Sevdan Karanlığa Yaylım Ateşte
Sevdan Karanlığa Yaylım Ateşte
üç-beş yıldızkaydı nöbeti on nisan
sevdan karanlığa yaylım ateşte
salyangoz saat tosbağa takvim
ve gece dünyaya saplı kara kırık cam parçası
kadınımsın uzaktasın beklersin çobanyıldızını
yağmur siparişlerin pazar gününe gelir
bulut mağazaları kapalı
dökersin tüylerini göğüyaz
inersin merdivenini kaygan
kadınımsın kökü ay ışığında büyüyen özgürlük
duygum gibi
kokulu padişah mührü gibi siyam balığı gibi
beni sorarsan sevdiğim
gözümü hamamböceklerine diktim
nükleer savaşta kavrulacakken homo sapiens türü
parçalanacakken onca beyinle yürek
böcek toplumunun sağ kalacak olması
manzara
onların canı can da bizimki radyasyonlu patlıcan
akıl olsa insanda iğne deliğinden geçecek kadar
övündüğü kadar farklı olsa hayvandan
yazılmazdı tarihi kinle kanla
ve olmazdı çocukların oyuncağı kurşun askerler
yirmiüçonbeş otobüsü Van-İstanbul iki haziran
sevdan karanlığa yaylım ateşte
karagöz şoför hacıvat muavin
ve gece kömür tozu yutturulmuş kör kuğu
gökyumağım çaydaçıram kadınım
dönüyorum sana kana bulamadan elimi
dönüyorum dişlemek için memelerini
dönüyorum işte Yavuz Sultan Selim'e inat
"... seferden vazgeçip İstanbul'a dönmek isteyen
durmasın dönsün
karılarının sıcak koynuna
beni sevenlerse bre
sürsün atını mertçe peşimden "
dönüyorum
yağlı ipi tüysüz şehzadelerin boynuna dolamak mertlikse
mertlikse Lale Devri Yedikule Zindanı jurnalciler sürüsü
mertlikse darağaçları
dönüyorum
'boş ol' diyerek kadınları tuz buz etmek mertlikse
mertlikse bindirmek halkın sırtına vergiyi
oturak alemlerinde boşaldıkça hazine
mertlikse baştan sona Osmanlı tarihi
dönüyorum
dönüyorum
genelevden çıkmış gelin acelesiyle
kadınım kısa dalga cızırtım
sevdan karanlığa yaylım ateşte...
Akgün Akova
|