklaların oynatıldığı fazteziye dayanan oyun. Kukla tiyatrosu: Kuklaların elle ya da mekanik olarak oynatıldığı tiyatro. Kukuruku: Commedia dell’Arte türünün, korkak olduğu halde, ne kadar kahraman olduğunu herkese anlatarak böbürlenen palavracı kahraman tiplerinden biri. Kumpo: Anadolu’da oyuncuları düzenleyene verilen ad. Kurmak: Bir oyunu bütün öğeleri ile belli bir düzen içinde oynanır hale getirmek. Kuyuntu: Tulûat tiyatromuzda kulis aralarına verilen ad. Kûzebaz: Testileri başının üstünde tutarak hüner gösteren oyuncu. Külhanbey: Karagöz tiplerinden biridir. Matiz ve Tuzsuz Deli Bekir’den sonra gelir. İkinci Abdülhamit devrinde Karagöz tipleri arasına girmiş olan Külhanbey sarhoş değildir. Kürt: Karagöz tiplerindendir. Oyunlarda Bekçi olur. Güneydoğu Anadolu’ludur. |
Bookmarks |
Etiketler |
karagöz, sözlüğü |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yunan Mitolojisi Sözlüğü - Yunan Mitolojik Sözlük - Yunan Mitoloji Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 0 | 24.11.12 03:51 |
Mitoloji Sözlüğü - Mitolojideki Kelimelerin Anlamları - Açıklamalı Mitoloji Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 10 | 17.11.12 05:12 |
Mısır Mitolojisi Sözlüğü - Mitolojide Mısır Sözlüğü | Gökkuşağı | Mitoloji / Mitoloji Tarihi / Mitolojik Kahramanlar ve Karakterler | 0 | 10.10.12 23:28 |
Karagöz Sanat Evi Telefon ve Adresi Balıkesir - Balıkesir Karagöz Sanat Evi Telefon | 7 Renk | Sanat Galerileri | 0 | 21.01.12 02:18 |
Sanat Sözlüğü | Tualim | Sanat Terimleri Sözlüğü/Sanat Sözlüğü | 6 | 07.02.09 23:29 |