Siyah gecenin ve evrenin sonsuz karanlığının rengidir.
Dilimizde siyahla ilgi deyimlere baktığımızda anlamları hep olumsuzdur.”kara gün”, “kara büyü” gibi. Kedinin siyahına bile “uğursuzluk” anlamı vermişiz.
Mavi ve siyah yan yana kullanılırsa kaosu çağrıştırır. Bilm-kurgu ve fantastik filmlere baktığımızda genellikle mavi ve siyah renklerin geniş yüzeyler halinde kullanıldığını görürüz. Hary Potter filminin afişi gibi.
Beyaz: Somut olarak aklımıza kar gelir, ay gelir, bulutlar gelir. Bu soyut anlamda saflık ve temizliğin simgesidir. Bunun dışında savaşta beyaz bayrak teslimiyeti ve barışı simgeler. Batıda saflığı, bekareti simgelediği için gelinlikler beyazdır.
Beyaz, siyah ile anılır. Bu iki renk zaman zaman birbirinin yerine anlamsal olarak da geçmektedirler. Farklı kültürlerde sembolik anlamlar yer değiştirebiliyor. Sözgelimi Batıda siyah matemin rengiyken doğuda beyaz matemin, ölümün ve acının rengidir. Aynı şekilde Anadolu ve Hint kültüründe gelinlikler kırmızı iken Çin’de sarı, Batı toplumunda beyazdır.
Gerçek anlamda temizlik ve hijyenin rengi de beyazdır. Deterjan reklamlarına bakıldığında “beyazlatma” veya “daha beyaz” gibi söylemlere sıkça rastlar, görüntülerde de bembeyaz çamaşırlara yer verildiğini görürüz. Kloraklı yani çamaşır suyu katkılı, kısaca beyazlatan deterjanların ambalajlarında da beyaz renk hakîmdir. O ürünü tercih eden kadınların bilinçaltında “daha beyazlatacağı” fikri oluşur.
Tüm renklerin toplamı beyaz rengi oluşturur. Bu nedenle beyaz hangi renkle kullanılırsa o rengin gücünü ve etkisini arttırır. Bunun dışında beyaz öte dünyayı da simgeler. Ruhani bir anlamı da vardır.
Kırmızı: Bu renk fiziksel anlamda güç, yaşam, enerji, cinsellik, dinamizm ve heyecanı temsil eder. Psikolojik etkisi ise uzun süre izlendiğinde insanda gerginlik ve heyecan yaratması, kısa sürede ise dikkat çekici olması ve bakışı üzerinde toplamasıdır. Resimsel anlamda tehlike ve yasakların belirtilmesi amacıyla kullanılır. Toplumsal anlamda kendine güveni, erkeksiliği, saldırganlığı, bedensel gücü, küstahlığı ve kabalığı simgeler. Sıcak bir renk olan kırmızı, dikkat çekici olduğu için reklâm fotoğrafçılığı uygulamasında sıkça kullanılır. Tahrik ve teşvik edici özelliği nedeni ile dikkatli kullanılması gerekir. Bu renkteki nesneler daha büyük ve yakın görünürler (Teker, 2003:82-86)
Cinsellik içerikli filmlerde ve şiddet filmlerinde kırmızı kullanılır. Çünkü kırmızının en bariz çağrışımı seks, şiddet ve kandır.
Zaten somut olarak düşündüğümüzde aklımıza ilk olarak kan, kırmızı kalpler ve kırmızı güller gelir. Trafik işaretlerine şöyle bir baktığımızda çeşitli uyarı levhalarında kırmızının tehlikeyi ve bir ikazı da simgelediğini görürüz. Dünyanın neresine giderseniz gidin kırmızı bordürle belirlenmiş üçgen bir trafik levhasının içindeki hayvan o yerde her an karşınıza çıkabilir diye sürücüyü uyarır. Bizde “dikkat vahşi hayvanlar geçebilir” levhası içinde geyik piktogramı bulunan kırmızı çerçeveli üçgen bir levhadır, Singapur’da bu levhanın içinde maymun ve iguana, Afrikada fil piktogramı bulunur. Çünkü trafik işaretleri uluslararası semboller yani piktogramlardır (resim-yazı) ve kırmızı her yerde bir uyarıyı temsil eder.
Kırmızı bayrak başkaldırdı ve devrimin rengidir. Rus, Çin ve Fransız Devrimi sırasında hep ön saflarda kırmızı bayrak taşınmıştır (Uçar, Tevfik Fikret, 2004:51).
Yapılan araştırmalar kaza yapan arabaların çoğunun kırmızı olduğunu gösterir. Kan basıncını arttırdığı, insanı sinirlendirdiği göz önüne alınırsa sigorta şirketlerinden gelen bu sonuca şaşırmamak gerekir. Ayrıca çalınan arabaların da çoğunun kırmızı olduğu gözönüne alınacak olursa dikkat çekiciliği burada da kendini göstermektedir.
Yüzdeki kırmızılık ise ikonografik olarak (belirtisel gösterge) utanma, kızgınlık ve ateşin belirtisidir.
Kişilik göstergeleri olarak ele alındığında ise kırmızı, güçlü, hırslı, cesur, dışadönük, lider, baskın, agresif, mücadeleci, tutkulu, heyecanlı, bencil insanların rengidir.
Kültürel olarak örnek vermek gerekirse; Hindistan ve Çin’de kırmızı şansı ve üretkenliği simgeler. Hindistan’da gelinlikler kırmızıdır.
Dalga boyu yüksek olan kırmızı hemen görüldüğü için kullandığımız makinelerde, cihazlarda (beyaz eşyalar, fotoğraf makineleri, kameralar, küçük ev aletleri gibi) dikkat edilmesi gereken fonksiyonlar kırmızı işaretlerle, düğmelerle yer alır. Sözgelimi fotoğraf makineleri üzerinde yer alan “flaş” işareti çoğunlukla kırmızı bir şimşek işaretidir ya da senkronize olduğu enstantene değeri ne ise o kırmızı renkle yazılır.
Ürün kimliklerine baktığımızda bugün pek çok ünlü markanın kırmızıyı kullandığını görürüz. CocaCola, Pepsi Cola, Marlboro, Ülker, Eti, McDonald’s, Burger King, Nestle, vb. bu listeyi uzatmak mümkün. Kırmızı dikkat çeker ve sattırır.
Mavi: Huzur, gizemli bir derinlik etkisine sahiptir. Özgürlük ve sonsuzluk mavinin temel soyut algısıdır. Somut olaraksa her halde akla gelen ilk şey deniz ve gökyüzüdür.
Mavi kırmızının karşıtıdır. Kırmızı nasıl ki tansiyonu yükseltiyorsa mavi de bir o derecede düşürür. İnsanı sakinleştirir.
İç mimarların çocuk odalarında mavi kullanımının onların yaramazlıklarını azaltacağı, sakinleştireceği yönünde söylemleri vardır. Turuncu, sarı ve kırmızı gibi renkler çocukların hareketini daha da arttırır.
Batıda intiharları azaltmak amacıyla köprülerin korkulukları maviye boyanmaktadır. Çünkü bu renk tansiyonu düşürür ve sakinleştirir.
Nazar boncuğu mavidir. Anadolu’da kötülüklerden insanı uzaklaştırdığına inanılır. Arapça’da “ma-i” su demektir. Mavi ise o zaman su rengi anlamındadır. Çok değil yüz yıl öncesinde bu rengi Halit Ziya Uşaklıgil “Mai ve Siyah” adlı eser sunmuştur. Mai suyla ilgili olandır.
Afişlerde en geç solan renktir mavi. Genel olarak herkes bu rengi çok sever. Çünkü popüler çağın en çok giyilen giysisi kottur. Bu nedenle en çok beğenilen renk de giyimlerde en çok görünen renk de mavidir.
Mavi çok yoğun kullanılırsa hüznü çağrıştırır. İngilizce’de “I am Blue”, “I have the Blues” diye bir tabir vardır. Anlamı “dokunma, hüzünlüyüm” demektir. İçlerine döndüklerinde bunu söylerler. Hatta mavi bir başka sanat alanına isim babalığı yapmıştır. Bir Jazz formu olan BLUES adını onun çağrıştırdığı derin anlamdan alır. Amerika’daki zenci toplumun acısını blues dile getirir (Uçar, Tevfik Fikret, 2004:55).
Dünya %75’i sularla kaplı olan bu gezegenin fotoğraflarına baktığımızda mavi ağırlıklı görürüz. Bu nedenle Amerikalılar dünyaya “blue planet” derler.
Kişilik özelliklerine baktığımızda mavi, anlayışlı, uyumlu, sakin, güvenilir, hoşgörülü, dengeli insanların rengidir. Lacivert ve parlement mavisi ciddiyetin rengidir. Bu nedenle resmî kurumlar, ciddi kuruluşlar amblem ve logolarında, kurum kimliklerinde maviyi kullanırlar. “Parlement mavisi” adını “parlemento”dan, “parlemanter”den almaktadır. Görüldüğü gibi renk ciddiyeti ismine taşımıştır. Parliament Sigarasının adı gibi ambalajı da mavidir. Ciddi, stresli, yoğun işi gücü olan insanların sigarası olduğu mesajını vermeye çalışmaktadır.
Sarı: Somut olarak akla gelen ilk şey güneştir. O altının, güneşin, mutluluğun rengidir.
Sarı altının da rengi olduğu için kullanıldığı yerlere ve tasarımlara zenginlik, maddi değer, saltanat ve statü katar.
Çin’de saltanatı ve imparatorluğu simgeler. Çünkü Çin hükümdarının tıpkı güneş gibi evrenin merkezinde olduğuna inanılır.
O mutluluğun rengidir. Bulunduğu ortama coşku ve neşe katar. Sarı dışadönük, yenilikçi, yaratıcı, alternatifler üretebilen, ilgi çekmekten hoşlanan, neşeli, espiritüel, canlı, hareketli, kıpır kıpır insanların rengidir.
Sarının bir diğer anlamı ise sıcaklık ve enerjidir. Bu nedenle çay ve Nescafe gibi sıcak içilen ürünlerin ambalajlarının renkleri genellikle sarıdır.
Öte yandan sarı bilinçaltında hastalığı da çağrıştırır. Sinematografik olarak bakıldığında sarı hastane duvarları yaygınca kullanıldığı görülür. Enerjinin yanı sıra dökülen sarı yapraklardan dolayı sonbaharı ve hüznü de taşır. İki yönlü bir çağrışıma neden olduğu için manik-depresif hastaların rengidir. Bu insanlar bir gün neşeli kabına sığmayan diğer gün mutsuz ve içine kapanıktır. Tıpkı Van Gogh gibi ve iç dünyasını sarı ağırlıklı renklerle yansıttığı tabloları gibi.
Sarı bilinen en parlak renktir. Sarı en dikkat çeken renktir. Trafik işaretlerine, lambalarına, yol çizgilerine baktığımızda kırmızıdan sonra sarıyı görmekteyiz. Kırmızı gibi göze çarpan bir renktir. Bu nedenle dünyanın hemen hemen her yerinde taksiler sarıdır.
Yeşil: Somut olarak akla ne gelir? Önce orman, ağaç ve bitki; kısaca yeşillik gelir elbette. “Yeşil” de zaten doğayı gözlemleme sonucu ortaya konmuş bir addır. Asıl kökü “yaş-ıl”dan gelir. Yani bitkilerin tazeliği, yaş iken taşıdığı renkten kaynaklanmaktadır.
Genellikle süt, ayran ve yoğurt ürünleri yeşille kendini tanıtır. Sütaş, Mis Süt, Pınar gibi. Doğallık ve tazeliği işaret eder. Birçok süpermarketin, hipermarketin kurum kimliği de yeşildir. Çünkü o gıdada tazeliği garantiler. Pehlivanoğlu, Kipa gibi.
Bankalar da yeşili yaygın olarak kullanırlar. Güven duygusunu çağrıştırdığı ve paranın rengi olduğu için. Birkaç örnek vermek gerekirse; Garanti Bankası, Şekerbank, Kentbank’ın kurum kimlikleri (logoları ve amblemleri) hep yeşildir.
Yeşil İslamiyet’i de akla getirdiği için ideolojik bir anlamı da vardır. İslamiyet yeşille kendini ifade eder nerdeyse. Yeşile el koymuştur. Cennetin yemyeşil olduğuna inanılır. “Türbe yeşili” dendiğinde yeşil yelpazesi içinde İslam yeşiline uygun olan ton aklımıza gelir.