![]() |
Mehveş'in Adaleti
Mehveş'in Adaleti
Ahmet gördü bir koru, Düştü gönlü hevese, Tuttu bir dişi kumru, Koydu onu kafese. Küçücük kız kardeşi, Dedi; “ver onu bana!” Severdi o Mehveş’i, Dedi; “Al olsun sana!” Kumrunun eşi akşam, Boş bulunca yuvayı, Ah çekti buram buram, Aradı hep ovayı. Sonra buldu dostunu, Mehveş’in duvarında, Geldi serdi postunu, Kafesin kenarında. İki eş, gündüz, gece, Konuşur, sevişirdi, Mehveş dedi; iyice Bir zalimim ben, şimdi: Eşini ettim esir, Yoldaşı gelmiş ağlar, Yarab bu insan nedir ? Niçin kuşları bağlar ? Bu sözleri söylerken, Açtı küçük zindanı, İki kuş uçup birden, Boyladılar ormanı. Ziya GÖKALP |
Ne Güzeldir Hayvanlar
Ne Güzeldir Hayvanlar
Evimizde yaşarlar, Elimize bakarlar, Türlü işe yararlar, Evcilleşmiş hayvanlar. Ne güzeldir tavuklar, Folluk dolu yumurtalar, Hep bal yapar arılar, Ne güzel şu hayvanlar. Sütlerini içeriz, Kimisine bineriz, Öküzle çift süreriz, Yararlıdır hayvanlar. Kılları var, yünü var, Süzgün bakar mandalar, Kedi, eşek ve atlar, Ne güzel şu hayvanlar. Arabaya koşarız, Uzun yollar aşarız, Güçlerine şaşarız, Ne güzel şu hayvanlar. Ormanları süslerler, Gece, gündüz öterler, Bize, dostluk ederler, Çok tatlıdır, hayvanlar. Hasan ŞEN |
Öküz-İnek
Öküz-İnek
Bu buzağının babası Burnundan dumanlar fışkırır Bizon asıllı bir öküz Annesi Hollanda'dan Gelin gelmiş alaca inek Bu buzağının annesi Etli inek sütlü inek Memeleri kocaman Rengi alaca bulaca Benek benek Ali YÜCE |
Örümcek
Örümcek
Kendi üretir ipliğini Kendi büker eğirir Ağını dokur örümcek Ahırda samanlıkta Tuzak kurar böceklere Meydan okur örümcek Bacakları uzun ince Karanlığı çok sever Kaçar ışığı görünce Cambaz gibi gösteri yapar Oynar kendi ipinde Ali YÜCE |
Pamuk Kedim
Pamuk Kedim
Bir kedim var, yumuk yumuk, Adı pamuk, kendi pamuk. O, cin gibi gözleriyle, Mırnav mırnav sözleriyle. Güzel kedim cana yakın, Fakat kızdırmayın sakın. Öfkelenir birdenbire, Kendisini atar yere. Bir köşeye şöyle siner, Biraz sonra öfke diner. Yaklaşır da yavaş yavaş, Sevgi ister, o yumuk baş. Dostuna dost, aslan kedim, Gel, mindere yaslan kedim. Rıfat Necdet EVRİMER |
Rengin
Rengin
Beyaz kedim, Siyah kedim, Sarı kedim, Adı "Rengin" olsun dedim. Rengin ablamın adıdır; O şimdi kızacak bana, Fakat öğretmenim söyledi ya? Rengin demek renkli demek, Bunda ne var gücenecek ? Lâkin ablam, Rengin ablam. Hain ablam. Sofra başında dün akşam, Astı bana çehresini. Belki biraz hakkı vardı, Çünkü Rengin onun adı, Fakat ne var gücenecek; Rengin demek, renkli demek; Benim kedim de üç renkli, Hem de benekli. Beyaz kedim, Siyah kedim, Sarı kedim, Adı "Rengin" olsun dedim. Tevfik FİKRET |
Sırtlan
Sırtlan
Çok acıkmış bir sırtlan Yağda kızarmış bir fili Kaç öğünde yer bitirir Sorsam ağzı sulanarak Söyler belki ama Ne sırtlan Türkçe bilir Ne ben sırtlanca Ali YÜCE |
Sincap
Sincap
Şu ağacın tepesinde Var bir sincap Ceviz kırar, yemek arar. Her gün göremem ki Saklar onu Anne yapraklar. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA |
Sivrisinek
Sivrisinek
Aman, şu sivrisinek, Sözde bir eski bestekârmış da, Şimdi işsiz, açıkta kalmış da... Kovarsınız gitmez. Söylenir, sızlanır durur, arsız, Her zaman işte böyle: Vızzz, vızzz, vızzz... Orhan Seyfi ORHON |
Sümüklüböcek
Sümüklüböcek
Bir adım salyangoz benim Bir adım sümüklüböcek Karından bacaklarımla Yavaş yürür az gezerim Dolaştığım yerlere Sümüğümle çizgi çizerim Ali YÜCE |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:11. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.