![]() |
Kuşlarla ile İlgili Şiirler - Kuşlarla Konulu Şiirler - Kuşlarla Şiirleri - Kuşlar
Kuşlarla ile İlgili Şiirler - Kuşlarla Konulu Şiirler - Kuşlarla Şiirleri - Kuşlar
Acemi Serçe Çocukluk sona eriyor Uçuyor yuvadan artık Sevgili küçük serçe Hıçkıra hıçkıra ağlıyor Kucaklaşıp öpüşerek Ayrılırken annesinden Atlıyor gök boşluğuna Acemi yavru serçe Konacak bir dal arıyor Uça uça döne döne Yoruluyor kanatları Konuyor bir horozun sesine Seviyor konduğu yeri Mutlu oluyor yorgun serçe Uykusu gelmiş uyuyor Ötmesi bitince horozun Gökten yere düşüyor Paramparça oluyor serçe Ali Yüce |
Bülbül
Bülbül
Çalar saz öter bülbül Bahar yaz öter bülbül Kime küsmüş darılmış Niçin az öter bülbül Köle değil tutsak değil Tutsaktan beter bülbül Özgürlüğünü yitirmiş Dili ağrıyor kafeste Bu yüzden az öter bülbül Ali Yüce |
Anka Kuşu
Anka Kuşu
Koparır bir fırtına, Alır seni sırtına. Seni hiç incitmeden Taşır masal yurduna. Çocukları çok sever, Onlara hep "gülün" der, Ve gülünce çocuklar, O da bizimle güler... Bülent Özcan |
Kırlangıç ve Küçük Kuşlar
Kırlangıç ve Küçük Kuşlar
Bir kırlangıç dünyayı geze dolaşa Çok şeyler öğrenmiş. Atalarımız ne demiş: "Bir şeyler kalır çok görenin kafasında." Bizim kırlangıç önceden bilirmiş Büyük küçük bütün fırtınaları, Gemiciler ondan alırmış haberi. Bir gün bir yerde kırlangıç bakmış, Tarlasına, sıram sıram Kenevir tohumu ekiyor köylünün biri. Kırlangıç çağırmış küçük kuşları, - Bakın, demiş, sizin kuyunuzu kazıyor bu adam. Bana göre hava hoş, çeker giderim burdan, Ama korkarım sizin haliniz duman. Şu elin savurduğu tohumlar yok mu, Başınıza örülen birer çoraptır sizin, Her attığı tohum bininizin öksesi, Benden size söylemesi. Günü gelip kenevir sicim oldu mu Seyreyleyin size kurulacak dolapları. Ya ölüm, ya zindan gayri sizlere: Kiminize kafes, kiminize tencere. Onun için gelin, dinleyin beni, Yiyin şu tohumların hepsini. Yaz günü kırlangıcı kim dinler, Küçük kuşlar diledikleri yemi yemişler. Kenevir başlamış büyümeye yeşil yeşil. Kırlangıç bir kez daha uyarmak istemiş Dünyadan habersiz küçük kuşları: - Koparın, demiş, bir bir koparın Bu kötü tohumdan çıkan yapracıkları. Onla büyüdü mü kendinizi yok bilin. Kuşlar kırlangıca kızmış, - Aman ne şom ağızlısın, demişler. Hem sonra kaç bin kuş ister Bütün o filizleri yolmak için? Kenevir büyüdükçe büyümüş, Kırlangıç, kuşları bir kez daha uyarmış: - Bakın, demiş, işler kötü, Kötü tohum yurdunuzda aldı yürüdü. Bugüne dek inanmadınız bana, peki, Ama bir gün baktınız ki insanoğlu, Buğdayları büyüyedursun tarlada, Vakit bulmuş kuş avlamaya şurda burda, Kurmuş ağlarını dağda bayırda, Siz küçük kuşları avlamak için. Ya hiç çıkmayın yuvanızdan, Ya da göç edin başka yere: Ördek, turna ne yapıyorsa Siz de onlar gibi yapın. Ama siz küçüksünüz, doğru, Geçemezsiniz bizim gibi çölleri, denizleri. Size göre iş değil yeni dünyalar aramak. Yapabileceğiniz tek şey bence Duvar deliklerine saklanmak olacak. Kuşçağızlar yorulmuşlar kırlangıcı dinlemekten, Başlamışlar cıvıl cıvıl ötüşüp durmaya. Tıpkı Troyalılar gibi, zavallı Kassandra Başlarına geleceği haber verirken. Onlara olan bizimkilere de olmuş. Nice kafesler kuşlarla dolmuş. Hep böyle kendi bildiğimizi okuruz yalnız Bela başımıza gelmedikçe inanmayız. La Fontaine |
Devekuşu
Devekuşu
Bacakları uzundur Kanatları kısa Uçamaz ama koşar Bir tehlike görünce Başını kuma sokar Deve boynu gibi boynu Hem uzundur hem eğri Yumurtaları kocaman Birbuçuk kilo her biri Devekuşunun dişisi Bir çukur açar toprağa Yumurtasını yumurtlar Civciv çıkarmak için Erkek kuluçkaya yatar Ali Yüce |
Çok Kanatlı Kuş
Çok Kanatlı Kuş
Dün gece bir düş gördüm Düşümde bir kuş gördüm Binlerce kanatları vardı Uçamıyordu doya doya Bu gökler ona çok dardı Daha geniş gökler için Cik cik cik ağlıyordu... Ali Yüce |
Kırlangıç
Kırlangıç
Nerde beyaz bembeyaz güvercinler, Uzak dallarda tarla kuşu çiler Penceremde mavileşirdi akşam. Ah ümitlerle koşardım izinde Geceleri ateşböceklerinin. Dönerdi kocaman dairesinde Ağaçlar ve gökyüzü çemberimin. Bir dert gibi çıkmaz içimden o yer Yeşil vadilerde boy boy ardıç. Sanırım o iklime doğru gider. Şu masmavi semadaki kırlangıç. Oktay Rifat |
Keklik
Keklik
Uzak durur köyden kentten Dağları yurt tutar keklik Kayaların tepesinde Darbuka gibi öter keklik Sürmeler çekmiş gözüne Kanmaz avcının sözüne Tüylerine kına yakmış Düğüne mi gider keklik Sekerek yürür bozkırda Bir yürür bir durur keklik Toplar kanadı altına Yavrularını korur keklik Ali Yüce |
Göçmen Kuşlar
Göçmen Kuşlar
Gittiniz hep dizi dizi, Bıraktınız ülkemizi, İlkbaharda gene gelin, Unutmayın sakın bizi. Gelmeden kış, yağmadan kar, Gidin, gidin güzel kuşlar, Uzak güney illerinde, Bol yiyecek, bol güneş var. Türkülerle gidersiniz, Kim gösterir size yol, iz ? Ürkütmez mi kalbinizi, Yüce dağlar, coşkun deniz ? Gökte olup sıra sıra, Kayboldunuz ufuklarda, Göçmen kuşlar, güzel kuşlar, Yine gelin ilkbaharda! Zeki Tunaboylu |
Güvercin
Güvercin
Tüyleri var yanar söner Yerinde duramaz döner Bir bakarsın havalanmış Bir bakarsın yere iner Dolaşır anne güvercin Yiyecek bulup getirir Tüysüz yavrularına Sıra ile yedirir Bir ülkeden bir ülkeye Mektup taşır güvercin İyi bir postadır Tez ulaşır güvercin Hızlı yer hızlı içer Hızlı uçar güvercin Barışın sembolüdür Savaştan kaçar güvercin... Ali Yüce |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:17. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.