TRAFİK CANAVARI
Kişiler:
Sunucu
Ekrem Kulaksızoğlu
Feridun Yanıkyüz
Hidayet Dörtparmak
Üzeyir Sarıkaş
Dekor: Arka plânda trafik işaret levhaları. Sahne ortasında beş koltuk, üç sehpa vs.,.
(Perde açıldığında; sunucu ortada oimak üzere tüm kişiler oturmaktadırlar, Kişiler meslekierine uygun giyinmişlerdir.}
SUNUCU - İyi akşamlar, sevgili seyirciler... Ülkemiz ne yazık ki, trafik kazalarında dünyada liste başı... Trafik canavarı, nâm-ı diğer trafik azraili günde ortalama 10-15, yılda 7-8 bin kişinin canını almakta... Ayrıca bu ejderha, arkasında binlerce sakat gözü yaşlı, bağrı yanık, öksüz ve milyarlarca maddî zarar bırakmaktadır... Bu trafik canavarına artık kırmızı ışık yakmalıyız... Bu trafik canavarını kıtır kıtır kesmeliyiz... Suçlu kim? Bu yaranın ilâcı ne? Bu trajediyi kimler sahneliyor? Yanlış nerede? Bu canavar suyu nereden içiyor? İşte bu sorulara cevap bulabilmek amacıyla bir tartışma programı hazırladık... Konuklarımızla burada bu sorunu enine boyuna tartışacağız... Bu program sayesinde bir trafik kazasını bile önlesek kendimizi mutlu sayacağız... Evet, şimdi sayın tartışmacıları tanıtayım sizlere: Şehirlerarası otobüs sürücüsü sayın Ekrem Kulaksızoğlu... Trafik görevlisi sayın Feridun Yanıkyüz... Minibüs sürücüsü sayın Hidayet Dörtparmak... Yaya sayın Üzeyir Sarıkaş... Evet, sayın tartışmacılar, açık sözlü olalım, acımasızca eleştirelim birbirimizi... Kibar olmanın sırası değil. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmasın. Unutmayın herkes mensup olduğu kesim adına konuşacak...
DöRTPARMAK- Sayın Sunucu, şimdi ben traktör, bisiklet, tren, gemi, uçak sürücüleri adına da mı konuşacağım?
SARIKAŞ - Tabii... Onlar da sizin meslekten... Hatta at sürücüleri adına da konuşacaksınız.
DöRTPARMAK - Yok eşek!.. Eşek sürücüleri adına da mı konuşacağım yani?
SUNUCU - Evet, sayın Dörtparmak, tüm sürücüler dedik ya!.. Hatta el arabası sürenler adına da konuşacaksınız.
DöRTPARMAK-Yok deve!..
SUNUCU - Deve sürücüleri adına da konuşacaksınız.
YANIKYÜZ - Sayın Sunucu, siz kendinizi tanıtmayı unuttunuz...
SUNUCU - Unutmadım efendim, gerek görmedim. Beni tanımayan var mı?
KULAKSIZOĞLU – Var. Kusura bakmayın, ben sizin adınızı bilmiyorum.
SUNUCU - Nasıl otur? Siz televizyon izlemez misiniz?
KULAKSIZOĞLU - Haayır. Ben gece gündüz yollardayım. Yemek molalarında bazen izliyorum. Ama sizi hiç görmedim.
YANIKYÜZ - Ooo, çok uzattınız ama!.. Sayın Sunucu, yemin mi ettiniz adınızı söylememeye? Söyleyin gitsin efendim.
SUNUCU - Bu bir gurur meselesi, nasıl tanımazlar beni?
KULAKSIZOĞLU-Tanımıyorum efendim, zorla mı?
DöRTPARMAK - Trafik tıkandı... Sayın Kulaksızoğlu, sayın Sunucu'nun adı Tacettin, soyadı da Dişiaçık... Şimdi rahat ettin mi?
KULAKSIZOĞLU - Dişiaçık mı? Ne ilginç bir soyadı...
SUNUCU - Beğenemediniz mi? Sizin soyadınız mı iyi. Kulaksızoğlu... Babanızın mı, dedenizin mi kulağı yoktu?
KULAKSIZOĞLU - Dedemin yokmuş, ne olacak?
DöRTPARMAK- Beyler, sakin olun. Trafik kazalarını tartışırken, elinizden bir kaza çıkmasın... Ona bakarsanız, hepimizin soyadları cins... Yok Dörtparmak, yok Yanıkyüz, yok Sarıkaş...
YANIKYÜZ - Lâubalilik istemem! Dedem bu soyadını nerden almış biliyor musunuz?..
SARIKAŞ - Biliyorum, nüfus memurluğundan...
YANIKYÜZ - Rahmetli çok yiğitmiş! Kavgadan hiç çekinmezmiş. Kalleşlik İştef Uyurken arkadaşı yüzüne kızgın demir basmış. Adı yanık yüze çıkmış... Tabii o arkadaşının suyunu ısıtmış rahmetli!..
SARIKAŞ - Hamamcı mıymış dedeniz?
YANIKYÜZ - Laubalilik istemem! Yeilovv kaş.
SARIKAŞ - Ne demek istedi şimdi bu?
SUNUCU - ingilizce yeilovv sarı demek, sayın Sarıkaş.
SARIKAŞ - İngilizce yüz ne demek?
SUNUCU - Bilmiyorum, daha oraya gelmedik.
DöRTPARMAK - Sayın Sunucu, siz bu tartışmayı yönetmekle görevlisiniz. Niye gereksiz tartışmaları önlemiyorsunuz?
SUNUCU - Sayın Dörtparmak, siz hiç zorunlu olarak şerit değiştirdiniz mi? Ben de zorunlu olarak girdim bu tartışmaya.
YANIKYÜZ - Sayın Dörtparmak şerit değiştiremez, basarım cezayı! Daktilo şeridi mi değiştiriyor öyle?
DöRTPARMAK - Biz sürücüleri siz sinir yapıyorsunuz. Biz sinir olunca da kaza oluyor.
YANIKYÜZ - Sinirli insanlar sürücü olmamalı!
SUNUCU - Nihayet tartışma başladı...
YANIKYÜZ - Trafik kazalarının çoğu sürücü hatasından kaynaklanıyor.
KULAKSIZOĞLU - Bu sözleriniz gerçeği yansıtmıyor, sayın Yanıkyüz.
YANIKYÜZ - Bana yalancı mı diyorsunuz yani?
SUNUCU - Bu kadar da kibar olmayın demedik beyler. Sayın Yanıkyüz, trafik kazalarının tek suçlusu sürücüler değil.
SARIKAŞ - Yüzde doksan onlar suçludur!
DöRTPARMAK - Sizin matematiğiniz de zayıf, sayın yellovv, pardon Sarıkaş.
SARIKAŞ - Ben yüzde hesaplarını yüzde yüz bilirim!
KULAKSIZOĞLU - Kazaların asıl nedeni siz yayalarsınız. Sayın Sunucu, sayın Sarıkaş yolcular adına da tartışacak mı?
SUNUCU - Evet. Tüm yayalar, tüm yolcular, yani sürücü ve trafik görevlilerinin dışında kalan tüm İnsanlar adına tartışacak. Yani... Bu kadar.
SARIKAŞ - Balıkçı kayıklarını... Ben ne diyecektim? Neyse ben kazazedelerin adına da tartışacağım.
DöRTPARMAK - Benim için fark etmez, ister kazazedeler adına, isterse ilçezedeler adına tartışın.
SARIKAŞ - Sayın Sunucu, müdahale etmeyecek misiniz? Bakın alaylı konuşuyor!
SUNUCU - Becerebiliyorsanız siz de konuşun. Gerçekleri su yüzüne çıkarın da, nasıl çıkarırsanız çıkarın.
SARIKAŞ - Gerçek, zeytinyağı gibi suyun üstünde... Trafik kazalarının nedeni sürücülerdir. Her minibüse
binişimde, her önüme minibüs çıkışında yüreğim ağzıma geliyor...
DöRTPARMAK - Madem öyle, çiğneyin yüreğinizi tekrar yutun. Biz Azrail mi olduk ki, o kadar korkuyorsunuz?
YANIKYÜZ - Siz sürücüler Azrail'in mesai arkadaşısınız.
SUNUCU - Sayın tartışmacılar, birbirinizi kuru kuruya suçlamayın. Suçlamalarınıza kanıtlar gösterin, Sayın Yanıkyüz, neye dayanarak sürücüleri Azrail'e benzetiyorsunuz?
YANIKYÜZ - Neye olacak, can almalarına dayanarak söylüyorum.
DöRTPARMAK - Biz can almıyoruz, can kurtarıyoruz. Cankurtaran sürücüleri her gün can kurtarıyorlar;
İşte haber?