![]() |
Koyun
Koyun
Koyun ovada yayılır Taze otlara bayılır Et olur gövdesinde Memesinde süt olur Özler körpe kuzusunu Gözlerinde tüt olur Koyun doğurur bir kuzu Büyüyünce koç olur Boynuzları kıvrım kıvrım Başında bir taç olur Ağzı sulanır ot görünce Karnı tok gözü aç olur Ali YÜCE |
Köpek
Köpek
Gündüz gezer dolaşır Gece evimizi bekler Hırsızlar bayram ederdi Olmasaydı köpekler Tilki dağdan üzüm çalar Yerken parmağını yalar Çoban köpeği olmasa Kurtlar çiftetelli oynar Ali YÜCE |
Kurbağa
Kurbağa
Bir kurbağa bir denizi Kaç yılda içer bitirir Sorsam övüne şişine Söyler belki ala Ne kurbağa Türkçe bilir Ne ben kurbağaca Ali YÜCE |
Kuşlarla
Kuşlarla
Kuşlar uçar, Ben koşarım; Onların kanatları var, Benim kanadım kollarım. Kuşlar kanadını çırpar, Ben de kolumu sallarım… Uçun kuşlar, uçun kuşlar; Hepinizle yarışım var! Uçtu kuşlar, Bende koştum; Koştum yarı yola kadar; Ta önüme bir uçurum Çıktı, orda kaldım naçar. Yoo, çekemem öyle kurum! İsterseniz, haydi tekrar Yarışırız…Uçun kuşlar! Tevfik FİKRET |
Kuzum
Kuzum
Mini mini bir kuzum var, Çayırlarda gezer oynar. Hep arkamdan koşar, gelir, Yaramaz pek neşelidir. Yanından ayrılsam biraz, Hemen yanık yanık meler. Kırdaki otlara doymaz, Daha ister neler neler. Şeker, arpa, fıstık, üzüm, Çok bilmiştir iki gözüm. Dr. Ali Rıdvan UNAR ( Alıntı ) |
Kümes
Kümes
Tavuklar haykırıyor Gıdak gıdak gıt gıdak Nasıl boyun kırıyor Şu çapkın horoza bak Baba hindi kabarmış Ne büyüklük ne gurur Hep kendini yaz ve kış Böyle metheder durur Yine yalpa vurarak Dolaşıyor ördekler Su başında durarak Karşıya yüzecekler Kazların hiç doymayan Kursakları ambardır Çekilir mi bu hayvan Ne çirkin sesi vardır YAŞAR NABİ NAYIR |
Kümes Hayvanları
Kümes Hayvanları
Tavuklar haykırıyor, Gıdak gıdak, gıt gıdak, Nasıl boyun kırıyor, Şu çapkın horoza bak. Baba hindi kabarmış, Ne büyüklük, ne gurur. Hep kendini yaz ve kış, Böyle metheder durur. Yine yalpa vurarak, Dolaşıyor ördekler, Su başında durarak, Karşıya yüzecekler. Yaşar Nabi NAYIR |
Leylek
Leylek
Akşam oldu, sen de yuvana döndün Ayrı ayrı doyurdun yavrularını. Artık rahatsın Hacı Leylek İstediğin gibi takırdatabilirsin gagalarını! Hep yollarda mı geçecek ömrün ? Yazın burda, Kışın başka yerdesin.. Yuvandan ayrılacağın için mi Böyle düşüncelisin ? Nasıl dayanıyor o uzak yola Zayıf vücudun , İnce, uzun bacakların ? Söyle hangi memlekette geçirecek O güzelim yazı, yavruların ? Yalnız biz değiliz seni seven Bak, ne kadar üzülüyor gidişine Şu çiçekten çiçeğe konan kelebek. Baharı erken getir bahçemize Olmaz mı Hacı Leylek ?… Şükrü Enis REGÜ |
Maymun
Maymun
Ben küçükken Oyuncaklarım arasında Bir maymuncuk vardı Gece aslan olmak isterdi Gündüzleri bir kuş O çalışıp yorulurken Öteki oyuncaklar gülerdi Bu nasıl maymun demeyin Aslan olacağım diye Maymun olduğunu unutmuş Aylar geçti yıllar geçti Ne aslan olabildi ne kuş Ali YÜCE |
Maymun
Maymun
Maymunları çok severiz Anlatılamaz muziplikleri Ama neden Kafeslerde görürüz hep onları? Orman değil miydi yoksa Maymunların evleri? Fevzi GÜNENÇ |
Mehveş'in Adaleti
Mehveş'in Adaleti
Ahmet gördü bir koru, Düştü gönlü hevese, Tuttu bir dişi kumru, Koydu onu kafese. Küçücük kız kardeşi, Dedi; “ver onu bana!” Severdi o Mehveş’i, Dedi; “Al olsun sana!” Kumrunun eşi akşam, Boş bulunca yuvayı, Ah çekti buram buram, Aradı hep ovayı. Sonra buldu dostunu, Mehveş’in duvarında, Geldi serdi postunu, Kafesin kenarında. İki eş, gündüz, gece, Konuşur, sevişirdi, Mehveş dedi; iyice Bir zalimim ben, şimdi: Eşini ettim esir, Yoldaşı gelmiş ağlar, Yarab bu insan nedir ? Niçin kuşları bağlar ? Bu sözleri söylerken, Açtı küçük zindanı, İki kuş uçup birden, Boyladılar ormanı. Ziya GÖKALP |
Ne Güzeldir Hayvanlar
Ne Güzeldir Hayvanlar
Evimizde yaşarlar, Elimize bakarlar, Türlü işe yararlar, Evcilleşmiş hayvanlar. Ne güzeldir tavuklar, Folluk dolu yumurtalar, Hep bal yapar arılar, Ne güzel şu hayvanlar. Sütlerini içeriz, Kimisine bineriz, Öküzle çift süreriz, Yararlıdır hayvanlar. Kılları var, yünü var, Süzgün bakar mandalar, Kedi, eşek ve atlar, Ne güzel şu hayvanlar. Arabaya koşarız, Uzun yollar aşarız, Güçlerine şaşarız, Ne güzel şu hayvanlar. Ormanları süslerler, Gece, gündüz öterler, Bize, dostluk ederler, Çok tatlıdır, hayvanlar. Hasan ŞEN |
Öküz-İnek
Öküz-İnek
Bu buzağının babası Burnundan dumanlar fışkırır Bizon asıllı bir öküz Annesi Hollanda'dan Gelin gelmiş alaca inek Bu buzağının annesi Etli inek sütlü inek Memeleri kocaman Rengi alaca bulaca Benek benek Ali YÜCE |
Örümcek
Örümcek
Kendi üretir ipliğini Kendi büker eğirir Ağını dokur örümcek Ahırda samanlıkta Tuzak kurar böceklere Meydan okur örümcek Bacakları uzun ince Karanlığı çok sever Kaçar ışığı görünce Cambaz gibi gösteri yapar Oynar kendi ipinde Ali YÜCE |
Pamuk Kedim
Pamuk Kedim
Bir kedim var, yumuk yumuk, Adı pamuk, kendi pamuk. O, cin gibi gözleriyle, Mırnav mırnav sözleriyle. Güzel kedim cana yakın, Fakat kızdırmayın sakın. Öfkelenir birdenbire, Kendisini atar yere. Bir köşeye şöyle siner, Biraz sonra öfke diner. Yaklaşır da yavaş yavaş, Sevgi ister, o yumuk baş. Dostuna dost, aslan kedim, Gel, mindere yaslan kedim. Rıfat Necdet EVRİMER |
Rengin
Rengin
Beyaz kedim, Siyah kedim, Sarı kedim, Adı "Rengin" olsun dedim. Rengin ablamın adıdır; O şimdi kızacak bana, Fakat öğretmenim söyledi ya? Rengin demek renkli demek, Bunda ne var gücenecek ? Lâkin ablam, Rengin ablam. Hain ablam. Sofra başında dün akşam, Astı bana çehresini. Belki biraz hakkı vardı, Çünkü Rengin onun adı, Fakat ne var gücenecek; Rengin demek, renkli demek; Benim kedim de üç renkli, Hem de benekli. Beyaz kedim, Siyah kedim, Sarı kedim, Adı "Rengin" olsun dedim. Tevfik FİKRET |
Sırtlan
Sırtlan
Çok acıkmış bir sırtlan Yağda kızarmış bir fili Kaç öğünde yer bitirir Sorsam ağzı sulanarak Söyler belki ama Ne sırtlan Türkçe bilir Ne ben sırtlanca Ali YÜCE |
Sincap
Sincap
Şu ağacın tepesinde Var bir sincap Ceviz kırar, yemek arar. Her gün göremem ki Saklar onu Anne yapraklar. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA |
Sivrisinek
Sivrisinek
Aman, şu sivrisinek, Sözde bir eski bestekârmış da, Şimdi işsiz, açıkta kalmış da... Kovarsınız gitmez. Söylenir, sızlanır durur, arsız, Her zaman işte böyle: Vızzz, vızzz, vızzz... Orhan Seyfi ORHON |
Sümüklüböcek
Sümüklüböcek
Bir adım salyangoz benim Bir adım sümüklüböcek Karından bacaklarımla Yavaş yürür az gezerim Dolaştığım yerlere Sümüğümle çizgi çizerim Ali YÜCE |
Tavşan
Tavşan
İkisi önde kısa İkisi arkada uzun Dört tane ayağı var Yavaş yürür inişlerde Yokuşlarda hızlı koşar En sevdiği yemek havuç Hiç usanmaz kemirmekten Işıktan gözü kamaşır Ürker kendi gölgesinden Ali YÜCE |
Tavuk
Tavuk
Horoz erkek tavuk dişi Yumurtlamak onun işi Yemi çiğnemeden yutar Gagası var yoktur dişi Yumurtadan çıkar civciv Büyüyünce tavuk olur O da yumurta yumurtlar Yeni civcivler için Ali YÜCE |
Tekir İle Minik Kuş
Tekir İle Minik Kuş
Tekir kedi acıkmış, Bir ağaca tırmanmış, Avını düşünerek, Beklemeye başlamış. Biraz sonra kuş gelmiş, Kediye "cik, cik" demiş, Tekir ona acımış, Minik kuşu yememiş. Ülker ORDU |
Tilki
Tilki
Neden kızıyoruz sanki “kurnaz hayvandır” diye tilki? Budala olanları Kim sever sanki! Fevzi GÜNENÇ |
Tilki
Tilki
Tilki tilki kurnaz tilki Kimseye tuzak kurmaz tilki Avını gördüğü zaman Yalancıktan uykuya yatar Bir gözü uyur tilkinin Bir gözü nöbet tutar Topu yok tüfeği yok Yol kesip adam öldürmez Karanlık bastıktan sonra Biraz üzüm çalar bağdan Ev yıkıp ocak söndürmez Postundan kürk yapılır Kuyruğu boyna takılır Sergilenir vitrinlerde Çok pahalıya satılır Ali YÜCE |
Tilki ile Leylek
Tilki ile Leylek
Tilki hocanın iyiliği tutmuş bir gün Hacı leyleği yemeğe buyur etmiş - Ama, demiş tilki, bizde misafir Umduğunu değil bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş Bir çorba çıkarmış topu topu O da sulu mu sulu Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta. Leylek gagasıyla uğraşadursun Tilki bitirmiş hepsini bir solukta. Leylek kızmış, ama çekmiş sineye. Bir zaman sonra O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe. - Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem? Ben dostlara naz etmesini sevmem. Tam saatinde gelmiş. Leyleğe türlü diller dökmüş. Şu güzel bu güzel, Hele yemeğin kokusu Gel iştahım gel! Gerçi tilkilerin iştahı Pek nazlı değilmiş ama Et kokusu başka şeymiş. - Kuşbaşı galiba, demiş Bayılırmış etin böylesine Hele kıvamında pişmişine. Derken yemek sofraya gelmiş, Gelmiş ama nasıl? Kokusunu al, eti arada bul! Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde Tam leyleğin gagasına göre Tilki burnunu burgu etse nafile. Kısmış kuyruğunu evine dönmüş. Aç kaldığına mı yansın Bir kuşa rezil olduğuna mı? El alemi aldatanlar Bu masal size: Bir gün sizi de sokarlar Kurduğunuz kafese. LA FONTAINE |
Yararlı Hayvanlar
Yararlı Hayvanlar
Çevremizde dolaşır, Çeşit çeşit hayvanlar. Bizlere pek çoğunun, Sayısız yararı var. Kedi, fare yakalar, Bazen de eğlendirir. Kuşlar ötüşleriyle, İç açar, neşe verir. Sadık köpeklerimiz, Bekçidir bahçemizde. Kümes hayvanları çok Yarar, beslenmemize. İnek, koyun süt verir, Doyarız etleriyle. Koyun, keçinin yünü, Bizi ısıtır böyle. At, sığır, keçi de pek, Faydalı yaratıklar. Bir de deniz ürünü, Taze, güzel balıklar. Vefa ÇAĞAN |
Yengeç
Yengeç
Çeşit çeşit yengeç var Üçgen dörtgen yuvarlak Sert ve sağlam kabuğu Sedef gibi parıldar On tane eğri bacak Yürür yampiri yampiri Dört yana dönen iki göz Görür yampiri yampiri Hem karada dolaşır Hem suya dalar yengeç Açar kıskaçlarını Avını yakalar yengeç Ali YÜCE |
Yılan
Yılan
İp gibi sürünür yerde Kimi elli altmış santim Kimi beş kimi on metre Kafası var kuyruğu var Bilmem ayakları nerede Dünyamız üzerinde İki bin çeşit yılan var Çok zehirli az zehirli Ve zehirsiz yılanlar Dişleri arkaya kıvrık Dili ince iki çatal Avını yakalayınca Önce sokar bayıltır Sonra diri diri yutar Derisinden çantalar Ayakkabılar yapılır Hindistan'da yılana Tanrı diye tapılır Ali YÜCE |
Yunus
Yunus
Sen insanları seviyorsun İnsanlar da seni seviyor Yunus... İnsanları sevdiğine göre çocukları da seviyorsun Belki de çocukları daha çok seviyorsun Çünkü çocuklar da oyun oynamayı çok severler Sen de çok seviyorsun... Oldukça akıllısın Yunus Belki benden de akıllısın Baksana, ben kavramadan daha Bazı şeyleri sen hemenkavrıyorsun... Babamın dedigine göre Suda yaşayanlar içinde Beyni en büyük olanı senmişsin... Bu da senin çok akıllı olduğunu gösterir. Sayı saymayı bile bilirmişsin Hayvanlar içinde en hızlı sayı sayan Meğer senmişsin... Haydi sayı saymaca yarışalım Öyleyese seninle Yüze kadar saymayı öğrendim ben Ya sen? ... Fevzi GÜNENÇ |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:12. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.6.0 RC 2
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.